• Haberler
  • Gündem
  • Bakan Güler: Varlığımızın en büyük teminatı, Türk Silahlı Kuvvetleridir

Bakan Güler: Varlığımızın en büyük teminatı, Türk Silahlı Kuvvetleridir

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Millî Savunma Üniversitesi 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı Harp Enstitüleri Açılış Töreni'ne katıldı.

Törende Bakan Yaşar Güler'in beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Bakan Yardımcısı Bilal Durdalı ve Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da yer aldı.

Kritik bir süreçten geçiliyor

Törende bir konuşma yapan Bakan Yaşar Güler şunları söyledi: “Kahraman Silah ve Mesai Arkadaşlarım, Değerli Kursiyer ve Öğrenci Subaylarımız, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bakanlığımızın ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin göz bebeği, güzide eğitim kurumumuz Millî Savunma Üniversitesinde sizlerle birlikte bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Yeni eğitim-öğretim yılının öğrenci ve öğretim üyelerimiz ile Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyor; başarılarla dolu bir akademik yıl temenni ediyorum. Öncelikle meşakkatli bir hazırlık döneminin ardından girmiş olduğunuz sınavlarda başarı kazanarak ilim ve irfan yuvası harp enstitülerinde öğrenim görmeye hak kazanmanızdan ötürü sizleri canıgönülden kutluyorum.

Bölgemizde ve dünyada çok boyutlu gelişmelerin yaşandığı, artan risk ve tehditler nedeniyle güvenlik ortamının hızlı ve sürekli olarak değiştiği kritik bir süreçten geçilmektedir. İçinde bulunduğumuz dönemde siyasi, askerî, sosyo-kültürel, ekonomik ve toplumsal alanlarda meydana gelen çok yönlü ve karmaşık gelişmeler, özellikle savunma ve güvenlik konusunu her zamankinden daha ehemmiyetli kılmaktadır.

Günümüz güvenlik ortamı, nükleer riskleri de içeren konvansiyonel tehditleri barındırmakla birlikte; yapay zekâ, otonom sistemler ve siber tehditler gibi platformların yıkıcı teknolojiler olarak kullanıldığı vekâlet savaşlarının birleşimi ile hibrit bir yapıya evrilmiştir. Böylesine hassas bir ortamda ülkemizin sahip olduğu stratejik konum nedeniyle önemi daha da artarken ülkemize yönelen tehdit yelpazesi de genişlemektedir. Dolayısıyla tüm gelişme ve tehditlere karşı hep diri ve uyanık bulunmamız gerekirken en başta da askerî açıdan güçlü olmak zorundayız.

Bu kapsamda, sahip olduğu üstün nitelikleri ve teknolojik imkân ve kabiliyetleri ile dünyanın önde gelen askerî güçlerinden biri olan kahraman ordumuz; ülkemizin ve asil milletimizin hak ve menfaatlerini korumak için son bir asrın en kapsamlı, en etkili faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Sahadaki tecrübesi, harbe hazırlığı ile dosta güven, düşmana korku veren Türk Silahlı Kuvvetlerimiz;

- Büyük bir gayretle hudutlarımızın güvenliğini sağlarken,

- Tehditleri kaynağında etkisiz hâle getirme stratejisiyle, yurt içi ve sınır ötesinde icra ettiği etkili operasyonlarla terörle mücadelede büyük başarılar elde etmektedir.

Elde edilen bu başarılarda en büyük pay, başta aziz Şehitlerimiz ve Gazilerimiz olmak üzere Kahraman Mehmetçiğimize aittir.

150'den fazla terörist etkisiz hâle getirildi

Terörle mücadelemizde, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da artan bir etki ve yoğun bir baskıyla devam edeceğiz. Bu kapsamda 1-3 ve 4 Ekim tarihlerinde Irak’ın kuzeyinde, 5-6 ve 8 Ekim tarihlerinde ise Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik karadan ateş destek vasıtalarımızın da kullanıldığı etkili ve kapsamlı hava operasyonları icra ettik. Başarıyla icra edilen bu operasyonlarda, terör örgütüne ait çok sayıda hedef ile örgütün yararlandığı gelir kaynakları ve tesis tam isabetle imha edilirken 150’den fazla terörist de etkisiz hâle getirildi.

Bir kez daha vurgulamak isterim ki; PKK/KCK, PYD/YPG’nin Suriye ve Irak’taki tüm tesis ve faaliyetleri meşru hedefimizdir. Ülkemizin meşru çıkarları ve güvenliğine yönelik her türlü tedbiri, tereddütsüz ve tavizsiz bir şekilde kararlılıkla uygulayacağız. Eli kanlı teröristler, bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar azim ve kararlılıkla terörle mücadelemiz sürecektir.

Dost ve müttefik ülkelere destek veriyoruz

Terörle mücadelenin yanı sıra Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi azim ve kararlılıkla korurken aynı zamanda karada, denizde ve havada, bugüne kadarki en kapsamlı tatbikatları da başarıyla icra etmekteyiz. Bunun yanı sıra başta Kıbrıs ve Azerbaycan’da olmak üzere, Libya’da, Katar’da, Somali’de, Kosova’da, Bosna Hersek’te ve daha birçok coğrafyada kardeş, dost ve müttefik ülkelere destek vermekte, uluslararası barış ve istikrara katkı sağlamaktayız. Bu çerçevede, yarın yapılacak devir-teslim töreniyle NATO Kosova Gücü’nün (KFOR’un) Komutanlığını üstlenecek olmanın gururunu yaşıyoruz. Komutanlığımız döneminde bölgedeki tüm unsurları eşit gören ve ayrım gözetmeyen profesyonel bir yönetim ilkesi sergileyeceğiz. Türkiye olarak köklü tarihî bağlarımızın bulunduğu Balkanların huzur ve güvenlik içerisinde olmasına büyük önem veriyoruz.

Bu kapsamda, Kosova’da da kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasının, tarafların yapıcı tutum ve diyaloğuyla mümkün olacağını bir kez daha vurgulamak isterim.

Diğer yandan millî meselemiz olan Kıbrıs’ta da egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi başta olmak üzere Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını desteklemeye devam etmekteyiz.

Komşumuz Yunanistan ile son dönemde gelişen olumlu havanın devamına yönelik gayretlerimizi sürdürmekteyiz. Amacımız; Ege ve Doğu Akdeniz’deki sorunlarımızı uluslararası hukuka, iyi komşuluk ilişkilerine ve müttefiklik ruhuna uygun bir şekilde çözüme kavuşturmaktır.

Aynı şekilde “İki devlet, tek millet” şiarıyla kederde ve kıvançta bir ve beraber olduğumuz Can Azerbaycanlı gardaşlarımızın haklı davalarında da yanlarındayız.

Azerbaycan ordusunun toprak bütünlüğünü koruma yönünde attığı meşru adımları destekliyoruz. Bu çerçevede can gardaşlarımızı, kazandıkları son zafer nedeniyle canı gönülden kutluyoruz. Şimdi, artık Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik yeni bir fırsat kapısı daha açılmıştır. Ermenistan’ın da bunun bilincinde olarak davranmasını bekliyoruz. Bölgenin istikrar ve refahı için kapsamlı bir normalleşmenin bir an önce sağlanmasını temenni ediyoruz.

Varlığımızın en büyük teminatı, Türk Silahlı Kuvvetleridir

Bin yıldır var olduğumuz coğrafyamızdaki varlığımızın en büyük teminatı Türk Silahlı Kuvvetleridir. Tarih ve coğrafya da çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır ki güçlü bir orduya sahip olmayan ülkelerin dünyada söz sahibi olabilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle kahraman ordumuzun imkân ve kabiliyetlerinin artırılması, hayati önemdedir.

Bu bilinçle bir yandan şanlı ordumuzu yüksek teknolojiyi haiz, yerli ve millî silah sistemleri ile donatırken diğer yandan kahraman ve fedakâr personelimizin sahip olduğu nitelikleri artırmak için eğitim faaliyetlerimizi de kararlılıkla sürdürüyoruz. Nitekim günümüzde yaşanan tüm teknolojik gelişme ve yenilikler göz önüne alındığında; geleceğin güvenlik konseptini algılayabilen ve buna göre çözümler üretebilen çok yönlü ve nitelikli personel yetiştirilmesi, her zamankinden daha önemli hâle gelmiştir.

Harp sanatı ve askerî bilimler konusunda mesleki gelişiminize katkılar sunacak en üst düzey bilim ve ihtisas kuruluşlarının başında da harp enstitülerimiz gelmektedir.

Burada verilen üst düzey eğitimler, hem sizlerin gelişimi hem de ordumuzun çok yönlü personel ihtiyacının karşılanması bakımından son derece önemli bir safhadır.

Burada alacağınız eğitimlerin yanı sıra kendinizi her alanda çok yönlü geliştirmeniz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkin ve güçlü konumunun daha ileri seviyelere taşınması için gereklidir.

Bu kapsamda, siz değerli silah arkadaşlarıma bazı tavsiyelerde bulunmak isterim:

Hangi görevi üstlenirseniz üstlenin, elinizden gelenin en iyisini yapma gayreti içinde olun. Daha iyisini yapabilmek için yenilikleri ve kaliteyi daima takip edin.

Tüm vazifelerinizi kural ve kaideler ile millî, manevi ve mesleki değerlerimiz çerçevesinde icra edin. İşlerinizi aklın ve bilimin rehberliğinde, müşahede ve muhakeme çerçevesinde, analitik ve sonuç odaklı, sağduyulu ve hızlı şekilde yapmayı ilke edinin.

Zira bilgi güçtür ve sizin kapasitenizi büyük ölçüde artıracaktır.

Hedefinize yönelik çalışmalarınızı planlayın ve bu plana ne derece uyduğunuzu kontrol edin.

Bunun için öz disiplininizi güçlendirin. Kararlı ve inançlı olun. Konsantrasyonsuz verim olmaz ve unutmayın ki hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Kendinizi, hedefinize adayın ve başladığınız çalışmaları bitirin. Çünkü size kıymet kazandıracak yaptığınız işlerdir. Diğer yandan faaliyetlerinizde, ehem-mühim sırasını doğru belirleyin. En mühim olana öncelik verin. Unutmayın ki plan hiçbir şeydir, planlama her şeydir. Bir işin ne zaman yapılacağı, nasıl yapılacağı kadar önemlidir.

Plan hiçbir şeydir, planlama her şeydir

Şunu iyi biliniz ki hedeflerinize planlı ve disiplinli olarak ve ciddiyeti elden bırakmayarak ulaşırsınız. Bir işi başarmak için azim de en önemli unsurlardan biridir. Azim olmadan insan başarıya varamaz. Nitekim Konfüçyüs başarının temel esaslarını şöyle açıklamıştır:

“- Etraflıca çalış, doğru şekilde araştır,

- Dikkatlice düşün, düşündüklerini gözden geçir,

- Ciddi ve samimi şekilde uygula”

Bu bakımdan inançlı, planlı, çalışkan ve azimli olduğunuz sürece başarı daima yanı başınızda olacaktır. İtiraz etmek, bahaneler bulmak kolaydır. Ancak her türlü sıkıntı ve güçlüğe rağmen dayanmak ve işi sonuna kadar götürmek zordur. Bu noktada arzu ve istek, iradenin ruhu; azim ve kararlılık ise motorudur. Ruhunuzu güçlü, motorunuzu çalışır durumda tutun. Azimli olan ne kararsızlık ne de zaaf gösterir. Başladığı işi sebatla sonuna kadar götürür ve işi neticelendirir. Aziz Atatürk bu durumu: “Zafer, zafer benimdir diyebilenin; Başarı, başarılı olacağım diye başlayanın ve başardım diyebilenindir.” sözleriyle çok güzel bir şekilde ifade etmiştir.

Sizler de lider personel olarak astlarınıza vazifenin öğretilmesinin yanında, esas olarak sevdirilmesi için de çaba harcayın.

Nitekim lider personelin sahip olması gereken temel nitelikleri şöyle özetleyebiliriz:

“- Önüne çıkan problemlerin kararlılıkla üzerine gider.

- Sorunları olumlu yönden ele alarak çözüm yolları arar.

- Mesai mefhumu gözetmeden vazifelerini yerine getirir.

- Sorumluluk hissi taşıyarak işini yapmak için gereken yetkiyi almasını bilir.

- “Olmam gerektiği kadar iyi değilim.” diyerek iyi olanı, daha iyi yapmanın yolunu araştırır.

- Bilgi düzeyini sürekli yeniler.

- Popülariteye hitap edecek vaatlerle ilgilenmez. Aksine yerine getireceği sözler verir.”

Bu esaslar çerçevesinde bilgiye, cesarete, ihtisasa, akla ve zekâya önem verin. Bunların yanı sıra takım çalışmasını ihmal etmeyin. İnsanın en büyük buluşu, anlaşarak ekip hâlinde çalışmasıdır. Nasıl ki bir orkestrada tüm grup üyeleri aynı amaçta birleşmezse istenilen performans sergilenmez; askerî ortamda da hedef birlikteliği olmazsa başarı elde edilemez. Bu yüzden görevlerin başarıya ulaşması için, takım ruhu ve birlikte çalışabilme becerisi hayati önemdedir.

Bu esaslar çerçevesinde sizlerin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “En hakiki mürşid ilimdir, fendir.” sözünden hareketle ve burada alacağınız eğitimlerin de katkısıyla;

- Askerlik sanatının tüm uygulamalarında üstün bir gayret göstereceğinize;

- Yapacağınız çalışmalar ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gücüne güç katacağınıza yürekten inanıyorum.

Dost ve müttefik ülkelerin değerli kursiyerleri, sizler; bizim için, ülkelerinizle aramızda kurmak istediğimiz maneviyat köprüsünün asli mimarlarısınız. Bu bakımdan sizlerin, kendi eviniz gibi görmenizi istediğimiz bu kutsal yuvada, personelimizle birlikte eğitim görecek olmanız, bizleri son derece memnun etmektedir. Eminim ki kardeş olarak gördüğümüz sizler, buradaki eğitim sürecini müteakip, ülkelerinizde önemli görevler üstlenerek nice başarılara imza atacaksınız. Sizlerden tek beklentimiz; ülkelerimiz arasındaki ilişkileri ve dostluk bağlarını daha da güçlendirmek için gayret göstermenizdir.            

Üniversitemizin tüm imkânlarını seferber ederek yürüteceği eğitim-öğretim faaliyetleri, daha güçlü bir silahlı kuvvetler için akademik personel ve kurmay subay yetiştirilmesi anlamında kritik öneme sahiptir. Sizler; öyle bir eğitim-öğretim sürecine öncülük etmelisiniz ki burada bulunan her bir arkadaşım, kendi başarı hikâyesini yazmak için şevk, heyecan ve motivasyonla çalışmalıdır. Bu doğrultuda sizlerin; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da öğrenci ve kursiyerlerimizi, gelecekte büyük vazifeler üstleneceklerini öngörerek en iyi şekilde yetiştireceğinize yürekten inanıyoruz.

Daha güçlü Türkiye için çalışmaya devam ediyoruz

Millî Savunma Bakanlığı olarak Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda daha büyük, daha güçlü bir Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri için azim ve kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz.

Sonuç olarak; gücünü bağrından çıktığı asil Türk milletinin sevgi ve güveninden alan kahraman ordumuz,

- Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda,

- Anayasa’ya ve Kanunlara bağlı olarak,

- Millî, manevi ve mesleki değerlerimiz çerçevesinde,

- Atatürk İlke ve İnkılapları ile aklın ve bilimin rehberliğinde,

- Tüm paydaşlarla uyum, koordine ve istişare içerisinde,

- Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendisine verilecek her türlü görevi başarıyla yerine getirecek ve asil milletimizin gurur kaynağı olmaya devam edecektir.

Bu vesileyle;

- Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum.

- Aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor,

- Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.

Yeni eğitim ve öğretim yılında sizlere sağlık, başarı ve esenlikler diliyor; sizleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”
 

Bakmadan Geçme