- Haberler
- Gündem
- Başkan Erdoğan: 'Darbecilerin yargılanarak hak ettikleri cezalara çarptırılması demokrasimizin büyük bir başarısıdır'
Başkan Erdoğan: 'Darbecilerin yargılanarak hak ettikleri cezalara çarptırılması demokrasimizin büyük bir başarısıdır'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Millet adına karar veren bağımsız ve tarafsız mahkemelerin darbecileri yargılayarak hak ettikleri cezalara çarptırmasının demokrasi adına büyük bir başarı olduğunu vurgulayarak, 'Vesayet dönemlerinde darbecileri alkışlayan bir yargıdan, bugün onlardan hesap soran bir yargıya gelmemiz Türkiye için önemli bir kazanımdır' dedi.
Dolmabahçe Sarayı'nda STK temsilcileri ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların Kadir Gecesi'ni tebrik etti. Milli İrade Platformunda güç birliği yapan sivil toplum kuruluşlarının korkuyu korkutan bir cesaretle çalışmalarına devam edeceğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin yakın tarihinin hikayesini beraber yazdıklarını, geleceğinin inşasını yine beraber tamamlayacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 20 yılının Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerinin yaşandığı dönem olduğunu kaydetti. Eğitimde hem altyapı eksikliklerini giderip kaliteyi yükselttiklerini hem de 28 Şubat zihniyetinin yaptığı tahribatın izlerini ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Erdoğan, sağlıkta da Türkiye'yi, cenazelerin borcundan dolayı hastanelerde rehin alındığı bir ayıptan kurtarmakla kalmadıklarını, vatandaşlarına birinci sınıf sağlık hizmeti sunan medeni bir yer haline getirdiklerini aktardı.
Yargı kendi inandıklarını, bildiklerini, hakkın egemen olması için bu kararı verdiler, vereceklerdir
Hukukta, adalete güveni yeniden tesis ederek, adalet hizmetlerinin kaliteli, hızlı ve erişilebilir olmasını sağladık. Öyle ki herkes dünyada 'Biz hukuk devletiyiz' derken, onlara 'Biz guguk devleti değiliz, biz de hukuk devletiyiz.' İşte en son malum bir zatla ilgili verilen karar bazı çevreleri rahatsız etti. Peki kimdi bu adam. Bu adam, Türkiye'nin Soros'uydu ve bu adam Gezi olaylarının perde arkası koordinatörüydü ve yargımız onunla ilgili nihai kararını verdi ve bu kararda belli çevreleri ki malum çevrelerdir, ciddi manada rahatsız etti. Kusura bakmasınlar, bu ülkede hukuk var, bu ülkede yargı var ve bu yargı da kendi inandıklarını, bildiklerini, hakkın egemen olması için bu kararı verdiler, vereceklerdir.
Herkesin fikrini serbestçe ifade edebildiği özgüven sahibi bir Türkiye'ye ulaştık
Şimdi birçok yerden arayanlar var, yurt dışına gittiğimiz zamanlar da bize bazı telkinlerde bulunanlar oldu. Biz de onlara dedik ki kusura bakmayın, bizim ülkemiz bir hukuk devletidir. Siz Avrupa'nın değişik ülkelerinde hukuk devleti olduğunuzu iddia ederek, terör örgütünün sokaklarınızda, caddelerinizde boy göstermesine evet diyorsunuz. PKK kendi paçavralarıyla caddelerinizde boy gösteriyor, herhangi bir şey söylemiyorsunuz, onlara ses çıkarmıyorsunuz. Türkiye'de ise atılan adımlar sizleri rahatsız ediyor. En son AİHM ne dedi, AİHM dedi ki 'İlk derece mahkeme veya üst derece kararını vermediği sürece biz bu noktada adım atamayız' dedi. Buyurun, şimdi karar da verildi. Şimdi bu karar verildikten sonra artık atılan adıma tabi olacaksınız. Olsanız da olmasanız da yargının bu kararı uygulamaya girecektir. Hak ve özgürlüklerde yasakların hüküm sürdüğü bir Türkiye'den, terörü övmediği, şiddeti savunmadığı sürece herkesin fikrini serbestçe ifade edebildiği özgüven sahibi bir Türkiye'ye ulaştık. Kızlarımızın başörtüleriyle okula giremediği veya başörtülü olan kızlarımızın üniversite kapılarında süründürüldüğü, polislerin maalesef kızlarımızın başörtülerini başlarından çekip aldığı dönemden şimdi artık tüm güvenlik güçlerimizin onları teminat altına aldığı döneme geldik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokraside tek parti faşizmini ve darbecilerin milli iradeye vurduğu gizli-açık tüm prangaları parçalayıp attıklarını belirterek, ulaşımda Türkiye'nin dört bir yanını yollar, tüneller, havalimanları, köprüler ve hızlı tren hatlarıyla donattıklarını ifade etti.
Milletin iradesini, ruhunu emperyalistlere satmış alçaklara çiğnetmedik
Uyduruk gazete kupürleri üzerinden partimizi kapatmaya çalıştılar. Ağaç, çevre bahanesi altında başlattıkları bu olaylarla gençlerimizi aldattılar. 'Tüketmeyin' çağrılarıyla ekonomimizi çökertmeye heveslendiler. 17-25 Aralık emniyet-yargı girişimiyle seçilmiş hükümeti alaşağı etmeye çalıştılar. Çukur eylemleriyle vatan topraklarını bölmeye, kardeşlerimizi bizden koparmaya çalıştılar. 15 Temmuz ihanetiyle saldırılarını doğrudan canımıza kastetmeye ve darbe teşebbüsüne kadar götürdüler. DEAŞ'ından PKK'sına, FETÖ'sünden marjinal sol örgütlere yıllardır besleyip büyüttükleri ne kadar yılan varsa hepsini üzerimize saldılar. Önce Allah'ın yardımı, sonra aziz milletimizin ve memleket sevdalısı STK'larımızın sarsılmaz desteği sayesinde hamdolsun tüm bu saldırıları püskürtmeyi başardık. Bu süreçte aralarında yol arkadaşlarımızın da olduğu vatan evlatlarından şehitler verdik ama milletin iradesini, sırtlanlara, çakallara, akbabalara, ruhunu emperyalistlere satmış alçaklara çiğnetmedik.
Operasyonlarımız devam ediyor
Her karışı şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu mübarek vatanı ne teröristlere, ne terör destekçilerine, ne emperyalistlerin içimizdeki taşeronlarının insafına bırakmayacağız. İşte biz Kuzey Irak’ta şu anda yapmış olduğumuz harekata 5 tane şehidimiz oldu, ama 60 civarında teröristi etkisiz hale getirdik, öldürdük. Parlamentonun içinde Ana Muhalefetin sesi çıkmadı. Malum parti müsveddesi olan grup ise tabi nasıl böyle yaparlar, nasıl ta oralara giderler gibi ifadelerle önümüzü kesmeye çalıştılar. Ne derseniz deyin, nerede terörist bulursak ister Gabar’da olsun, ister Cudi’de olsun, ister Tendürek’te olsun, ister Bestler Deresi’nde olsun oraya benim komandom girecektir ve girdi. Artık bu işlerden taviz, sınır sınırın ötesinde 30 kilometre oraya kadar gireceğiz dedik ve girdik. Bundan sonraki süreçte de oralardaki operasyonlarımız devam ediyor, devam edecek.
Millet adına karar veren bağımsız ve tarafsız mahkemelerimizin darbecileri yargılayarak hak ettikleri cezalara çarptırılması demokrasimiz adına büyük bir başarıdır ve kendilerinden hakikaten teşekkür ediyorum, Allah razı olsun diyorum. Vesayet dönemlerinde darbecileri alkışlayan bir yargıdan, bugün onlardan hesap soran bir yargıya gelmemiz Türkiye için önemli bir kazanımdır. 15 Temmuz ihanetinin hesabını hukuk önünde soran yargımız, Yassıada utancından sonra, adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Şimdi artık ne Yassıada var, ne yaslıada var. Şimdi Demokrasi ve Özgürlükler Adası var, oradan oraya. Gezi olayları ile ilgili kararla yargımız sadece vicdanları rahatlamakla kalmamış, aynı zamanda benzer niyetleri taşıyanlara da hukuk ve adalet dersi vermiştir. İşte şu anda Taksim Meydanı’nda o Gezi olaylarının malum olduğu yerlerde bir tarafta artık camimiz, diğer tarafta Atatürk Kültür Merkezimiz yepyeni farklı bir haliyle şu anda icrada. İnşallah o plan içerisinde daha başka projelerimiz de olacak, milletimizle beraber.
Türk yargısı imajın değil, ülkenin ve milletin bekasının teminatı olan hukukun, adaletin peşinden gider
Yargımız ne Türkiye dışındaki mahfillerin, ne de onların sözcülüğünü yapanların şantajlarına boyun eğmeyerek bağımsızlığını ispat etmiştir. Türk yargısı imajın değil, ülkenin ve milletin bekasının teminatı olan hukukun, adaletin peşinden gider. Kimi kesimlerin buram buram tehdit kokan mülevves dili bu tarihi kararın ülkemiz için, Türkiye’nin istikbali için ehemmiyetini gölgeleyemeyecektir. Daha düne kadar yargı bağımsızlığından, hukuktan, adaletten, demokrasiden, Meclis’in ve milletin iradesinden bahsedenlerin hemen tavır değiştirerek mahkemelerimizi ve hakimlerimizi hedef alması utanç vesikası olmanın ötesinde ikiyüzlülüktür, riyakarlıktır, samimiyetsizliktir. Elbette milletimiz bu nobranlıkları hafızasına kaydedecek ve inşallah 2023’te sandık önüne geldiğinde faillerinden hesabını mutlaka soracaktır. Bizde siyasi hayatımızın her safhasında olduğu gibi bugünde milletimizin iradesine zincir vurulmasına rıza göstermeyeceğiz. Türkiye’yi demokrasi, adalet ve özgürlükler temelinde büyütmeye devam edeceğiz. Bu süreçte siz sivil toplum kuruluşlarımızın desteği ve dayanışması zorlu mücadeleyi zaferle taçlandırma çabalarımız da vazgeçilmezdir.” Şeklinde konuştu