Başkan Erdoğan, Yerli ve Millî Siyasete Vurgu Yaptı!
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda milletvekillerine ve partililere hitaben bir konuşma yaptı. “Milletimiz, Yerli ve Millî Siyaset İstiyor” Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına dün akşam idrak edilen Mevlid Kandili’ni tebrik ederek başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Milletimiz, kendisiyle aynı rüyayı gören, kendisiyle aynı hissiyatı paylaşan, kendisiyle aynı değerleri yaşayan ve yaşatan, kendisiyle aynı türküleri söyleyen; velhasıl yerli ve millî siyaset istiyor, siyasetçi istiyor” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizi yıllarca, kendi değerlerimizin, kültürümüzün, geçmişimizin dışında mecralara koşturmak için çalışanların oyunlarına artık hepimizin de karnı toktur. Artık her adımını devlet ve millet düşmanlarıyla birlikte atanlar, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, siyasette yeniden inşallah hortlayamayacaktır” diye ekledi. Türkiye’yi eski karanlık günlerine döndürmek isteyenlerin, kendi karanlıklarında kaybolup gideceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbelerle, cuntalarla, vesayetle ve bunların aracı olarak kullandıkları medyadan yargıya pek çok araçla ülke yönetmeye alışmış olanlara, demokrasinin, millî iradenin hâkimiyeti zor geliyor. Kaybettikleri mevzileri tekrar kazanmak için, yeni senaryolar, yeni taktikler üretebilecek kadar dahi kabiliyetleri, gayretleri olmayanlar, eski usul yöntemleri tedavüle sokuyor” şeklinde konuştu. “Milletimizin Hizmetkârlığına Talip Olduğumuz Bu Yolda Noksanlarımız Varsa Tamamlayacağız” Siyasete başladıkları günden bu yana hep yaptıkları gibi millete ram olup, ona teslim olacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin hizmetkârlığına talip olduğumuz bu yolda, gece-gündüz çalışacağız, noksanlarımız varsa tamamlayacağız, yanlışlarımız varsa düzelteceğiz. Yolunu şaşıranlar varsa ya ıslah ya tasfiye edeceğiz. Daha çok proje üreteceğiz, daha çok yatırım yapacağız. Her haneyle, her bireyle daha çok hemhal olacağız. Kazanmadık gönül inşallah bırakmayacağız. İşte bunları başardığımızda seçim sonuçları zaten kendiliğinden şekillenecektir” dedi. Bugüne kadar sandıktan çıkmayı değil, asıl milletin gönlüne girmeyi amaçladıkları için başarılı olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetin her kademesinin AK Parti kadroları için bir hizmet vasıtası olduğunun altını çizdi. Seçim dönemlerindeki adaylık mücadelesinin de kendileri için bu hizmeti kimin daha iyi yapacağının yarışı ve takdirinden ibaret bir süreç olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Adayımız belli olduğunda diğer tüm arkadaşlarımız onun yanında saf tutar, seçim gününe kadar tıpkı kendisi adaymış gibi canla, başla çalışır. Her kim ki, ‘ben aday gösterilmedim’ diyerek partimize sırtını dönüyor, hatta gidip kendine başka mecralar arıyorsa, o kişi zaten hiçbir zaman AK Partili olamamış demektir. Her kim ki aynı şekilde ‘benim istediğim kişi aday gösterilmedi’ diye benzer tavırlara giriyorsa, zaten yanlış yerdedir. ‘Ben niye şuradan aday gösterilmedim de buradan gösterildim’ diyorsa, o da kusura bakmasın, önce bir nefis muhasebesine kendisini çeksin.” Konuşmasının devamında, “Bu hareketin kendine has ilkelerinin olması ve bu ilkelere de bütün arkadaşlarımızın sadakatle sarılması şüphesiz ki bizim görevimizdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Demokrasi içinde siyaset yapmak demek, ideallerle mümkünleri olabildiği kadar birbirine yaklaştırmaya çalışmak demektir. Yaklaşık 11 milyon üyesi olan, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde 26 milyon 330 bin oy almış bir partide hiç kimsenin ‘ben’ demeye hakkı yoktur” ifadelerini kullandı. “Siyaset Bir Gönül Ve Gönüllülük İşidir” Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin enaniyetten Allah’a sığınan bir medeniyetin mensupları olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti: “Bunun için AK Parti ‘ben’ partisi değil ‘biz’ partisidir, bu böyle bilinmeli. Kendini bu ‘biz’ kavramının içinde hisseden herkese AK Parti’de düşecek bir görev muhakkak vardır. AK Partili kimliğiyle ortaya çıktığınızda, duruşunuzla, oturuşunuzla, kalkışınızla, ağzınızdan çıkan her şeyle, hatta yediğinizle, içtiğinizle örnek olma sorumluluğunu da üstlenmişsiniz demektir. Bireysel olarak gaflete düşme, yanlışa sapma iradeniz size aittir, ama AK Parti davasının neferi olarak böyle bir lüksünüz kesinlikle yoktur.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzerinde en küçük bir şaibe olanların kimseden ikaz beklemeden kendisinin ayrılması gerektiğini belirterek “Gönül yapmak yerine gönül kıran da yanlış yerde olduğunu aynen bilmelidir” dedi. Siyasetin bir gönül ve gönüllülük işi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz gönül dünyamıza üç kıta, yedi iklimdeki tüm kardeşlerimizi, tüm mazlumları ve mağdurları sığdırmışken, kendi ilçesindeki, ilindeki insanlara karşı âlicenap olmayı başaramayanlar çatımıza ancak zarar verir. Zira AK Parti’de görev almak demek, milletin derdiyle dertlenmek, geleceğine ışık tutmak demektir. Kendisi zaten çevresindekilere dert olan milletin derdine nasıl derman olacak?” diye konuştu. AK Parti teşkilatlarının ve adayların kendilerini bu açılardan gözden geçirmelerini salık veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı “Kuruluşunu ilan ettiğimiz 14 Ağustos 2001 tarihinden beri hamdolsun bu şuura sahip arkadaşlarımızla yol yürüdük. Arada elbette yorulanlar, yolda kalanlar, yolunu kaybedenler olmuştur. Buna rağmen Türkiye’yi 16 yılda üç kat büyütmeyi, bölgesinde ve dünyada söz sahibi yapmayı AK Parti’nin her kademesinde görev almış yoldaşlarımızla, dava ve kader arkadaşlarımızla birlikte başardık. İnşallah 2023 hedeflerimize de sizlerle birlikte ulaşacağız. Ve çocuklarımız, kendilerine emanet edeceğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarımızı bu güçlü temel üzerinde yükselteceklerdir.”