Sporun Holiganizimden ayrıldığını tabi düşünemez olduğumuz şu günlerde özellikle Futbolda yaşadığımız bir olayı bu yazımda sizlere aktarmak isterim. Çağımızda spor, özellikle de futbol, bireyleri ve toplumu etkileyen sosyal bir faaliyet alanı… Şiddet ve sporda şiddet ise toplumun tümünün mücadele etmesini gerektiren sosyal bir sorun alanı olarak görülüyor. İşi m gereği ve ASKF’deki görevim gereği Kahramanmaraşspor’un maçı da deplasmanda olunca kendimi otomatikmen Batıpark’ta buldum. Her zamanki olduğu gibi… Amatör Müsabakaların heyecana dem vurduğu haftada Pazarcık derbisine şahit oldum. İl Tertip Komitesi olarak TFF İl Temsilcimiz Ali Kazancı önderliğinde Ahmet Güler, Abdurrahman Akbaba ile birlikte Pazarcık Derbisini izleme fırsatım oldu. Oyun anlamında derbi mahiyeti taşımıyordu ama ilçe anlamında derbi mahiyeti taşıyordu. Bu mahiyetin yanı sıra orada yaşanan samimi sohbet ve güler yüz her şeyin önüne geçti. Pazarcık Belediye Başkanı Yakup Hamdi Bozdağ ve sporseverler yaklaşımı ve tutumu ile takdire şayandı. Müsabakanın başından sonuna kadar ise destur edinilen ‘BURASI PAZARCIK BURADA KÜFÜR YOK’ mantalitesi ile stadyum sadece Futbol’un tartışma pozisyonları ile dolu bir müsabaka icra edildi. Birlik beraberliğin yaşandığı Pazarcık’ta ‘Burası Pazarcık Burada küfür yok’, ‘Spor’da Saygı, rakibe saygı, kendine saygı’, Küfü etmeyin, ettirmeyin gibi önemli uyarıcı ve ikaz edici pankartların yer aldığı stadyumda Pazarcık Belediyesi, İlçe Emniyet Müdürlüğü, Pazarcık Aksuspor, Pazarcık Kartalkayaspor, Pazarcıkspor, Pazarcıkgücü spor gibi takımların şiddete karşı desturu spora anlam katmış. Bizler maalesef Kısa süreli başarılarla övünen bir yapıya sahibiz… İnşallah bu kıs süreli olmaz ve sezon sonuna hatta ileriki yıllara kadar dayanır gider. Diğer ilçelerimizde Pazarcık’ın bu duyarlı tutumunu örnek alır… Oyunsal anlama gelecek olursak burada duraksamak gerekir. BAL’a çıkma maksatlı kadro yapıldığını düşünüyordum… Yanılmışım oyun anlamında yokları oynayan ekipler halinde… Açık söylemek gerekirse, İki Pazarcık ekibini de kısacası beğenmedim. Bunun sebebiyetine gelince şahsi düşüncem; Bu kulüplerimizin önceliği altyapı olmak zorunda… Hayatlarını idame ettirmeleri için olmazsa olmaz alt yapıdır… Para vererek nereye kadar gidilir???… Hepsinin geçmişinde yaşadıkları örnekleri var… Özellikle belediye takımlarının bu işe çok daha ciddi bakmaları gerekir… Öyle para vererek bu işler olmaz?… Sistemlerini alt yapı üzerine kurmak zorundalar… Yöneticisi ile teknik adamı herkes bu sistemin içerisinde olmak durumunda… Nüfusu 60 BİN’in üzerinde olan bu ilçelerimizde alt yapı sorunu olması acı değil mi?… Sistemi iki kategoriye ayırmak gerekir… Birincisinde alt yapıda gençlere sadece spor yaptırmak… İkincisinde ise alt yapıda spor yaptırılan gençlerin içerisinden yeteneklerine göre yarışmacı sporcular yetiştirmektir… Biz elma ile armutu birbirine karıştırıp iyi bir elma veya iyi bir armut yetiştirmeye çalıştırıyoruz!!!… Bu işin yöntemi bu değildir… Bütün takımlarımız bu yanlıştan bir an önce dönmeleri gerekir… Sistemlerini para üzerine kurmamaları doğru olanıdır!… Yıllardan beri bu kulüplerimiz hep duvara toslamış?!… Hala daha bir ders alamamışlar!!!… Türkoğlu, Pazarcık, Afşin, Elbistan gibi spor yapan belediye kulüplerimiz bu işe ciddi ve sistemli bakmak zorundalar… İşlerini amatörce yapmalıdırlar… Her önüne gelene eyvallah denilmemesi gerekir!… Spor’un içerisinde siyaset olmaz?… Siz bu işleri doğru yaparsanız?… Spor; birlik ve beraberliği getirir… Spor; kardeşliği pekiştirir… Spor; sağlıklı bir nesil yetiştirir… Spor; başarı getirir… Spor; ahlaklı bir nesil yetişmesine vesile olur… Kalın Sağlıcakla…
Bakmadan Geçme
