• Haberler
  • Siyaset
  • CHP'li Öztunç, meclis kürsüsünden hafta sonu yasağını değerlendirdi!

CHP'li Öztunç, meclis kürsüsünden hafta sonu yasağını değerlendirdi!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)'nin son dönemde sıklıkla sarıldığı 'siz eleştirin, dünya bize teşekkür ediyor' açıklamalarına yönelik önemli olanın 'milletin teşekkür etmesi' olduğunun altını çizdi ve Necmettin Erbakan hatırlatmasında bulundu. Öztunç: 'Ne zamandan beri İsraillilerin övgüsü sizi bu kadar mutlu ediyor yahu? Allah rahmet eylesin, rahmetli Erbakan Hoca olsa var ya 'Sizi gidi sizi' derdi' ifadelerini kullandı.

CHP’li Öztunç, TBMM’de gerçekleştirdiği kürsü konuşmasında sokağa çıkma yasağının sadece hafta sonları uygulanmaya konmasını sert sözlerle eleştirerek, “Birinin anlatması lazım yani virüs hafta sonu bulaşıyor, hafta içi bulaşmıyor. Böyle bir kafa var mı? Böyle bir mantık var mı arkadaşlar? Hafta içi de bulaşıyor bu, insanlar işine gidiyor, işçisi var bu işin, memuru var, hafta içi bulaşma ihtimali daha yüksek” dedi.

 

Öztunç konuşmasında AK Partili isimlerin ‘dünya bize teşekkür ediyor’ argümanlarını savunmak için kullandıkları sözlerden alıntılar yaparak tepkisini ortaya koyarken, uzun yıllar meclis muhabirliği yapması nedeniyle eski siyasileri yakından tanıyan vekilin Erbakan hatırlatmasında bulunması ise oldukça dikkat çekti.

 

Öztunç’un Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmasında: “Temel İdris'e akşam oturmasına gitmiş, çay, kahve, sohbet, muhabbet, belli bir saatten sonra Temel "Artık ben eve gideyim." demiş. Şöyle bakmışlar dışarıya acayip bir yağmur, sel, fırtına var. İdris "Temel çok yağmur var, çıkma, ıslanırsın, bizde kal bu akşam." demiş. "İyi, peki, kalayım." demiş Temel. Bir beş-on dakika sonra bakmışlar Temel yok, mutfağa bakmışlar yok, oturma odasına bakmışlar yok, salona bakmışlar yok derken kapı açılmış, Temel içeri girmiş sırılsıklam. İdris demiş ki: "Ya, Temel nereden geliyorsun?" "Sizde kalacağım ya, eve pijamalarımı almaya gittim." demiş Temel. Yani, bu korona olayı var ya -iki gün önce İçişleri Bakanlığının aldığı sokağa çıkma kararı var ya- aynı bu fıkra gibi.” Dedi.

 

“Soylu’nun bir hareketi bir çuval inciri berbat etti”

 

Öztunç konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Yani insanlar korona olmasınlar, Covid-19 virüsü insanlara bulaşmasın diye sokağa çıkma yasağı kararı alınıyor ama karar iki saat önce alındığı için binlerce, yüz binlerce insan, sokaklarda geziyor. Bu, yanlış olmuştur değerli arkadaşlar. Maalesef koronayla mücadelede Sağlık Bakanı, evet, iyi niyetle çalışıyor, Sağlık Bakanlığı yetkilileri iyi niyetle çalışıyor, sağlıkçılar iyi niyetle çalışıyor, Bilim Kurulu iyi niyetle çalışıyor ama Sayın Süleyman Soylu'nun bir hareketi bir çuval inciri maalesef berbat etti, bunu söylemek zorundayız. Bizler de burada değerli milletvekilleri, iyi niyetle yol göstermek için önerilerde bulunuyoruz. Çünkü bu virüs herkese bulaşıyor. Ha şuna da katılmıyorum, ya virüs zengin-fakir ayırt etmiyor. Ayırt ediyor, fakir adam garibim, evinde oturuyor, perişan durumda evinde ekmeği yok, ekmek bulma derdine düşmüş, zenginin öyle bir derdi yok. O yüzden virüs de fakirle zengini ayırt ediyor.”

 

“Virüs hafta sonu bulaşıyor hafta içi bulaşmıyor böyle bir mantık var mı?”

 

“Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı açıklamış bugün, hafta sonu yine sokağa çıkma yasağı varmış galiba. (Ali Şeker: Tıpta böyle bir şey yok) Birinin anlatması lazım yani virüs hafta sonu bulaşıyor, hafta içi bulaşmıyor. Böyle bir kafa var mı? Böyle bir mantık var mı arkadaşlar? Hafta içi de bulaşıyor bu, insanlar işine gidiyor, işçisi var bu işin, memuru var, hafta içi bulaşma ihtimali daha yüksek. Hafta sonu bulaşır, aman evden çıkmayın, hafta içi çıkabilirsiniz. Gerçekten yanlış bir mantık olmuş.”

 

“Boş verin başbakanları, millet size teşekkür etsin”

 

“Biz, bunları söyleyince değerli AK Partili Grup Başkan Vekilleri olsun, milletvekilleri olsun itiraz ediyorlar, kızıyorlar. Dün Sevgili Ramazan Can geldi, cevap verdi, dedi ki: "Yahu, siz böyle söylüyorsunuz ama bakın, bize Macaristan Başbakanı teşekkür ediyor, Bulgaristan Başbakanı teşekkür ediyor. (Recep Özel: Doğru. Yalan mı söyledi?) Doğru doğru, evet, teşekkür ettiler; ben "Yalan söyledi." demedim ki Recep Bey, doğru. Millet size teşekkür etsin ama millet, millet; boş verin başbakanları, Macaristan'ı bilmem nereyi.”

 

“Rahmetli Erbakan hoca olsa…”

 

“Değerli arkadaşlar, Sayın Ramazan Can dün diyor ki: "İsrailli gazeteci teşekkür etti, İsrailli gazeteci bizi övdü." Ne zamandan beri İsraillilerin övgüsü sizi bu kadar mutlu ediyor yahu? Ne zamandan beri İsrail'in övgüsü sizi bu kadar mutlu ediyor? Allah rahmet eylesin, rahmetli Erbakan Hoca olsa var ya "Sizi gidi sizi." derdi.”

 

“Bankalar vallahi kredi vermiyor gidin sorun”

 

“Bakın, millet aç, perişan, sıkıntılı, ekmek kaygısı fazla. "Bankalar kredi veriyor." diyorsunuz; Allah için, vallahi vermiyor yahu. Gidin, başvurun ya da sorun arkadaşlar, bankalar kredi vermiyor; verdiği zaman da öteliyor.“

 

“İşçilere evrak imzalatıldı ona rağmen getirmiyorlar”

 

 “Bir başka konuya daha gelmek istiyorum. Sayın Başkan, bu korona olayından sonra -yurt dışında çok sayıda işçimiz var- sağ olsun, AK Parti'nin Grup Başkan Vekili Sayın Özlem Zengin'le birtakım diyaloglar sonrasında Kuveyt'teki işçilerin bir kısmını getirebildik. Dışişleri Bakanlığı yaptı bunu, ben teşekkür ediyorum bir kez daha ama bakın, Kuveyt'te şu anda Kuveyt Havalimanı'nın inşaatında, Limak Holdingin inşaatında çalışan 600 işçi var ve bunlara demişler ki: "Siz, şu evrakları imzalayın, sizi gönderelim." Can derdindeler, imzalamışlar. "Bütün dinî izinlerden, yıllık izinlerden, bayram izinlerinden, hepsinden fedakârlık ediyoruz." diye imza attırmışlar bunlara ve ona rağmen hâlâ getirmiyorlar. Bu konuda bir çalışma yapmanızı talep ediyoruz, Kuveyt'te çalışan işçilere... Cezayir'deki işçiler vize sorunu yaşamaya devam ediyorlar, memleketlerine gelmek istiyorlar, gelemiyorlar ve aynı zamanda Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde, 3 hemşerim şu anda denizde, gemide çalışıyorlar, gemide bekliyorlar. Güney Kıbrıs Rum Kesimi bunları kabul etmiyor, gemiden inemiyorlar, bunların da bir şekilde artık Kuzey Kıbrıs'tan mı olur, Türkiye'den mi olur, bir şekilde bu yurttaşlarımızın da Türkiye'ye getirilmesi gerekiyor.”

Bakmadan Geçme