Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suç kadına karşı işlenmişse cezalar daha da arttırılacaktır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kadına şiddetle mücadelede yeni düzenlemelerin yapılacağını vurgulayarak, 'Takım elbise giyip kravat takarak ellerini önlerinde birleştirerek tiyatrovari görüntü takdiri indirim sebebi olmayacaktır. Kasten öldürme kadına karşı işlenmişse cezalar daha da arttırılacaktır' dedi.
Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde KADEM 4. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü yargı paketinde konuyla ilgili önemli çalışmaların yer aldığını belirterek, paketin en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirileceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde kadına yönelik şiddet mücadelede tarihi bir devrim olan 6284 sayılı kanun kapsamı ve etkinliği ile dünyada örnek teşkil eden bir düzenlemedir. Şiddete uğrayan veya uğrama ihtimali bulunan kadınların korunması için konuk evleri açılmasından izleme merkezleri kurulmasına psikolojik ve maddi destekten uzaklaştırma işlemlerine kadar pek çok tedbir hayata geçirilmiştir. Sadece şiddet önleme ve izleme merkezleri ŞÖNİM’lerden bugüne kadar bir milyonun üzerinde vatandaşımızın yararlanmış olması atılan adımların isabetini ve faydasını göstermeye yeterlidir. Kadına sırf cinsiyetinden dolayı uygulanan şiddeti özellikle öldürme eylemini insan olan hiç kimse kabul etmez edemez. Ülkemizdeki kadın cinayetleri oran olarak Avrupa ülkelerinin çoğundan daha geridedir.
Yeni yargı paketini TBMM gündemine getireceğiz
Nitekim bir süredir Adalet Bakanlığımız bu çerçevede yeni bir reform paketinin hazırlıklarını yürütmektedir. Taslağı üzerinde çalışmaları biten bu paketi en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisimizin gündemine getireceğiz. Yeni düzenlemeyle artık kadına yönelik saldırılarda faillerin somut pişmanlık emaresi içermeyen hiçbir davranışı indirim nedeni olarak kabul edilmeyecektir. Sadece takım elbise giyip kravat takarak ellerini önünde birleştirip başını yana eğerek sergilenen tiyatrovari görüntüler takdiri indirim gerekçesi olmayacaktır. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet gibi suçlar kadına karşı işlenmişse cezalar daha da arttırılacaktır. Nikâhlı veya boşanmış eşe karşı işlenen tehdit suçlarına verilecek cezalarında alt sınırı 6 ay dan 9 aya çıkartılacaktır. Fiziken veya iletişim araçları vasıtasıyla yapılan ısrarla takip eylemleri artık cezasız 6 aydan 2 yıla kadar hapisle sonuçlanacak bir suç olarak işlem görecektir. Belli durumlarda bu suç için tutuklama kararı da verilebilecektir. Aynı şekilde eşe veya boşanılan eşe karşı işlenen kasten yaralama suçları da katalog suç düzenlemesine dâhil edilerek tutuklama kararları kolaylaştırılacaktır. Şiddet mağduru kadınlara talep etmeleri halinde baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilebilecektir. Tüm bu yeni düzenlemelerinde ülkemiz ve kadınlarımız için şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.
Kadın hakları konusunda çift standardın en bariz örneği 28 Şubat
Türkiye'de kadın hakları konusunda çift standardın en bariz örneği 28 Şubat uygulamasıdır. Batıdaki gelişmelere işaretle kadını öne çıkarma söylemiyle hareket edenlerin, zihinlerinin gerisinde nasıl faşist, gerici ve karanlık dünya taşıdıklarını 28 Şubat'ta gördük.
Bu dönemde sözde çağdaşlık adına başlarını örttükleri için kız öğrencilerinin eğitim haklarını ellerinden alan zihniyet kara bir bulut gibi ülkenin üzerine çökmüştü. Kamuda çalışan kadınları gözlerini kırpmadan kapı önüne koydular. Bu uygulamayı özel sektöre kadar yaygınlaştırdılar. Şimdi 28 Şubat'ın peşindeler. Kusura bakmayın, o geride kaldı.
Milletin değerleriyle, inancıyla, kültürüyle kavgalarını kılık kıyafet üzerinden yürütenlerin foyaları ortaya dökülmüştür. Şimdi bir araya geliyorlar. Her girişim gibi bu sürecin arkasından bankaları soyan, kıt kaynakları yağmalayan, girişimlerin engelleyenler çıkmıştır.
Ülkemizin potansiyelini harekete geçirdiğimizde, kaynaklarını eser ve hizmet üretmek için kullandığımızda Cumhuriyet tarihinde yapılanları 5'e 10'a katlayan işler gerçekleştirdiğimizi ortaya koyduk.
Kadınların haklarını, hukuklarını koruma mücadelesinin en samimi savunucusu biziz
Kadınların sadece inançlarına değil, varlıklarına saygı duymayanlar hangi süslü kavramların arkasına sığınırlarsa sığınsınlar bu açıklarını ortaya çıkmasından alıkoyamayacaklar. Ülkenin ikinci büyük partisinin taciz, tecavüz, hırsızlık vakalarını görmezden gelmesi kadınlara yapılan en büyük saygısızlıktır. Nerde bu kadın dernekleri, niye meydana çıkmazlar? İlla kendi sulplerinden, kendi zihniyetlerinden mi olacak? Niçin gitmiyorsunuz adalet saraylarının önlerine? Görünmezler, onların bu noktada cibilliyetleri bozuktur.
Başak Cengiz'de gördük, çıkmadılar. Çünkü sulpleri birbirine uymuyor. Bunların derdi insanı, kadını savunmak değil kendi sapkın ideolojilerine zemin hazırlamaktır. Kadınların haklarını, hukuklarını koruma mücadelesinin en samimi savunucusu biziz diyoruz.”