Deprem bölgesi 11 vilayette 351 kişi tutuklandı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: 'Birinci önceliğimiz deprem bölgesindeki 11 vilayetimizi yeniden ayağa kaldırmak, yaraları sarmak. Bunun mücadelesini Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde gerçekleştiriyoruz, gerçekleştirmeye devam edeceğiz. 11 vilayetimizde 351 kişi tutuklandı.' dedi.
Tunç, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Gaziantep'in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde AFAD Koordinasyon Merkezi'nde yetkililerden bilgi aldı, depremzede vatandaşlarla görüştü.
Deprem konusunun hükümetin en öncelikli konusu olduğunu aktaran Bakan Tunç, deprem bölgelerinde incelemelerde bulunduğunu ifade ederek, bu ziyaretlerde hukuki sorunlarla ilgili de çözüm önerilerine yönelik istişareler yaptıklarını söyledi.
Depremin hemen ardından soruşturmalar başladı
Adalet Bakanlığınca depremlerin ardından kriz merkezi oluşturulduğunu hatırlatan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mağduriyet yaşanmaması için yargıda dava açma ve itiraz sürelerinin durdurulduğunu dile getirdi.
Depremlerin hemen ardından soruşturmaların başlatıldığını kaydeden Tunç, bölgeye bilirkişilerin, hakim ve savcıların görevlendirildiğini söyledi.
Adalet Bakanı Tunç, 15 adliyenin depremde ağır hasar gördüğünü, 49 adliyenin ise orta ve az hasarlı olduğunu aktararak, "Bakanlık olarak bölgeye 473 milyon 819 bin lira harcama yaparak onarımları gerçekleştirdik, hizmetin kesintiye uğramamasını sağladık" dedi.
Bakan Tunç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Deprem ceza soruşturmaları diğer taraftan devam ediyor. Bu konuda hukuki süreci titizlikle takip ediyoruz. 11 vilayetimizde 1757 şüpheli hakkında işlem yapıldı, 351 tutuklama, 642 adli kontrol, 764 diğer tedbir kararları verildi. Özellikle bilirkişi incelemeleri, teknik üniversitelere gönderilen dosyalar ve gelecek raporlar doğrultusunda da tutuklama süreçleri yeniden gözden geçirilerek süreç devam edecek. Sorumlularla ilgili en doğru kararı verecek olan bağımsız ve tarafsız yargımızdır. Özellikle ağır hasarlı binaların yıkımıyla ilgili burada tespit ettiğimiz bazı problemler var. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ilk tespitlerinden sonra vatandaşlarımızın mahkemelere giderek yeniden bir tespit yaptırdığını görüyoruz. Bu tespitler arasındaki farklılıkların giderilmesi noktasında bazı hukuki düzenlemeler, mevzuat düzenlemeleri yapmamız gerekecek. Bununla ilgili özellikle idare mahkemelerinde şu anda yoğunlaşan davalar var. Yürütmeyi durdurma talepli davalar var. Bu davalar neticesinde binaların yıkımıyla ilgili süreç geciktiğinde o binaların, ağır hasarlı binaların ileride risk oluşturduğunu görüyoruz. Sürecin hızlandırılması noktasında da çalışmalarımız devam ediyor."