Deprem bölgesi için sanayinin yol haritası, TOBB'da açıklandı
11 ilde yaşanan deprem felaketinin ardından hazırlanan ve bölgedeki imalat sanayinin kısa, orta ve uzun vade yol haritasının yer aldığı, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından hazırlanan 'Üretim Sektörünün Deprem Etki Analiz ve Raporlama Çalışması' Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde düzenlenen toplantı ile tanıtıldı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 6 Şubat’ta korkunç bir deprem felaketi yaşadıklarını anımsatarak, “Her milli meselede olduğu gibi, bu süreçte de, Oda ve Borsa Camiası olarak hızla harekete geçtik. Elimizdeki tüm imkânları, deprem mağduru illerimiz için seferber ettik. 4.700 TIR, 7 gemi, 6 uçak dolusu yardım ulaştırdık. 36 bin ton gıda, 3.900 konteyner, 6 bin çadır, 100 binden fazla ısıtıcı, 817 bin battaniye ve 530 ton akaryakıt 551 iş makinesi ve mobil vinç gönderdik. 24 noktada yemek mutfağı kurarak, 3,5 milyon kişilik sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirdik. Sonraki aşamada bölgedeki kalıcı konut ihtiyacının karşılanması için bir kampanya düzenledik. Elimizdeki tüm maddi kaynakları bu işe aktardık” dedi.
Bölge ekonomisinin ve istihdamının yeniden canlandırılması için çeşitli girişimler hazırladıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, “Tedarikçim Deprem Bölgesinden Programıyla; Deprem bölgesinden mal almak isteyen firmaları, deprem bölgesindeki üreticilerle eşleştirdik. Ulusal Gıda Perakendecilerini, deprem bölgesinden tedarik sağlamaya yönlendirdik. Deprem bölgesinde; elde, depoda, tarlada kalan tarım ve gıda ürünlerinin ulusal zincir market tarafından satın alınmasını sağladık. Ticaret Pazaryerlerinden, Deprem Bölgesindeki üreticilere Destek vermelerini temin ettik. Deprem bölgesindeki satıcıların, e-ticaret pazar yerlerinde komisyonsuz satış yapmasını sağladık” şeklinde konuştu.
Devlet ve millet olarak sağlanan yardımların önemli, gerekli ve değerli olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, öte yandan deprem bölgesindeki insanların, üretim ve ticaret yaparak, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak gerektiğini vurguladı.
İstihdamla ilgili son rakamlarda, bölgede özellikle 4 ilde çalışan sayısında çarpıcı bir azalış olduğunu ifade eden TOBB Başkanı şöyle devam etti: “Depremin istihdama en olumsuz yansıdığı il Hatay olmuştur. Hatay’da özel sektörde çalışan sayısı yüzde 35 azalmıştır. Yani her 3 kişiden biri artık çalışmamaktadır. Geçen sene 165 bin olan kayıtlı istihdam bu sene 107 bine düşmüştür. Demek ki 58 bin kişi işten ayrılmış veya işini kaybetmiştir. Kahramanmaraş’ta özel sektörde çalışan sayısı yüzde 29 azalmıştır. Çalışan sayısı 147 binden 104 bine düşmüştür. Malatya’da 95 binden 71 bine gerilemiştir. Yani her eskiden çalışan her 4 kişiden biri artık çalışmamaktadır. Adıyaman’daki özel sektör istihdamı da 55 binden 48 bine inmiştir”.
Hisarcıklıoğlu, şehirleri ayağa kaldırmanın yolunun, ekonomiyi yeniden canlandırmaktan geçtiğini belirterek, “İşte Gaziantep ve Sanayi Odamız, bu vizyonla harekete geçmiş ve çalışmaya başlamıştır. Kamu ve özel sektör kurumlarımızın yanı sıra, uluslararası kuruluşlarının destek ve katkılarıyla, çok önemli bir çalışmayı hayata geçirmiştir.
Bugün tanıtımı yapılacak rapor, deprem bölgesindeki sanayimiz için bir yol haritası oluşturacak olması açısından çok değerlidir ve referans niteliğindedir. Hem kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler sıralanmış, yerel ve bölgesel kalkınmaya yönelik somut politika adımları hazırlanmış, hem de kurumlarımız için ne tür adımlar atılması gerektiğine ilişkin yapıcı öneriler belirlenmiştir.
Başta Gaziantep Sanayi Odamız olmak üzere, bu kapsamlı çalışmada büyük emekleri bulunan bölge Oda ve Borsalarımızı, Bakanlıklarımızı, Valilerimizi, Belediye Başkanlarımızı, Birleşmiş Milletler ekibini, TSE, KOSGEB, TÜBİTAK ve Kalkınma Ajanslarımızı tebrik ediyor, hepsini yürekten kutluyorum” dedi.
Gaziantep’in sadece bölgenin değil, Türkiye’nin en önemli sanayi üretim merkezlerinden biri olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti: “İsmi markalaşmış bir şehrimizdir. Geçen hafta İstanbul Sanayi Odamız tarafından Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu açıklandı. Gaziantep’ten 28 firmamız ilk 500 firma arasında yer aldı. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen üretim, ihracat ve istihdamdaki başarılarıyla Gaziantep’i gururlandıran tüm firmalarımıza teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
Gaziantep sadece sanayi alanında değil, gastronomi alanında da lider bir şehre dönüşmüş ve UNESCO Gastronomi kenti unvanı kazanmıştır. Coğrafi işaretli ürünler konusunda da öncü, örnek ve rol model olmuştur. Ülkemizin ilk AB tescilli ürünü olan Antep Baklavasının coğrafi işaretin tescili, Gaziantep Sanayi Odamızca gerçekleştirilmiştir. Odalarımız ve Borsamızın bu işe sahip çıkması neticesinden Gaziantep, 102 coğrafi işaret tescilli ürünle bu alanda Türkiye’de ilk sırada yer almıştır. Ki, bu rakam bugün birçok Avrupa ülkesinin toplam tescilli ürün sayısından daha fazladır.
Son olarak şunu söyleyip konuşmamı bitirmek istiyorum. Enseyi karartmayalım. Kendimize ve ülkemize güvenelim. Geçmişte pek çok badireyi atlattık. Bunu da inşallah bir ve beraber olup geride bırakacağız”.
Üretim, ihracat ve istihdam devam etmeli
GSO Başkanı Adnan Ünverdi de “yaramız çok taze ve tüm acılarımıza rağmen bir şekilde psikolojik ve sosyal anlamda yaralarımızı sarmak, ekonomimizdeki hasarı onararak yeniden toparlanmak zorundayız” dedi.
Depremden etkilenen 11 ilin geçen yıl yaptığı ihracatın toplamının 20 milyar 510 milyon dolar seviyesinde olduğunu anımsatan Ünverdi, “Bu illerimizde toplam 47 bin 581 firmamız imalat yapmaktadır. 2021 yılına göre 11 ilimizde toplam istihdam sayısı 3 milyon 841 bin kişidir. Deprem bölgesinin toplam istihdamdaki payı ise yüzde 13,3’tür. Böylesi büyük bir iş hacmine rağmen depremin etkisiyle, korku ve tedirginlikle başka illere göç olmuş, ciddi iş kayıpları yaşanmıştır” ifadelerini kullandı.
Ünverdi, yeniden ayağa kalkabilmek için; üretim, ihracat ve istihdamın devam etmesi gerektiğini, bu doğrultuda gerek kamu olsun, gerek özel sektör olsun olağanüstü bir çaba gösterdiğini söyledi.
Sürecin hem üretim, hem istihdam yönüyle etkin bir şekilde yürütülmesi, zaman kaybının önüne geçilmesi, doğru analiz ve hızla sonuca ulaşılması için bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu tespit ettiklerini belirten Ünverdi, bu doğrultuda Gaziantep Sanayi Odamız ve IOM tarafından, “üretim sektörünün deprem etki analiz ve raporlama çalışması” gerçekleştirildiğini anlattı.
Adnan Ünverdi şunları kaydetti: “Rapor ile depremden etkilenen 11 ilden 5 tanesi için; (Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Antakya illeri) üretim sektöründe faaliyet gösteren işletmeler ile bunların çalışanlarının yaşanan depremlerden etkilenme durumlarını ortaya koymak ve bu illerle birlikte bölgenin sanayiye dayalı yapılanma ve iyileştirme süreçlerinin kısa-orta ve uzun vadeli eylem planlarının oluşturulması hedeflenmiştir.
Çalışmada doğrudan konunun muhatabı olan; üretici firma sahibi veya yetkililerine yönelik anket; bu firmaların çalışan personellerine yönelik anket; üretici firmaların üye olduğu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı odalar ile ilgili kurum ve kuruluşlarla nitel görüşmeler yapılmıştır”.
Üverdi, bu gayret, zaman ve çalışmaların neticesinde; yeşil dönüşüm, dijitalleşme, yalın üretim ve verimlilik unsurlarının yer aldığı; kısa, orta ve uzun vade eylem planları ile proje önerilerini içeren 5 adet il raporu hazırlandığını, tüm illeri kapsayan ve yine kısa, orta ve uzun vade eylem planları ile proje önerilerini içeren bölgesel rapor oluşturulduğunu söyledi.
Deprem üretim sektörüne büyük etkide bulundu
IOM Türkiye Misyon Şefi Gerard Karl Waite de yıkıcı depremlerin üzerinden 8 ay geçtiğini hatırlatarak, depremin üretim sektörüne etkisinin büyük olduğunu söyledi.
Deprem sonrasında, yeniden inşada hedeflenen toparlanma desteğini oluşturmak için resmin tamamının görülmesinin önemine işaret eden Waite, şu değerlendirmelerde bulundu: "Rapor, depremden en çok etkilenmiş 5 ilde üretim sektörünün nasıl etkilendiğini yakından incelemekte. Raporda, deprem sonrasında ekonomik sorunlar, tedarik zinciri içindeki kırılganlıklar ve iş gücü üzerindeki etkilere ilişkin bilgiler de bulunmakta. Dayanıklılık altyapısının önemini vurgulamakta ve işletmeler yeni teknolojiler benimsedikçe inovasyon için ortaya çıkan fırsatlar özetlenmekte. Bu rapor, üretim sektörünün sürdürülebilir şekilde nasıl canlandırılabileceğine dair kısa orta ve uzun vadeli tavsiyeleri sunmaktadır."
Devletimizin ve insanlık ailesinin gücünü kullanıyoruz
Gaziantep Valisi Kemal Çeber de depremin büyük yıkım oluşturduğunu belirterek, "Altından kalkması çok zor, güç bir olay idi ama üzerinden geçen 7-8 ayda nereden nereye geldiğimizi herkesin takdirine bırakıyorum. Ülke olarak gücümüz, kudretimiz çok önemli. Biz o bölgede insanlık ailesini de gördük ve dayanışma sergiledik. Şu anda sadece Gaziantep'te 20 bine yakın yıkımın devam ettiği, aynı süre içinde artık hiç çadır kentin kalmadığı, her vatandaşın konteynerler aldığı, her ihtiyacının karşılandığı bir süreci yaşıyoruz. Devletimizin ve insanlık ailesinin gücünü kullanıyoruz." dedi.
Konuşmaların ardından Doç. Dr. Esin Sarıoğlu ve Dr. Fatih Balcı, proje sonuç raporlarının sunumunu gerçekleştirdi.