- Haberler
- Kahramanmaraş
- Destanın 102'nci yılı coşkuyla kutlandı
Destanın 102'nci yılı coşkuyla kutlandı
Tam 102 yıl önce destan yazan atalarını rahmet ve minnetle anan Kahramanmaraş, bir hafta süren etkinliklerle 12 Şubat ruhunu yaşattı. Bugün ise düzenlenen geçit töreni ile etkinlikler sona erdi
Tıpkı 21 Ocak 1920’de başlayan ve 22 gün süren milli ruhu bugünde yaşatan Kahramanmaraş’ta aynı onur, gurur ve duyguyla yeniden yaşandı.
Kahramanmaraş’ın Tarihi Kalesi’nde İstiklal Madalyası’nın Türk Bayrağı’na takılmasıyla başlayan kutlama etkinlikleri Valilik Meydanı’ndaki kurulan alanda devam etti.
Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Emin Mehmet Terzioğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, askeri araca binerek, halkın bayramını kutladı.
Kurtuluşa daire video gösterilerinin olduğu kutlama programlarında oyuncular arasında Tamer Karadağlı’nın da yer aldığı ‘Kurtuluş Destanı’ adlı tiyatro oyunu oynandı.
Bu yıl ‘Korkma!’ teması işlenen etkinliklerde konuşan Vali Coşkun: “Maraş, bağımsızlık uğruna kadını, erkeği, genci yaşlısı şehrin bütün fertleriyle canı pahasına mücadele eden “her ferdi kahraman” olan bir ildir. Maraş, kalesinde Türk bayrağı dalgalanmadığı için cuma namazı kılınmayan, mananın maddeye galip geldiği, “Maraş bize mezar olmadan, düşmana gülzar olamaz” diyen inanmış ruhun adıdır. Maraş, 21 Ocak 1920 tarihinde başlayan ve 22 gün süren mücadelede; birliği, beraberliği ve destansı mücadelesi ile Anadolu’ya cesaret veren milli direniş şuurunun oluştuğu ve kurtuluş savaşının ilk kıvılcımının yandığı yerdir. Kahraman ecdadımız; bundan 102 yıl önce döneminin en güçlü ordularına karşı, verdiği amansız mücadeleyle eşine az rastlanır bir kahramanlık örneği sergileyerek işgal kuvvetlerine geçit vermemiştir. Şehirlerinin işgal altında olmasını hiçbir şekilde kabullenmeyerek Maraşlıya önderlik eden Sütçü İmam, Arslan Bey, Rıdvan Hoca, Senem Ayşe ve daha nice ismini sayamadığımız kahraman ecdadımız olmak üzere; tüm Maraş halkının büyük fedakârlıklarıyla kazanılan bu olağanüstü zafer sonrasında ilimize, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından “İstiklal Madalyası” ve “Kahraman” unvanı verilmiştir.
Kahraman Ecdadın torunları olarak üzerimize düşen yegâne görev, bu toprakların nasıl ve ne şartlarda kazanıldığını bilerek, birlik ve beraberlik içerisinde çok çalışmaktır. Ecdadın savaştaki kararlılığı ve vatan savunmasındaki asil duruşu bizler için bir yol haritası niteliğinde olmalıdır. Bütün bunları bir emanet bilmeli ve emaneti yücelterek korumayı kendimize ilke edinmeliyiz. Ülkemizin ve şehrimizin müreffeh yarınlara ulaşması adına her alanda çağı yakalamış, donanımlı ve tarihini unutmayan gençler yetiştirmek de yine en önemli sorumluluklarımız arasında olmalıdır.” Dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ise törende yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “102 yıldan beri bir duyguyu yaşatıyoruz. Her kutlama miras olarak aldığımız bir duyguyu yaşatmak için tertip ettiğimiz kutlamalar. O halde şu soruyu sormamız gerekiyor biz hangi duyguyu yaşatmak istiyoruz? O duygu nedir? Penceresinden kaledeki Türk bayrağının indirildiğini gördüğünde Kısakürekzade Mehmet Ali Bey, Alem-i İslam'a Hitap'ı kaleme almadan önce hangi duyguları hissetmişti? Çakmakçı Sait, kurşunun üzerine gövdesini atarken, hiçbir şekilde küçücük bir şüphe duymadan ölüme yürürken hangi duyguyu hissetmişti? Sütçü İmam silahına davrandığında hangi duyguyu yaşıyordu? Ali Sezai Efendi, Rıdvan Hoca ve şehir işgal altındayken 'Burada duramam.' deyip şehrine koşan Aslan Bey hangi duyguyu yaşıyordu? Bu sorunun cevabı çok kıymetli. Çünkü biz 102 yıldan beri bu duyguyu yaşatmak için bu kutlamaları tertip ediyoruz. Yaşatmak istediğimiz duyguyu çok iyi tanımamız gerekiyor. O duygu bağımsızlığa olan aşkımızdı. O duygu bayrağımıza sevdamızdı. O duygu, Türk'ün bu topraklarda bin yıldan beri boyun eğmeyen, baş eğmeyen dik duruşunun adıydı. O duygu cesaretti, onurdu, vakardı, bir kimsenin, bir milletin, bir ülkünün imanın kavgasıydı. O yüzden biz aslında her 12 Şubat’ta bu kahramanları hatırlarken aslında o kahramanların duygusunu hatırlıyoruz.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ise: “Bugün haklı bir gururun 102’nci yıl dönümünü yaşıyoruz. 102 yıl önce ecdadımız genciyle yaşlısıyla bir Maraş destanı yazdılar. Maraş savunması sadece Kahramanmaraş için değil aynı zamanda tüm Türkiye’ye örnek bir savunma oldu. Milli mücadelenin fitili Maraş’ta ateşlendi. Buradan başlayan ateşle Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ülkemizi düşmandan kurtardı ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.” Dedi.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Güngör ise: “Kurtuluş Haftası” olarak kutladığımız “12 Şubat Bayramımızı” her yıl bir tema ile taçlandırıyoruz. Geçen yıl “İstiklal ilham verir.” dedik. Bu yıl “Korkma!” diyoruz. Size, Allah Resulünün hicretini, örümcek ağı ve bir kuş yuvasıyla korunan Sevr mağarasını hatırlatmak istiyorum. O güzel peygamber “Ya! Ebubekir Korkma, mahzun olma. Allah bizimledir.” diyordu. Sizi, 28 Kasım 1919 gecesini düşünmeye davet ediyorum. Asırlardır dalgalanan şanlı bayrağımızı, o gün Kalede göremeyen bir adamın, Kısakürekzade Mehmet Ali beyin, o ruh haliyle kaleme aldığı “Alemi İslam’a Hitap” metninin, o muazzam seslenişini hatırlayalım: “Korkma! Seni buradaki birkaç Fransız kuvveti kıramaz!” Sizi, 1921 yılının soğuk bir kış gecesinde, Tacettin Dergahında, yamalı paltosu ile soğukta oturan bir adamı, Mehmet Akif’i hatırlamaya davet ediyorum. Uzandığı yerden fırlayıp, eline geçirdiği bir kömür parçasıyla duvara şöyle yazmıştı: “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.”
Bu üç “Korkma”yı birbirine yoldaş kılan şeyi, ne güzel özetlemiş şair: Ecdadımızın heybeti maruf-u cihandır. Fıtrat değişir sanma, bu kan yine o kandır! İşte bu kelime, Sevr mağarasında adeta Hz. Ebubekir’in şahsında, kıyamete kadar iman davasının muhatabı tüm mahzun gönüllere söylenmiş ve onların gönüllerine ekilmiş bir tohumdur. Her şey bitti denilen zamanda; Türk’ün ruh kökünü besleyen, onu diri tutan, dava ve iddia sahibi yapan, tarihte dün, bugün ve yarın O’na misyonunu hatırlatan ve hatırlatacak olan; Malazgirt’i, İstanbul’u, Çanakkale’yi, Maraş’ı, 30 Ağustos’u ve 15 Temmuz’u zafere erdiren kelime budur; Korkma! Bizi birbirimize kardeş kılan, bizi o ecdada torun kılan, bizi cesaretten yapılma birer anıt gibi insanlık tarihine işleyen Allah’a hamd olsun.
Taşıdığımız mirası ve büyük hatıraları, bize yakışan bir asalet ve vakarla temsil etmeye gayret ettik. Ve Allah’a sonsuz şükürler olsun ki, böylesine ulvi bir mirasın varisleri olarak yaşıyoruz.” Dedi.
Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan: “Türk milleti hiçbir zaman korkmamıştır. Maraşlı’da hiç korkmamıştır. Emperyalist Fransızlar şehrimizi işgal ettiğinde ilk günden itibaren Maraşlı tepkisini göstermiştir. Asla emperyalistlere boyun eğmemiştir. Her günü ayrı bir kahramanlık destanı olan tarihimizde özellikle bayrak hadisesini çok önemsiyorum. O gün bir oldu bittiyle kalemize Fransız bayrağı çekildiğinde Maraşlı Cuma namazı kılmayarak, kaledeki bayrağı iman gücüyle indirmiştir. Bu tarihimizde Türk milletinin bayrağına ve bağımsızlığa önem verdiğini gösterir. Şehrimiz tek istiklal madalyalı şehirdir. Mustafa Kemal Atatürk bayrak hadisesini tasvir eden bir çizim yapmıştır. Bayrağı tutan bir bozkurt çizerek, Kahramanmaraş’ımıza bunun heykelini yaparak göndermiştir. Kalemizde bir süre heykel bulunmuştu ama şu anda yerinde durmamakta.” Dedi.
12 Şubat Kutlama programına; Kahramanmaraş Valisi Ömer Faruk Coşkun, AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, TBMM İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekilleri Av. Ahmet Özdemir, Habibe Öçal, Mehmet Cihat Sezal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan, Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, AK Parti İl Başkanı Av. Fırat Görgel, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, ilçe belediye başkanları, Kamu Kurum ve kuruluş temsilcileri ile STK Temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Program geçit töreni ile sona erdi.