DEVA Parti'li Dalgın: Devletimizin yanında, kötü yönetimin karşısındayız
Kahramanmaraş'ta konuşan Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın: 'Hepimiz devletimizin yanındayız ancak döviz kurlarındaki tarihi artışın devletle alakası yok, kötü yönetimle alakası var. Biz de devletimizin yanındayız fakat kötü yönetimin karşısındayız.' Dedi.
Deva Partisi Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Dalgın, partililerle buluşmak ve bir dizi ziyaretler gerçekleştirmek için Kahramanmaraş’a geldi.
Kahramanmaraş’ta güne partisinin İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Bayır’ın babasının taziyesiyle başlayan Dalgın, akabinde parti il binasında partililerle buluştu.
Burada Deva Partisi’nin kuruluşundan geldiği noktaya kadar değerlendirmelerde bulunan Dalgın’ın ana gündem konusu ekonominin kötü yönetimi ve halkın mevcut iktidardan memnuniyetsizliği oldu.
Hükümetin ekonomi politikalarının ne kadar yanlış olduğunun en bariz örneği olarak dün tarihinde döviz kurundaki dengesiz artışı gösteren Dalgın, halkta artık bıçağın kemiğe dayandığını söyledi.
Halkın kötü yönetime artık tahammülü kalmadığını ve bu memnuniyetsizliklerini sosyal medya üzerinden gösterdiklerini aktaran Dalgın, partizan ve ak trollerin “Devletimizin yanındayız” sloganına değindi. Ekonomideki kötü gidişatın devletle alakası olmadığını kaydeden Dalgın, bunun kötü yönetimle ilgisi olduğunu vurguladı.
Dalgın, “Hepimiz devletimizin yanındayız; ancak döviz kurlarındaki tarihi artışın devletle alakası yok, kötü yönetimle alakası var. Biz de devletimizin yanındayız; fakat kötü yönetimin karşısındayız. Ak troller hükümetle devleti birbirine karıştırıyor olabilir. Ama hükümet, devlet değildir. Devlet bakidir, hükümet geçicidir. Bu noktada hepimizin devletimizin yanındayız; ama hükümetin bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yürüttüğü ve başarısız olduğu ekonomi politikalarını da savunmuyoruz. Kimse yaptığı hataları, yaptığı yanlışları devlete veya bayrağa fatura etmesin. Dini ve milli değerleri istismar ederek kendi yaptığı hataların üstünü örtmeye çalışmasın” dedi.
“Türkiye’de, dünyanın en pahalı deneyi yapıldı!”
Hükümetin, bütün dünyada kabul gören ekonomi teorisinin tamamen tersi yönde ekonomi politikaları izlediğine dikkat çeken Dalgın, şöyle konuştu: “Faiz enflasyona yol açar diye Türkiye’de, dünyanın en pahalı deneyi yapıldı. Milyarlarca dolarlık Merkez Bankası rezervi satıldı. Yarılarda bulunanlar dinlenmedi, inatla döviz rezervini sattılar. Bunun neticesinde de Türkiye fakirleşti. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi başladığı gün dolar 4,5 lira; bugün ise 13 lira civarında. Neredeyse 3’e katlanmış durumda. Yani Türkiye’de hepimizin cebindeki parayı 3 birimden 1 birime indirmiş, hepimize bir fakirlik getirmiş durumdalar. Bunun da bir sorumluluğu var. Bunu kim yaptıysa bunun sorumluluğundan kaçmasın. Konuyu böyle devlet, vatan, bayrak meselesiymiş gibi göstermesinler. Bunu bütün ikazlara rağmen siz yaptınız. Ama zararını 83 milyon insan görüyor. Bunun siyasi açıdan da faturası olacak ve bu faturayı da siz ödeyeceksiniz.”
“Türkiye’de ciddi bir yoksullaşma var!”
Hükümetin yanlış ekonomi politikalarının sonucu olarak Türkiye’de ciddi bir yoksullaşma olduğunu vurgulayan Deva Partili Dalgın, şu açıklamalarda bulundu: “İnsanlar sosyal medyada, ‘Battık’ diyenler ümitsizliklerini, üzüntülerini paylaşıyorlar ve yoksullaştıklarını anlatmaya çalışıyorlar. Yoksullaştığımız da bir gerçek. Bugün Türkiye’de birçok şey gerçekten ulaşılamaz pahalılıkta. 100 lirayla markete ya da pazara gittiğinizde hiçbir şey alamaz haldesiniz. Cebimizdeki paranın bereketi bitmiş durumda. Bu anlamda halkımızda ciddi bir yoksullaşma var. Türkiye’nin şu ortamında kim yatırım yapar da istihdam sağlar? Bırakın yeni yatırımı, kim mal alır, kim mal satar? Kim eski taahhütlerini yerine getirebilir?”
“Yanlışta ısrar ettikleri için ülke bu noktaya geldi!”
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın; hükümeti, her yanlışında uyardığını ancak hükümetin yanlışta ısrar etmesi sonucu ülkenin fakirleştiğini kaydeden Dalgın, şunları söyledi: “Biz, insanlar hakkını arasın diye hem de doğrular söylensin diye Deva Partisi’ni kurduk. Bu noktada vatandaşlarımızın tepkilerini dile getirebilecekleri veya haklarını arayabilecekleri en önemli platformlarından bir tanesi Deva Partisi. Biz, vatandaşımızın hakkını aramak için bu partiyi kurduk. Ama aynı zamanda doğruları savunmak için de bu partiyi kurduk. Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan, hükümeti birçok yanlışında işlerin daha da kötüye gideceği yönünde uyardı. Gece yarısı kararnameleriyle insanların kovulmasına karşı çıktı. Öngörülebilirliği uzaklaşma, garip ekonomi teorileri gibi birçok alanda hükümeti uyardı. Genel Başkanımızın bütün uyarılarına rağmen yanlışta ısrar ettikleri için ülke bu noktaya geldi.”