DEVA Partisi'nden sokak hayvanları sorununa çözüm önerisi
DEVA Partisi Kahramanmaraş İl Başkanlığı, sokak hayvanlarını gözeten ve çözümleri içeren bir basın açıklaması yaptı.
Basın toplantısına İl Başkanı Uzm. Dr. İrfan Karatrutlu, Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Avukat Aybala Uzun, İl Başkan Yardımcıları Murat Şahinkanat ve Gönül Demir katıldı.
Konuya ilişkin Deva Partisi Kahramanmaraş İl Başkanlığında bir açıklama yapan Doğa Hakları ve Çevre Politikaları İl Başkanı Avukat Aybala Uzun: “Türkiye genelinde sokaklarda yaşadığı kayıt altına alınmış köpek sayısı yaklaşık 800.000’dir. Bu sayıya kediler de eklendiğinde sayının milyonları geçtiği tahmin edilmektedir. Kanunun belirttiği sorumluluklar yerine getirilmediği için sokak hayvanlarının sayısı özellikle sahipsiz köpek popülasyonu kontrolsüz biçimde artmış, beslenme ve sürüleşme sorununu da beraberinde getirmiştir. Vatandaşlarımız, yetkililerden bu konuda sağduyulu ve ivedi bir çözüm beklemektedir.
"Kuzey ilçelerimiz için barınakların acilen yapılması gerekiyor"
İlimize baktığımızda kuzey ilçelerimiz için barınakların acilen yapılması gerekiyor. Özellikle Elbistan öncelikli olmak üzere diğer ilçelerimize de barınakların derhal yapılması gerekiyor. Bu durum şu an Kahramanmaraş’ın kanayan yarası. Şunu söylemeliyim ki; çözüm konusunda bir boşluk olduğu sürece; hayvanları katletmeyi öneren insanlar da olur, hayvanların yerini tespit ederek hayvanları zehirlemeyi amaçlayan siteler de kurulur, dilendirenler de olur, mama toplayıp mamaları geri veterinere satanlarda olur, ortada bir çözüm boşluğu olduğu sürece bunların tamamı olacak.
"Vatandaşlarımız, sağduyulu ve ivedi bir çözüm bekliyor”
DEVA Partisi olarak çözüm önerilerimizi Deva Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanlığı olarak toplumun büyük çoğunluğunu memnun edecek ve sokak canlarını da gözeten çözümleri içeren metnimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz. Bu metin, STK’lar başta olmak üzere kamuoyunun tüm paydaşlarının katkılarına açıktır.
Hukuki düzenleme uyarınca sahipsiz sokak hayvanlarından yalnızca “tehlikeli” olanları veterinerler eşliğinde barınaklara götürülebilir. Bu kanuni düzenlemelere uyularak uygulamada sıklıkla karşılaşılan hayvanların barınaklara hapsedilmesi ya da boş arazilere belediyelerce terk edilmeleri uygulamalarına son verilmelidir.
Yaşam alanı ve rehabilitasyon merkezi sayısı artırılırken mevcut barınakların lağvedilerek her canlının hak ettiği yaşam hakkına uygun ve ülkemize yakışır koşullara getirilmesi için “rehabilitasyon merkezleri” sağlanmalıdır. Bu merkezlere gönüllülerin girişleri amasız fakatsız, randevu zorunluluğu ve gün kısıtlaması olmadan açılmalıdır. STK’lar, onların temsilcileri ve gönüllüler, buralara yerleştirilen ve bir mobil uygulamaya entegre edilen sistemle ilgili mekanları 7/24 takip edebilmelidir.
Belediyelerde, illerin nüfusuna göre belirlenecek veteriner hekim istihdam edilmelidir. Ayrıca gönüllük ağı oluşturularak, gönüllü desteğine önem verilmelidir. Bakımevi, rehabilitasyon merkezi ve yaşam alanında çalışan personeller ve gönüllüler, hayvan davranışı, sağlık ve bakımı konusunda eğitilmeli ve psikolojik durumlarını belgeleyen bir rapor sunmaları zorunlu olmalıdır.
Kısırlaştırma seferberliği başlatılmalıdır. Kısırlaştırma süreçlerinde veterinerlik fakültelerinin bulunduğu illerde bu hastaneler ile belediyelerin koordinasyon içinde çalışması sağlanmalıdır. Özel hayvan hastaneleri ve kliniklere sahipsiz hayvanların tedavi, kısırlaştırma ve aşılama hizmetleri için teşvikler sağlanmalıdır. Tedavi ya da kısırlaştırma sonrası gerekli bakım ve dinlenme süresi geçtikten sonra alındıkları yere bırakılan hayvanların takibi dijital ortamda ve şeffaf olarak yapılmalıdır.
Vatandaşların sahipsiz hayvanları takip edebilecekleri ve muhtarlar ile belediyelerin bu hayvanların güvenliklerinden, beslenmelerinden ve sağlıklarından sorumlu oldukları bir sistem geliştirilmelidir. Her mahallenin kendi sokak hayvanı popülasyonu olmalı; sokak hayvanlarına takılacak çipler, mobil uygulama aracılığı ile o mahalledeki tüm vatandaşların bilgisine açık olmalıdır. Bu sistem ile kedi ve köpek beslemek isteyen fakat imkânı olmadığı için hayvan sahibi olamayan çocuklar, sokakta sağlıklı sokak hayvanı ile hayvan sevgilerini geliştirebilecektir.
Sokak hayvanlarının takip edilebilmesi adına uygulamaya sokulacak çip sistemi yerli üretim olarak geliştirilmeli ve hayvanlara takılacak çiplerin maliyetleri düşürülmelidir.
Hayvanların saldırganlaşmalarını engellemek için park ve ormanlık alanlarda düzenli beslemenin yapıldığı “besleme noktaları” oluşturulmalıdır. Buna ek olarak restoranların, kafelerin ve otellerin belediyeler ile iş birliği yaparak, artan yemeklerini beslenme alanlarına getirmeleri için teşvikler sağlanmalıdır. Mobil uygulama ile artan zararsız gıdaların, belediyelerin tahsis ettiği yemek alanlarına gönderim ağı oluşturulmalıdır.
Sürü oluşturan köpekler içerisinde saldırgan davranışlar gösterenler tespit edilmeli, rehabilitasyonu için geçici bakım evlerinde gerekli çalışmalar uzmanlarla yapılarak sakinleştirilmeli ve alındıkları yerlere geri bırakılmalıdır.
Rehabilitasyon merkezleri, kısırlaştırma merkezleri ve sahipsiz hayvanların barındığı diğer kurumların denetim süreçleri denetlenmelidir. Her merkez için bir denetim birimi oluşturulmalı ve bu denetim birimine gönüllüler ve STK temsilcileri şeffaf bir biçimde ve kota ile dahil edilmelidir.
Hayvan hakları, 21 numaralı temel hak ve özgürlükler eylem planımızın bir kısmını oluşturmaktadır. Ve Türkiye’de siyasi partiler arasında bir ilktir. " dedi.