Devamsızlığa af yok, sınıf tekrarı sistemi geliyor
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Başkent Öğretmenevi'nde, medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek eğitim gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bakanlığın resmî ve özel yaklaşık 74 bin okulda 20 milyon öğrenci ve 1 milyon 210 bin öğretmenle toplumun tamamına hitap ettiğini belirtti.
Tekin; öğrencileri, millî kültür ve medeniyetin değerleriyle buluşturarak çağın gerektirdiği becerilerle donatmak için gece gündüz çalıştıklarını, iletişim, teknoloji ve farklı bilgi kaynaklarının hayatın merkezine bu denli oturduğu bir dönemde çok boyutlu bir eğitim iklimi inşa etmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Eğitim öğretim yılını sorunsuz şekilde başlatacak tedbirlerimizi aldık
Deprem bölgesindeki öğretmenler, öğrenciler ve okullar konusunda kapsamlı çalışma yaptıklarını ve bir iletişim ağı kurduklarını belirten Tekin, bölgede hâlihazırda çalışan ve yeni atanan 192 bin öğretmenin tamamının telefonla arandığını, barınma ve diğer konulardaki ihtiyaçların karşılandığını söyledi.
Tekin, bölgede yıkılan ya da kullanılamaz durumda yaklaşık 11 bin dersliğin bulunduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla çelik yapılarla yaklaşık 60 günde inşa edilebilen derslikler veya okullar inşa ettik. Bu çelik yapılar, aslında betonarme yapılardan kullanım açısından pek de farkı olmayan hatta daha kompakt eğitim yapıları... Hem hızlı yapılıyor hem de en az betonarme binalar kadar kullanım ömrüne sahip. Dolayısıyla şu anda 400 civarında dersliği, çelik yapılarla inşa edip 1 Eylül itibarıyla eğitim öğretime bunlarla başlayacağız. İkincisi, hem üretim imkânı hem bütçe olanakları açısından ikinci bir faz olarak da toplam 4 bine yakın çelik yapı yapmayı planlıyoruz. Onların bir kısmını da şubat ve önümüzdeki eylül ayında yetişecek şekilde planladık. Dolayısıyla 1 Eylül itibarıyla eğitim öğretim yılını sorunsuz bir şekilde başlatacak tedbirlerimizi aldık."
Açık liseye kaymalarla ilgili bir dizi tedbir alacağız
Açık öğretime kayıt konusuna da değinen Bakan Tekin, şöyle devam etti: "Özellikle 11. sınıftan 12. sınıfa geçen ortaöğretim öğrencilerinin arasında yaygınlaşmaya başlayan, özellikle pandemi ile başlayıp depremle devam eden süreçte açık liseye kaymalar söz konusuydu. Açık liseye kaymalarla ilgili de bir dizi tedbiri önümüzdeki günlerde mevzuat değişiklikleriyle almış olacağız. Bu, bizim için çok önemli. Hem örgün eğitim çağındaki bir gencimizin, yaygın eğitim kurumlarına gitmesini doğru bulmuyoruz hem de açık okullara devam eden bu çocuklarımız özellikle çok sayıda arkadaşımızın eleştirdiği bu merdiven altı izinsiz kurslar üzerinden bir hazırlık sürecine devam ediyor. Bu merdiven altı yapılarla mücadele etmek açısından özellikle 11. sınıftan 12. sınıfa geçen öğrencilerin açık liseye erişim, açık liseye nakil süreçlerini zorlaştırarak merdiven altı eğitim verdiğini iddia eden yapılarla da mücadele edeceğiz."
Devamsızlık ve sınıf tekrarı konusunda çok ciddiyiz
Öğrencilerin devamsızlık durumlarına da değinen Bakan Tekin, "Aynı şekilde devamsızlıkla ilgili ben buradan bir kez daha söyleyeyim, bu konuda önümüzdeki eğitim öğretim yılı sonunda çocuklarımız af ya da benzeri beklenti içinde olmasınlar. Devamsızlık ve sınıf tekrarı konusunda çok ciddiyiz. Şimdiden arkadaşlarımızı uyarmış olalım, sonra bir problemle karşılaşmamak adına." dedi.
Tekin, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı dolayısıyla Bakanlık olarak ciddi bir etkinlik takvimi oluşturduklarını ve bu kapsamda illere bir genelge gönderdiklerini söyledi.
Yeni dönemde önem verdikleri konulardan birinin öğretmen yetiştirme süreçleri olduğunu vurgulayan Bakan Tekin, bu konuyu tepeden tırnağa revize etmek istediklerini belirtti.
Yeni öğretmen ataması, kuşkusuz, olacak
Tekin, "atanamayan öğretmenler" konusundaki soruları şöyle yanıtladı: "Milli Eğitim Bakanı olarak Bakanlık bünyesinde çalışan öğretmen arkadaşlarımızın sayısının artmasını çok arzu ederim ama şimdi burada mevzu politize edilecek bir boyutta değil. 'Bütün atanamayan öğretmenleri atayacağız.' diyen bir siyasetçi ya Türkiye'de rakamlar hakkında bilgi sahibi değil ya da popülizm uğruna insanların kaderleriyle ve gelecekleriyle oynuyor. Şimdi 'Atanamayan bütün öğretmenleri atayacağız.' demek, o gençlerin gelecekleriyle oynamak gibi bir şey. O yüzden ben bu söylemlerden politikacılarımızın kaçınmasını arzu ediyorum.” Dedi.