Engelli Doktor Hülya'nın gerçek hayat hikayesi

Antalya'da, 7 yıl önce ablası kanserle mücadele ederken kendisi de meme kanserine yakalanan ve hastalığını yenmeyi başaran yürüme engelli Doktor Hülya Karakılınç, Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi aracılığıyla hastalara umut olmaya çalışıyor.

Çocuk felci nedeniyle 18 aylıkken engelli kalan ve koltuk değnekleriyle hareket edebilen 55 yaşındaki Karakılınç, başarılı eğitim hayatını, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi ile taçlandırdı. Sağlık ocaklarında doktorluk yapan Karakılınç, 2003'te Antalya'da Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezinin (KETEM) kurulmasına destek verdi.

Kemik iliği kanserinden hayatını kaybeden ablasının tedavi süreciyle ilgilenirken 2013'te meme kanseri olduğunu öğrenen Karakılınç, ablasının etkilenmemesi ve ailesinin üzülmemesi için hastalığını bir süre herkesten gizledi.

Erken teşhisin avantajını da kullanarak gördüğü kemoterapi ve ilaç tedavilerinin ardından kanserden 2015'te kurtulan Karakılınç'ın bir süre kontrolleri devam etti. 

Halk Sağlığı Uzmanı olan ve KETEM'deki çalışmalarına devam eden Karakılınç, hayatından örnekler aktardığı hastalara moral ve destek veriyor.

Birebir ilgilendiği hastaların, zaman zaman evlerine giderek onlarla sohbet eden Karakılınç, sosyal hayattan kopmamaları için onlarla vakit geçiriyor.

Kansere yakalandı, önce ailesini düşündü

Doktor Karakılınç, AA muhabirine, babasının köylerde öğretmenlik yaptığını, ailesinin iyi bir eğitim alması için kendisine destek verdiğini söyledi.

Çocuklara olan sevgisinden dolayı çocuk doktoru olmaya karar verdiğini aktaran Karakılınç, üniversite hayatından sonra altı yıl sağlık ocaklarında çalıştığını ancak engeli nedeniyle doktorluğu sürdüremediği için halk sağlığı alanında çalışmalarına devam ettiğini ifade etti.

Meme kanseri olduğunu öğrendiğinde ablasının da kanserle mücadele ettiği için çok zorlu günler geçirdiğini vurgulayan Karakılınç, "Ailemi sürekli motive ederken kanser olduğumu söyleseydim yıkılırlardı. Ablamı kaybettikten bir süre sonra aileme durumu anlattım. Meme kanseri sürecinde nasıl mücadele etmem gerektiğini biliyordum ve moralimi hep yüksek tuttum. Bir yıl kemoterapi gördüm saçlarım, kirpiklerim döküldü. O zorlu süreci güzel bir şekilde atlattım." diye konuştu.

Hastalığı yendikten sonra köşesine çekilip beklemediğini belirten Karakılınç, insanları bilinçlendirmeye çalıştığını, erken teşhisin önemini anlattığını dile getirdi.

Hastalık sürecindeki deneyimlerini paylaşıyor

Karakılınç, kanser teşhisi konulan hastaları belirli günlerde arayıp, onlara yardımcı olmaya çalıştığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Teşhis konulan hastalarla ilk günden itibaren ilgilenmeye çalışıyorum. Ailelere destek olmaları konusunda uyarılarda bulunuyorum. Hastalara dizi, film ve okuduğum kitapları öneriyorum. Sevdikleri aktiviteyi yapmaya devam etmelerini, hayattan kopmamalarını söylüyorum. Her ortamda bir zamanlar kanser hastası olduğumu söylemekten çekinmiyorum. Zorlu süreçteki tecrübelerimi paylaşarak hayata gülümsemelerini istiyorum. Bazı hastalar, 'O doktor olduğu için her şeyi biliyor, hastalık ona basit gelmiştir.' diyor. Ama siz hasta olduğunuz anda mesleğiniz doktorluk dahi olsa bir hastasınız."

Hastalık sürecindeki deneyimlerini başkalarıyla paylaşmayı sürdüreceğini kaydeden Karakılınç, "Sosyal medyadan kanserli hastaların paylaşımlarının yer aldığı sitelerde deneyimlerimi paylaşıyorum. Yaşam umut oldukça vardır. Onun için her zaman daha umutlu, motive olarak hayatımıza devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Bakmadan Geçme