Erdoğan: 'Ordunun itibarını zedeleyecek her türlü girişimin karşısındayız'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, 'Yeni yasama yılıyla birlikte yeni ve sivil anayasa meselesine biraz daha ağırlık vereceğiz. Türk demokrasinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. 15 Temmuz Millî İrade Destanı'na imza atan bir milletin darbecilerin yaptığı bir anayasaya mecbur bırakılmasını doğru da adil de bulmuyoruz' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Ordumuzun itibarına gölge düşürecek her türlü girişimin karşısındayız
Harp okullarımızın mezuniyet törenlerine iştirak ederek genç teğmenlerin ve kıymetli ailelerinin mezuniyet sevincini paylaştık. Bu sene harp okullarımızdan 103’ü misafir olmak üzere bin 613 öğrencimiz mezun oldu. Okul birincilerimizin tamamının kadın teğmenler olması ayrıca anlamlıydı. Vatanına, milletine, millî iradeye ve milletin inanç değerlerine yürekten bağlı gençlerimizi Türkiye Yüzyılı’nın mimarları olarak görüyoruz. İyi yetişmiş, disiplinli, vatanperver gençlerimizle daima iftihar ediyoruz. Milletimizin göz bebeği ve Peygamber ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gücüne güç katan her adımın yanındayız.
Son 22 yılda ‘Güçlü Türkiye Güçlü Ordu’ şiarıyla her alanda çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Mesela savunma sanayinde yüzde 80 oranında dışa bağımlı bir ülkeyi her türlü silah ve mühimmatını kendi imkânlarıyla üretir hâle getirdik. İHA ve SİHA teknolojilerinde dünyanın ilk 3-4 ülkesinden birisiyiz. Uçak, helikopter, tank, füze, roket, bomba, silah, gemi, denizaltı ve daha pek çok başlıkta 22 yıl öncesine göre çok farklı bir seviyedeyiz.
Ancak, ordumuzun disiplinine, insicamına ve itibarına gölge düşürecek her türlü girişimin de karşısındayız. Demokratik denetim mekanizmaları çerçevesinde gerekli tahkikatı büyük bir hassasiyetle ve çok boyutlu bir şekilde yürütüyoruz. Kahraman ordumuzun yıpratılmasına da, ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine de hiçbir surette müsaade etmeyiz. Aynı hassasiyet Cumhuriyetimizin banisi, İstiklal Harbimizin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal için de geçerlidir. İşte dün aslına ve Gazi’nin hatırasına uygun olarak restore ettiğimiz Savarona yatını ziyaret ettik.
Türkiye’ye en büyük zararı istismarcı siyaset anlayışı vermiştir
Burada şu hususun altını öncelikle çizmek isterim: Türkiye’ye en büyük zararı istismarcı siyaset anlayışı vermiştir. Zamanla aktörler değişse de bu siyaset tarzı maalesef kötü bir muhalefet geleneği olarak varlığını hâlâ sürdürmektedir. Son günlerde bunun tekrar ayyuka çıktığına şahitlik ediyoruz. Muhalefet yine istismar siyasetine sarılarak 14-28 Mayıs ve 31 Mart seçimlerindeki şaibeli sicilini aklamaya çalışıyor. Bizim burada söylemeye hicap edeceğimiz hakaretleri 3-5 oy uğruna sineye çekenler şimdi çıkmışlar yüzleri kızarmadan ahkâm kesiyorlar. Sınır ötesi ve okyanus ötesindekilerle ittifak yapıp iktidar hayali kuranlar, bugün Gazi Mustafa Kemal üzerinden millete ayar vermeye kalkıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kimyasal silah kullandı iftirası atanlara kol kanat gerenlerin bugün söyledikleri hiçbir sözün kıymeti yoktur. Milletimiz bunların samimiyetsizliğinin gayet farkındadır. Biz de bu oyuna gelmeyeceğiz, ülkemize ve demokrasimize hiçbir hayrı dokunmayan bu kışkırtıcı dile kesinlikle prim vermeyeceğiz.
Bu vesileyle, dün Tunceli Ovacık ilçesinde zırhlı aracın devrilmesi sonucu şehit olan jandarmalarımızla bugün Irak’ın Gara bölgesinde şehit düşen üsteğmenimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin acılı ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Kazada yaralanan jandarmamıza da acil şifalar temenni ediyorum.
Yeni ve sivil anayasa meselesine ağırlık vereceğiz
Eylül ayının ilk mesai günü adli yıl açılış törenimizi gerçekleştirdik. Yeni yasama yılıyla birlikte inşallah yeni ve sivil anayasa meselesine biraz daha ağırlık vereceğiz. Türk demokrasisinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur.
Şunu çok net söylemek durumundayım: 15 Temmuz Millî İrade Destanı’na imza atan bir milletin darbecilerin yaptığı anayasa mecbur bırakılmasını doğru da adil de bulmuyoruz. Son yılların temsil zemini en geniş Meclisi olan 28. Dönemin yeni ve sivil anayasa yapması millete karşı ödevidir. Meclisin bu vazifesini yerine getirebilmesi için elimizden geleni yapacağız.
Narin kızımızın canını alanlardan bunun hesabını adalet önünde mutlaka soracağız
Tabii okulların çocuklarımızın neşesiyle dolduğu bugünü, dün Diyarbakır Bağlar’dan gelen acı haber sebebiyle buruk karşıladık. Narin yavrumuzun hunharca katledilmesi hepimizin yüreğine kor bir ateş düşürdü. Narin kızımızın canını alanlardan bunun hesabını adalet önünde mutlaka soracağız. Masum bir yavruyu öldüren canilerin en ağır cezaya çarpıtılması için konunun bizzat takipçisiyim, takipçisi olacağım. Burada şunun da bilinmesini isterim: Sadece Narin evladımızın değil, tüm çocuklarımızın gözlerindeki ışıltıyı söndüren, ister bölücü teröristler olsun ister zehir tacirleri ve çeteler olsun ister yanındaki, yöresindeki vicdan fukaraları olsun bütün canilerle mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.