İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik araştırma enstitüsü imza töreni
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 'Tübitak Temiz Enerji İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü Tanıtımı ve İş Birliği Protokolü İmza Töreni'ndeki konuşmasında, 'Bu enstitümüzde, iklim değişikliği, iklim değişikliğinin etkilerini azaltılmasına yönelik atılması gereken adımlar burada istişare edilecek. Buradan çıkan sonuçla birlikte aslında tarımda, turizmde, sanayide, bina sektöründe iklim değişikliğine uyum ve koordinasyon bağlamında atılması gereken adımlar atılacak.' dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile birlikte Konya’da “Tübitak Temiz Enerji İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü Tanıtımı ve İş Birliği Protokolü İmza Töreni”ne katıldı.
Her yıl dünyadaki her 20 böcek ve omurgalı türden birini yok oluyor
Şehirlerin her geçen gün, sıcak hava dalgaları, kuraklık, sel gibi afetlerle karşı karşıya kaldığını belirten Bakan Kurum, şunları söyledi: “Her yıl dünyadaki her 20 böcek ve omurgalı türden birini yok oluyor. Bu ekosistemler azaldıkça, toprağımız daha da kuruyacak, tarım ürünlerimiz azalacak, havamız solunmaz bir hale gelecek. Bakın, işte son 3 yılda, iklim krizinin olumsuz etkilerini neredeyse her 6 ayda yeni bir afetlerle görüyoruz. Sinop, Kastamonu, Bartın, Giresun, Rize ve Trabzon’da seller yaşadık, biz o sellerde oralardaydık. Emin olun sel önüne ne getiriyorsa yok edip götürüyor. Antalya ve Muğla’da tarihimizin en büyük yangınlarını yaşadık, canlarımızı yitirdik. Biz bu afetlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde iki saat sonra oradaydık ve milletimizin, vatandaşımızın neye ihtiyacı varsa ilk önce o ihtiyaçları giderdik. Ardından da hem ekolojik restorasyon çalışmalarımızı hem de vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu alanlarda çalışmalarımızı başlattık. Hızlı bir şekilde konutlarımızı vatandaşlarımıza teslim ettik.”
Biz Türkiye olarak dünyanın vicdan durağıyız, merhamet adasıyız ve bunun da gereğini hamdolsun yapıyoruz
Konya’da kuraklık ve yeraltı sularının çekilmesinden dolayı 2 bin 500'ü aşkın obruk oluştuğunu söyleyen Bakan Kurum, “Konya'mız göllerini ve suyunu tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıya. Bu anlamda enstitümüzün Konya'mızda kuruluyor olması hem şehrimiz adına hem şehrimizin geleceği adına çok kıymetli bir adım olmuştur. Çözüm en az problemin kendisi kadar çok yönlü, çok katmanlı, çok çeşitli olmak zorunda. Tüm bileşenleri ile birlikte çözüme ilişkin önerileri tartışmak zorundayız. Biz Türkiye olarak dünyanın vicdan durağıyız, merhamet adasıyız ve bunun da gereğini hamdolsun yapıyoruz. Şöyle geriye dönüp baktığınızda aslında 20 yılda iddiasını cesaretle ortaya koyduğu her alanda milletine vadettiği her hedefte kararlılıkla yürümüş bütün insanlığa örnek başarılara imza atmış bir Türkiye var.” ifadelerini kullandı.
2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı’nı güncellediklerini hatırlatan Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ufuk, 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Devrimidir. Bu amaç doğrultusunda Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla kurduğumuz ve 22 kurum temsilcimizin yer aldığı İklim Koordinasyon Kurulumuzla çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimiz doğrultusunda Ulusal Katkı Beyanımızı güncelledik. Türkiye olarak, 2030 yılı için yüzde 21 olarak açıkladığımız artıştan azaltım hedefimizi, yüzde 41'e yükselttik, 2 katına çıkardık. Sadece bu hedefle birlikte 500 milyon ton emisyonun oluşumunu engelledik. Şuan gerçekleştirdiğimiz emisyon da yaklaşık 506 milyon ton. Gerçekleştirdiğimiz emisyon kadar, emisyonu azaltacağımızı da tüm dünyaya ilan etmiş olduk. Ayrıca sera gazı emisyonlarımızın en yüksek değere ulaşacağı pik yılını en geç 2038 yılı olacağını beyan ettik.”
Havamız, suyumuz, yeşilimiz hiç bitmeyecekmiş gibi davranamayız
Stratejik atık yönetimin çok büyük önem kazandığını da ifade eden Bakan Kurum, 2017 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Hareketi’nin aldığı uluslararası ödüllerle takdir topladığını hatırlattı.
Bakan Kurum, dünyanın su savaşlarını konuştuğu bir dönemde Türkiye’nin de su stresi yaşayan bir ülke olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Atık sularımızın geri dönüşümünü ve yeniden kullanımını stratejik anlamda çok önemli buluyoruz. Çünkü bu kaynaklar sonsuz değil. Havamız, suyumuz, yeşilimiz hiç bitmeyecekmiş gibi davranamayız. Bu kaynaklara sahip çıkmamız gerekiyor. Bu manada, 2002 yılında 145 olan atık su arıtma tesisimizi, bugün 1.185 çıkardık. 2018 yılında yüzde 1,2 olan arıtılmış atık suyun yeniden kullanım oranını 2022 yılı sonu itibariyle yüzde 4,75’e çıkardık. Hedefimiz kayıp, kaçak oranlarını iyice aşağıya çekmek. Bu sayede arıtılmış suların yeniden kullanım oranını da 2030 yılında bu oranı yüzde 15 seviyelerine çıkarmak istiyoruz. Sularımız ve yeşil alanlarımızda bu emisyonu yutacak yerler. Dolayısıyla su ve yeşil alanlara da sahip çıkmak, arttırmak zorundayız.”
TOGG’un ihtiyaç duyduğu teknolojik altyapı, şarj istasyonları, otopark sistemleri ve simülasyon ortamlarını inşa ediyor, şehirlerimizi hazırlıyoruz
Bakan Kurum, Türkiye’nin yeşil mirasını korumak adına korunan alan miktarının, yüzde 9,6’dan, şuan itibariyle 12.63’e çıkarıldığını ifade ederek, bu oranı OECD ortalaması olan yüzde 17’ye çıkarmak için çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Bakan Kurum, “Bugün tüm Türkiye’de şehirlerimizin yeşil dönüşümünü hızlandıracak, 81 ilde 81 milyon metrekare yeşil alan hedefiyle tam 476 millet bahçesi kuruyoruz. Sıfır emisyon üreten, çevreyi kirletmeyen yerli ve milli otomobilimiz TOGG’un ihtiyaç duyduğu teknolojik altyapı, şarj istasyonları, otopark sistemleri ve simülasyon ortamlarını inşa ediyor, başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız olmak üzere, tüm ilgili kurumlarımızla birlikte, şehirlerimizi TOGG’a hazırlıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Yapılan çalışmaların hızlanmasında, seri bir şekilde Türkiye’yi kuşatmasında en önemli adımın İklim Kanunu olacağını vurgulayan Bakan Kurum, “Cumhuriyetimizin 100. yılında İklim Kanunu’nun TBMM’den çıkması, ülkemizin, yavrularımızın geleceği adına en büyük arzumuz. İnşallah bu kanun sayesinde, ortaya koyduğumuz 2053 net sıfır emisyon hedefini sanayi, üretim, teknoloji, ulaşım ve tarımda iklim konusunda her karar daha hızlı alınacak, her adım daha hızlı ve etkin şekilde atılacak.” dedi.
Yeşil OSB'ler, sanayide yeşil dönüşüm ülkemizin hedefleri açısından çok kritik bir öneme sahiptir
Yeşil kalkınmanın, devrimin temel parametrelerin başında yeşil sanayi, temiz enerji ve teknolojinin ilk sıralarda yer aldığını ifade eden Bakan Kurum, şunları söyledi: “İklim krizi sadece bir çevre meselesi değil aynı zamanda üretimi, tarımı, gıdayı, sanayiyi, ticareti çepeçevre saran olumsuz etkileyen aynı zamanda bir kalkınma meselesi, millî güvenlik meselesidir. Emin olun ülkemizin geleceği adına böylesi önemli bir konudur. Yeşil OSB'ler, sanayide yeşil dönüşüm ülkemizin hedefleri açısından çok kritik bir maddedir. Bu manada Sayın Bakanımızın da birçok vesileyle ifade ettiği bir hususu da ben de tekrarlamak istiyorum. Tüm OSB’lerimizi sıfır atığa uyumlu hale getirmek endüstriyel simbiyozu hâkim kılmak, sanayiden kaynaklı hiçbir kirliliğe müsaade etmeyecek yatırımları yapmak çok önemli çok değerli. Biliyorsunuz tüm Türkiye'de bir çalışma yürütülüyor. Konya’mızda da Türkiye'nin ilk sıfır atık sanayi sitesini yenilenebilir enerji uygulamalarıyla, toplanan suyun yeniden kullanımı ile yine buradaki yeşil altyapı uygulamaları ile birlikte hayata geçiriyoruz. İnşallah birçoğunu bu yıl tamamlayacağız ve büyük bir kısmını ve Karatay sanayimizi bu alana taşıyacağız. Bir taraftan da Sayın Bakanım şehrin merkezindeki kalmış bu çöküntü alanını, şu an ne vatandaşımıza ne sanayicimize tam anlamıyla hizmet veremiyor. Orayı şehrin çeperine taşımak suretiyle burayı da şehre yakışacak yeşil alanlarıyla sosyal donatıları ile vatandaşımızın hizmetine sunacağız.”
Türkiye’nin yenilenebilir enerji payı yüzde 54.3'e ulaşmıştır, bu anlamda dünyanın 12’nci Avrupa'nın 5’inci ülkesi konumundadır
Enerji kaynaklarının tükenmekte olduğu bilinciyle temiz enerji üretim noktalarını hem stratejik hem de hayati olduğu bilinciyle hareket ettiklerini söyleyen Bakan Kurum, “Türkiye olarak enerji dönüşümünde yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinde büyük bir başarı elde ettik. Bu çerçevede Türkiye toplam kurulu gücünde yenilenebilir enerji payı yüzde 54.3'e ulaşmış bir ülkedir. Bu anlamda dünyanın 12’inci Avrupa'nın 5’inci ülkesi konumundadır ve temiz enerji üretim kapasitemizi de her geçen gün arttırıyoruz. Gerek üreticimize, sanayicimize atıl hazine arazilerin 2 bin 300 milyon metrekare hazine arazimizi yenilenebilir enerjilerinin kurulması amacıyla tahsisini gerçekleştirdik.” şeklinde konuştu.
Konya Karapınar'da, yeşil kalkınma devriminde karbon emisyonunu azaltarak katkı sağlaması için faaliyete giren güneş enerji santralinin, Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük güneş enerji santrali olacağını vurgulayan Bakan Kurum, “Toplamda 3 bin kişiye istihdam oluşturan Karapınar GES santrali tamamlandığında, enerji üretimimizdeki güneş enerjisi payının yüzde 20'ye çıkacak ki bu çok önemli bir veri. Hem Konya'mıza hem bölgemize katkı sağlayacak istihdam oluşturacak önemli bir proje. Türkiye'nin hızla gelişen bir ülke olması beraberinde yoğun enerji ihtiyacını da getirmekte. Şu an oluşan emisyonlara baktığımızda yüzde 70'i enerji kaynaklı olduğunu görüyoruz. Sanayi atık sektörü binalar var ama yüzde 70'i enerji kaynaklı. Dolayısıyla yenilenebilir enerjiden faydalanmak ve bu sayının miktarının artması çok önemli, şehirlerimiz adına geleceğimiz adına kıymetli.” diye konuştu.
Su kaynaklarımızın sınırsız olmadığı birinciyle hareket edeceğiz
Bakan Murat Kurum, “Tübitak Temiz Enerji İklim Değişikliği Ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü”nde sürdürülecek faaliyetlerle ilgili de bilgi verirken şunları ifade etti: “Bu enstitümüzde, iklim değişikliği, iklim değişikliğinin etkilerini azaltılmasına yönelik atılması gereken adımlar burada istişare edilecek. Buradan çıkan sonuçla birlikte aslında tarımda, turizmde, sanayide, bina sektöründe iklim değişikliğine uyum ve koordinasyon bağlamında atılması gereken adımlar atılacak. Buradan çıkacak bir neticeyle belki 2-3 yıl içerisinde Konya'da tarımdaki üretim tekniklerimizi gözden geçireceğiz. Su kaynaklarımızın sınırsız olmadığı birinciyle hareket edeceğiz. Daha az suyla, daha az enerjiyle, daha fazla ürünü nasıl üretebilirizi burada tartışacağız ve çıkacak sonucu da sahada uygulayacağız. Konya’da obrukların sayısı 2 bin 500'ü aştı. Bu obrukların sayısının artmaması adına neler yapmalıyızı burada tartışacağız. Yeni teknolojileri tartışacağız ve İnşallah ülkemizin geleceği adına çok önemli verirler, projeler bu enstitüden çıkacaktır. Ben inanıyorum ki enstitümüz ülkemizin yeşil sanayi, temiz teknoloji ve temiz enerji üretimine büyük katkılar sağlayacaktır.”
İklim değişikliği alanında çalışan genç araştırmacılarımız için enstitümüzle birlikte burs programı açacağız
Bakan Kurum, iklim değişikliği alanında çalışan genç araştırmacıları destekleyeceklerini belirterek, “İklim değişikliği alanında çalışan genç araştırmacılarımız için enstitümüzle birlikte burs programı açacağız. Hem Konya'dan, hem de Türkiye'mizin değişik illerinden genç kardeşlerimizi bu manada destekleyeceğiz. Daha yeşil bir Konya, daha temiz Türkiye, daha güzel Dünya için hep birlikte çalışacağız, üreteceğiz, üretmeye devam edeceğiz.” dedi.