Jandarmanın 'Hızırbey'leri selin vurduğu her noktada
Afetlerde ve kazalarda vatandaşları düştükleri zor durumdan kurtarmaları nedeniyle 'Hızırbey' ismi verilen Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Tabur Komutanlığı timleri, ülkenin dört bir yanında 7 gün 24 saat cansiperane çalışıyor.
Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığına (JÖAK) bağlı JAK Tabur Komutanlığı, bünyesindeki 3 Arama Kurtarma Bölüğü, bir Sualtı Arama Kurtarma (SAK) Bölüğü ve bir Dağ Arama Kurtarma Bölüğü ile faaliyet gösteriyor.
Aynı zamanda JAK Tabur Komutanlığı, 17 ilde 23 JAK, 8 ilde 8 SAK timinin de eğitim, teçhizat ve görevlerini koordine ediyor.
Zorlu arazi ve hava şartlarında görev yapabilmek için aldıkları eğitimlerin ardından gösterdikleri başarılar ve kurtardıkları hayatlarla Jandarma Genel Komutanlığının gururu olan timler, deprem, sel, toprak kayması gibi afetlerde vatandaşa umut oluyor.
Jandarmanın "Hızırbey"leri hem olumsuz su ve hava şartlarına rağmen göl, nehir gibi yerlerdeki kayıp vakaları buluyor hem de adli olayları aydınlatmak ve suya atılan suç unsurlarını aramak için canları pahasına saatlerce suyun altında görev yapıyor.
Afetzedelerin "Kara Gün Dostu" oluyorlar
Göl, nehir, akarsu gibi yerlerde 4 bölgede, depremde ilk 24 saatte 12 enkazda, sel, su baskını ve toprak kaymasında 12 noktada, çığ felaketlerinde ise 6 ayrı bölgede 24 saat esasına göre arama ve kurtarma faaliyeti yapabilme imkan ve kabiliyetine sahip JAK timlerinin aldıkları zorlu eğitim faaliyetleri görüntülendi.
JAK Tabur Komutanı Jandarma Yarbay Tuncay Özbek, JAK taburunun, üstün fizik, teknik malzeme ve yetenek gerektiren önemli asayiş olaylarında, arama-kurtarma faaliyetlerinde, teröristle mücadele harekatında Jandarma Genel Komutanlığının ihtiyatını teşkil etmek maksadıyla 1 Eylül 1999'da Ankara'da kurulduğunu anlattı.
JÖAK'a bağlı JAK Tabur Komutanlığının her zaman göreve hazır olduğunu vurgulayan Özbek, "JAK Tabur Komutanlığının görevi, ülke topraklarının tamamında emniyeti, asayişi ve kamu düzenini sağlamak, kaza, kaybolma ve afetlerde hayat kurtarmak, halka yardım etmektir." diye konuştu.
Eğitimler İçin gerçek mekanları tercih ediyorlar
Kızılırmak Nehri'nde gerçeği aratmayan bir eğitim programı düzenlediklerini belirten Özbek, senaryo gereği selde kaybolan bir kişinin arama-kurtarma faaliyetini ve mahsur kalan vatandaşların tahliyesini yaptıklarını söyledi.
Verilen eğitimlerin özelikle gerçek alanlarda olmasına özen gösterdiklerini aktaran Özbek, şunları kaydetti: Son zamanlarda sel ve su baskınları sıklıkla oluyor. Maalesef son günlerde yaşanan olaylarda Ankara'nın Karapürçek Mahallesi'nde kaybolan vatandaşlarımızın cansız bedenlerine ulaştık.
Akyurt'ta meydana gelen su baskınlarında ise 35 vatandaşımızın köylerden tahliye edilmesini sağladık. İçlerinde yaşlı teyzelerimiz, amcalarımız vardı. Hamile olan, ameliyatlı olan vatandaşlarımız vardı. Bugünlerde sel ve su baskınları sıklıkla yaşanıyor. Bu yüzden tedbirli olunması, AFAD'ın uyarılarına dikkat edilmesi gerekiyor.
Kaybolan Vatandaşlarımızı Ararken Yılmadan, Usanmadan Görevimizi Yapıyoruz
Arama Kurtarma Uzmanı Jandarma Astsubay Çavuş Dilara Çalışkan, görevlerinin, deprem, sel, toprak kayması gibi afetler ile kazalarda gece gündüz demeden insanların yardımına koşmak olduğunu anlattı.
Suda mahsur kalan veya kaybolan vatandaşlara ulaşmak için 7 gün 24 saat hiç durmadan cansiperane görev yaptıklarını ifade eden Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim önceliğimiz kaybolan vatandaşlarımıza sağ ulaşmak. Çünkü onların bizden haber bekleyen bir ailesi var. Yakınlarına kavuştuklarında onlarla seviniyor, kaybettiklerinde ise onlarla üzülüyoruz. Acılarını hep birlikte yaşıyoruz. Kaybolan vatandaşlarımızı ararken yılmadan, usanmadan görevimizi yapıyoruz. Olayın ardından çok zaman da geçse umudumuzu asla yitirmiyoruz."
Mobil komuta merkezi aracında son teknoloji kullanılıyor
JÖAK Harekat ve Eğitim Şube Müdürü Jandarma Binbaşı Göksel Söylemez de doğal afetlerde, toplumsal olaylarda ve terör olaylarında kriz ortamının sevk ve idaresinin yapıldığı Jandarma Mobil Komuta Merkezi Aracı'nı tanıttı.
Söylemez, aracın söz konusu olaylarda bölgedeki Jandarma personeli ile Bakanlığımıza, Jandarma Genel Komutanlığı ve diğer kurumlar arasında koordineyi sağladığını belirtti.
Aracın olası bir kriz anında sahip olduğu uydu internet ve ağ bağlantısı sayesinde herhangi bir harici enerji ve kablolu iletişim ağına ihtiyaç duyulmadan haberleşme imkanı sağladığını aktaran Söylemez, aracın özeliklerini şöyle sıraladı: "Araç sayesinde kimlik, şahıs, araç ve adres sorgulama gibi özelliklere sahip Jandarma Asayiş Bilgi Sistemi'nin kullanılmasının yanı sıra insansız hava aracı (İHA) görüntülerinin izlenmesi ve yönlendirilmesi yapılabiliyor. Olay bölgesinde mini İHA/dronlar yardımıyla canlı görüntüleme ve bu görüntülerin canlı olarak harekat merkezleri ve GAMER'e aktarılması sağlanıyor.
Coğrafi Analiz Sistemi ile olay bölgesinin değerlendirilmesi, Afet Yönetim Destek Sistemi vasıtasıyla doğal afetlerin anlık takibi yapılabiliyor. Orman Genel Müdürlüğü yangın takip ve meteorolojik veri sistemleri aktif olarak takip edilerek kullanılabiliyor." dedi.