Kahramanmaraş Mimarlar Odası'ndan çağrı

Kaçamaz, Kahramanmaraş merkezindeki mevcut projelerin çoğunun standart konut yapıları ve TOKİ binaları gibi benzer yapılar üzerine kurulu olduğunu ve bu durumun şehrin özgünlüğünü ve kimliğini zedelediğini ifade etti.

Kaçamaz, gazetemize verdiği özel röportajında, “Sayın Bakan Murat Kurum’un ilk ziyaretlerinden birini Kahramanmaraş deprem bölgesine, depremin merkez üssüne yapması bence önemli ve kıymetli bir durum. Murat Bey'le, yani Sayın Bakan ile deprem sürecinde birkaç kez görüşme fırsatımız oldu. Özellikle kentsel tasarım yapılan merkezde, Mimarlar Odası olarak oranın mühendisliğini üstlenen ofisle tanıştırması pozitif yönde iyi bir hamleydi. Bu noktada birlikte de çalışma yaptık ancak yeterli bir çalışma olmadığını, bu çalışmaların şehrin ruhuna ve kimyasına hitap etmediğini toplantıda bildirdik.

Hepsi birbirinin aynısı konutlar

Neden böyle bir şey söyledik? Kahramanmaraş merkezdeki projelere bütüncül olarak baktığımızda, konsept olarak çok güzel projeler var. Ancak şehrin içinde yürümeye başladığımızda TOKİ binalarının arasında yürüyor gibi olacağız çünkü hepsi birbirinin aynısı konutlar oldu maalesef. Bununla ilgili çekincelerimizi belirttik ve önerilerde bulunduk. Sayın Bakan da buna sıcak yaklaştı ve odayla ilgili görüşmelere başlayacağımızı belirtti. Önerimiz, şehrin belli lokal bölgelerinde, örneğin Mil Can Apartmanı ve Foto Spor gibi akılda kalıcı ve şehrin hafızası olan yerlere yeniden bir plan ve proje çalışılması gerektiğiydi. Eski projelerin yeni haliyle değerlendirilmesi ve modern bir yapıya kavuşturulması gerektiğini söyledik.

Sağlam binalar kalmalı

Bunun yanı sıra, şehrin merkezinde yıkılmamış sağlam binaların da kalması gerektiğini düşünüyoruz. Bunlar arasında konut binaları ve yarı kamu niteliğinde oda binalarımız da var. Özellikle Mimarlar Odası özelinde konuşmam gerekirse, odanın yerinin korunması gerektiğini ve sadece üstünde dört katlı bir blok yapılması gerektiğini belirttik. Bu vaziyette ufak bir değişiklikle çözülebileceğini izah ettik. Bu taleplerimize olumlu yaklaşıldı ancak devletin işleyişi de hızlı. Hızlı olması bizim için avantaj ama bunu yaparken de biraz düşünüp soluklanmak gerekiyor. Kentin ruhuna sahip çıkmak gerekiyor. Mimarlar Odası, şehre 2007 yılında yarışmayla kazandırılmış yerel bir mimarımızın projesidir ve bunun korunması gerektiğini düşünüyoruz. Gerekirse cephelerde değişiklik yapılabileceğini de ilettik. Şehrimiz bunları koruması gerek, aksi halde şehrin ruhunu kaybediyoruz.

Daha yüksek katlı binalar da olabilir

Deprem sürecinde Kahramanmaraş'ın çeşitli bölgelerinde çok az yıkılan ve çok eski binalar var. Buralarda zemin artı dört katlı binalar yerine daha yüksek katlı binalar da olabilir. Yeşil alanların yerinde olup olmadığını yeniden değerlendirmek gerekiyor. Merkezin insansız bir yaşam alanına dönüşmesi sürdürülebilir değil. Yerel dinamiklerle bakanlık düzeyindeki işler birbiriyle koordineli gitmiyor. Bir proje çıkıyor ama projenin nasıl ve kim tarafından uygulanacağı hep soru işareti. Haftalık basın toplantılarıyla bu soruların cevaplanması gerektiğini düşünüyoruz.

Bilim adamlarının raporları farklı görüşler içeriyor

Boğaziçi'nin heyelan bölgesiyle ilgili sorunlar da hala çözülmedi. Bilim adamlarının raporları farklı görüşler içeriyor ve net bir süreç izlenemiyor. Heyelan alanlarıyla ilgili 32 bin bağımsız bölümden bahsediyoruz ve bunun maliyeti çok fazla. Ancak bu raporların daha detaylı araştırılması ve ivedilikle çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son olarak, orta hasarlı binalarla ilgili ruhsat süreçlerinde hala sıkıntılar var. Belediyeler hala ruhsat vermekte zorlanıyor ve ciddi bir kaçak yapılaşma sorunu yaşanıyor. Bu noktada ortak basın açıklamaları ve kamu spotları düzenlenmeli ve kaçak yapılaşmaların önüne geçilmelidir.

Kahramanmaraş’ta sempozyum yapacağız

Biz, sürdürülebilir, yaşanılabilir, yeşil, enerji verimliliği yüksek ve planlanmış bir şehir bırakmak istiyoruz. Bu noktada bir sempozyum programı oluşturuyoruz ve farklı üniversitelerden hocalarla görüşüyoruz. Bu şehrin geleceğinin planlamayla olacağını düşünüyoruz ve Sayın Bakan'ın 30 yıllık bir plan yapacağız demesi bizi umutlandırdı. Depremin üzerinden çok zaman geçti ama hala ciddi bir yol kat edemedik. Şehrin daha iyi olabilmesi için çalışıyoruz ve savaşıyoruz.” İfadelerine yer verdi.