Kahramanmaraş'ta zeytin hasadı başlıyor

Zeytin Dostu Derneği Kahramanmaraş İl Temsilcisi, Tarım Yayımcısı Erdem BAĞCI tarafından zeytin hasadı yaklaşırken önemli açıklamalar yaptı.

Bağcı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Zeytin Dostu Derneği 2006 yılında dernekleşmesi ile kurulmuş sektörün en güçlü STK’sıdır. Derneğimizde temel prensibimiz sektörün tüm bileşenlerini bir araya getirmek ve makro menfaatlere yönelik faaliyetler gerçekleştirerek, sektör sorunlarına çözümler aramaktır. Ayrıca derneğimiz kuruluş amacı olan ‘’ sektörü ulusal ve uluslararası boyutta hak ettiği seviyeye çıkarmaktır’’ hedefinden hiç ayrılmadık. Bütün gücümüzle bu hedef ekseninde çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Dernek olarak sektörümüzü Ulusal ve Uluslararası boyutta hak ettiği seviyeye çıkarmak amacıyla ”Ortak Akıl ve Güç Birliği Toplantıları “ düzenleyerek sektörümüzün sorunlarını çözmek için yeni adımlar atıyoruz. Kaliteli zeytin ve zeytinyağına ulaşmak için firmaları ve kişileri bilgilendirmek amacıyla üretici eğitimleri düzenliyoruz. Ayrıca firmalara yol göstermesi amacıyla her yıl ulusal boyutta zeytinyağı kalite yarışmaları düzenliyoruz.

Zeytinyağının duyusal kriterleri konusunda hem üreticide, hem tüketicide bilgi eksiği olduğunu gördük. Zeytin Dostu Derneği olarak sektörel bazda üreticilerin daha kaliteli üretim yapmasını tüketicilerin de kusurlu ürün ile kusursuz ürün arasındaki farkı anlayabilmesi adına çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda zeytinyağı tadım eğitimleri vermeye başladık. Bu eğitimlerde duyusal kriterler ve üretim aşamasında uyulması gereken doğru uygulamalar anlatılmakladır. Bu eğitimlerin sonunda üreticiler uygun koşullarda zeytinyağı üretmeyi öğrenirken, tüketicilerde hangi yağı nasıl tüketeceğini öğrenmektedir.

Farkındalığı arttırmak amacıyla her yıl Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması, Fotoğraf Yarışması, Slogan Yarışması düzenliyoruz. Zeytin Dostu Butik Üreticiler Birliği adı altında butik üreticilerin kümelenme modeliyle birlikte hareket etmesi ve birlikte hareket etmenin verdiği güçle sektörde daha aktif rol almasını sağlıyoruz.

Zeytinin anavatanı

Tipik bir Akdeniz bitkisi olan ve kökü tarih öncesine dayanan yabani zeytin ağacının ne yaşı ve anayurdu ne de zeytinin ilk kez nerede ehlileştirilerek kültür bitkisine dönüştürüldüğü hakkında tam bir görüş birliği vardır.

Bununla birlikte, tarihçilere ve bilimsel birçok literatüre göre zeytin ağacının ana vatanı Yukarı Mezopotamya yani Anadolu’nun Mardin, Kahramanmaraş ve Hatay üçgenidir.

Türkiye’de zeytincilik

Türkiye, Avrupa Birliği ülkelerinden sonra zeytin üretiminde ikinci sırada olmasına ve dünyanın belli başlı zeytin bölgeleri arasında yer almasına karşın zeytin tarımı, ülkemizde, ne yazık ki, hak ettiği şekilde gelişmemiştir. Bunun temel nedeni, tarımsal teknik ve teknolojideki gelişmelerin zeytin tarımına yansıtılamamasıdır. Yeni tesis edilecek zeytinliklerde mutlaka modern zeytin yetiştiriciliğinin esasları göz önünde bulundurulmalıdır. Diğer meyve türlerinde olduğu gibi zeytinde de başta sulama ve beslenme olmak üzere bakım işlemlerine gereken önem verilmelidir.

Zeytin ağacı dünyanın en eski meyve ağacı olarak bilinmektedir. Anavatanı Anadolu’dur. Ülkemizde yaklaşık 90 milyon zeytin ağacı bulunmaktadır. Zeytin varlığımızın %75 i çorak ve engebeli kırsal arazilerdedir. Ticari anlamda yetiştiricilik Ege, Marmara ve Akdeniz bölgesinde yapılmaktadır. Ağaç başına verim 9 kg civarındadır.

Ürettiğimiz zeytinlerin yüzde 90’ ı siyah zeytin olmakla birlikte, yeşil zeytin üretimi son yıllarda artmaktadır.

Zeytin üretimimizin yüzde 75 i yağlık, yüzde 25 i sofralıktır.

Ülkemizde Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Ege, Marmara, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde kuzeyde Artvin’den güneyde Hatay’a kadar uzanan kıyı boyunca ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde Mardin’e kadar olan illerde zeytincilik yapılmaktadır.

Beş zeytinci bölge içinde ağaç varlığı ve üretim kapasitesi ile Ege Bölgesi birinci sırada yer almakta, onu, Marmara, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi izlemektedir.

Genellikle diğer ürünlerin yetişmediği toprakları değerlendiren zeytin ülkemizde daha çok meyilli arazilerde yetiştirilmektedir.

Zeytinyağı

Zeytinyağı, insan vücudu için gerekli olan “E Vitamini” kaynağı ve yüksek kalori (16 ml’ de 120 kalori) içeren ve meyve suyu gibi natürel tüketilebilen tek yağ olma özelliği ile kendine has renk, koku, tat ve aromasıyla beslenmede çok önemli bir konuma sahiptir.

Zeytinyağı, dokuların yaşlanmasını önlemekte ve yaşlanmanın beyin fonksiyonları üzerindeki yıpratıcı etkisini azaltmaktadır. Zeytinyağı, Mükemmel kimyasal yapısı ve önemli ölçüde antioksidan içermesi ve yüksek sıcaklıklara daha dayanıklı olması sebebiyle kızartmalarda rahatlıkla kullanılabilecek en sağlıklı yağdır.

Zeytinde bahçelerinde hasat

Tane zeytin üretim maliyeti içinde % 45-55’lik pay ile hasat ilk sırayı almaktadır. Diğer bir ifade ile hasat işçiliği, zeytin üretiminde maliyeti etkileyen en önemli unsurların başında gelir. Öte yandan ürün kalitesine ve hasat biçimine göre boş yıllarda da ürün alımını etkilemesi gibi nedenlerle hasat, üzerinde dikkatle durulması gereken bir işlemdir.

Zeytin toplama zamanı bölgelere ve iklim durumuna göre değişir. Hasada dip zeytinlerin toplanması ile başlanır. Kendiliğinden ağaç altına düşen zeytinler genelde yüksek asitli yağ verdiklerinden ayrı olarak toplanır ve yağhaneye gönderilir.

İkinci olarak yeşil sofralık zeytinler toplanır. Bu zeytinlerde toplama zamanı tane renginin yeşilden sarıya döndüğü dönemdir. Yeşil zeytin salamurası için önce iri zeytinler toplanmalı, sonradan irileşen ikinci ya da üçüncü elle toplanmalıdır.

Yağlı zeytinlerde olgunluğun başlangıcında yağ oranı düşük olup mevsim ilerledikçe artar, tane yumuşar ve elle sıkınca suyu akar. Ancak toplamanın çok geciktirilmesi durumunda özellikle yağışlardan sonra kendiliğinden dökülme artar, zeytin daneleri buruşur ve kuş zararı görülür.

Hasattan sonra küfelerde, çuvallarda ve yığın halinde uzun süre bekletilen zeytinlerde kızışma görülmekte, yağ asidi yükselerek kalitesi düşer. Bu nedenle bekletilecek zeytinler temiz bir yere 5–10 cm. kalınlığında yayılmalı ve ara sıra karıştırılarak havalandırılmalıdır.

Ülkemizde yağlık zeytin ağaçları çoğunlukla yüksek boylu olduğundan sırıklanarak toplanmaktadır. Oysa sırıkla toplamanın önemli sakıncaları vardır. Sırıklama sırasında sürgünler kırıldığından hasadı izleyen yıl verim çok düşük olmaktadır.

Aynı zamanda yaralı yerlerden “Zeytin Gal Hastalığı” bulaşmakta ve bu hastalık hızla yayılmaktadır. Sırıkla vurma sırasında zeytin daneleri de zedelenmekte ve zarar görmektedir.

 Sırıkla toplama zorunlu ise meyve dallarının kırılmamasına dikkat edilmeli ve sırıklama içten dışa doğru yapılmalıdır. 

Etiketsiz ürün almayalım 

Satın alacağımız ürün mutlaka koyu renkli cam şişede olmalıdır. Şeffaf cam şişelerde ve özellikle pet ambalajlı ürünlerden uzak durmalıyız. Son yıllarda yapılan araştırmalarda sızma zeytinyağının pet ambalajları birleştirici özellik taşıyan kimyasalları çözdüğü, bu kimyasalların sızma zeytinyağına geçtiği ve bu yağların insan sağlığına zararlı hale geldiği bildirilmiştir. Ayrıca şeffaf cam şişelerden ışık geçerek sızma zeytinyağının içerisinde bulunan klorofili parçalayarak yağın bozulmasına sebep olmaktadır.

 Satın alacağınız ürün market raflarında direk olarak güneş ışığını görüyorsa tercih edilmemelidir. Güneş ışığı gören sızma zeytinyağları çok çabuk oksidasyona uğrayarak bozulur ve kötü kokar.

Satın alınacak ürünün etiketi okunmadan alınmamalıdır. Sızma zeytinyağının üretim ya da hasat yılı, dolum tarihi, son kullanma tarihi, coğrafi işareti elde edildiği zeytin çeşidi ve bölgesi etiket üzerinde yer almalıdır.

Sızma zeytinyağı +4 C derecenin altında donabilir. Farklı çeşitlere ait sızma zeytinyağları, fenolik bileşenlerinden dolayı daha geç donabilir. Sızma zeytinyağının donması saflık kriteri olarak kabul edilmez.

Satın alınacak ürünün ambalaj boyutu tüketim miktarına göre belirlenmelidir, çok kısa sürede tüketilmeyecekse küçük ambalajlar (250 ml, 500 ml, 750 ml, 1000 ml) tercih edilmelidir; fiyatı daha uygun diye 5 lt’lik ambalajlar satın alınmamalıdır. Büyük ambalajlar kullanılırken rahat akması için tenekelere ikinci bir hava deliği açılmamalıdır. Eğer imkân varsa evde bulundurulacak beş adet 1 lt koyu renkli cam şişelere zeytinyağı paylaştırılarak kullanılabilir.

Satın alınan ürün karanlık, serin ve rutubetsiz bir ortamda saklanmalıdır; mutfak içerisinde, tezgâh altlarında, sabun, deterjan vb. ürünlerin yanında yer almamalıdır. Zeytinyağı kokuları çok çabuk bünyesine alır ve hapseder. Zeytinyağının saklama sıcaklığı 15 C- 22 C derece arasında olmalıdır.

Satın alınacak ürünün etiketi ve ambalajı kontrol edilmeli, delinmiş ve sızdırmış ambalajlı ürünler satın alınmamalıdır.

Zeytinyağına zarar veren unsurlar: Işık, hava, sıcaklık, su ve nemdir.”

Bakmadan Geçme