KASİAD Başkanı Ciğer: 'Bölgesel ve uluslararası arenada da söz sahibiyiz'

Sıddık Ciğer, Kahramanmaraş'ın son zamanlarda ev sahipliği yaptığı ICA Türkiye Çalıştayı'nda tekstil sektörünün sorunlarını ele aldıklarını belirtti. Özellikle, sektörün yaşadığı zorlukların istihdam ve sermaye yapıları açısından ciddiyetine vurgu yapan KASİAD Başkanı Ciğer, aynı zamanda, Kahramanmaraş sanayicisinin uluslararası alanda rekabet edebilme potansiyeline dikkat çekti.

ICA Türkiye Çalıştayına ev sahipliği yaptık

KASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sıddık Ciğer, Ekonomi-X Gazetesine verdiği röportajında şu ifadelere yer verdi: “Kahramanmaraş, çok verimli bir toplantıya KASİAD öncülüğünde ev sahipliği yaptı. Şehrimizde gerçekleştirdiğimiz ICA Türkiye Çalıştayında tekstil sektörünün problemlerini de ele aldık. Biliyorsunuz tekstil sektörü hem istihdam tarafından hem firmaların sermaye yapıları olarak sermayelerin güçlü olması gerekiyor. Bir taraftan müşteri sıkıntısı diğer taraftan kalite ve bu kontratlarla ilgili problemler vardı. Sektörün iyi olduğu dönemde yurt dışından pamuk gönderilemedi. Sanayicimiz de tabii ki çok zor günler geçirdi. Kontratların çok bağlayıcı olduğunun Kahramanmaraş sanayicisi geniş bir bilgiye sahip oldu. Bu eğitimle bundan sonraki pamuk alımında ve kontratlarda karşılıklı ve sanayicimizin tek taraflı dahi anlaşabileceği, isterse bu malı versin dercesine bastırabileceğini gördü. Bu eğitimle yurt dışında herhangi bir problem olduğunda, tahkim olduğunda, tahkime gelindiğinde Kahramanmaraş sanayicisi de bu işten çok da zarar görmeyeceğini anlamış oldu. 

Bölgesel ve uluslararası arenada da söz sahibiyiz

Bu çalıştay, Uluslararası Pamuk Birliği - International Cotton Association (ICA) Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Nohutlu Bey'in ve KASİAD Pamuk Kurulumuzun da ciddi katkısıyla bu yıl Kahramanmaraş’ta düzenlendi. Bu çalıştayın Kahramanmaraş’ımızda olması bizlere hakikaten bölgesel ve uluslararası arenada da söz sahibi olduğumuzu kanıtladı. 

Depremin ardından sanayicilerimiz ciddi bir mücadele verdi

Hakikaten yüz yılın depremi ve çok ciddi şekilde sanayimiz zarar gördü. Yaklaşık 14 ay geçmesine rağmen hala devreye giremeyen sanayi tesislerimiz de var ama %90’ı faaliyete başlamış durumda. İhracat tarafına baktığımızda işletmelerimiz hem kalitelerini hem de kapasitelerini arttırdılar. Deprem bize şunu öğretti. Müşterilerimizin bu aralıkta çok kaygan bir zeminde olduğunu hakikaten bize ihtiyaç olmadığını ve yerimizin çok kolaylıkla doldurulabileceğini öğretti. 

Eleman bulma sorunu, sanayicilerin başlıca zorluklarından birisi

Bu süreçte bir de çalışanlarımızı kaybettik. Hem vefat olarak kaybettiğimiz oldu hem de ciddi bir göç verdik maalesef. Tabii ki istihdam bizim için çok önemliydi. Şu anda sanayicimiz maalesef kendi elemanını kaybetmemek için asgari ücret üzerine birçok taahhütlerde bulunuyor ve her geçen gün bu çığ gibi büyüyor. Bu da bizim rekabetimizi ortadan kaldırıyor. Burada sosyal yardımlar mutlaka olmalı. Tabii ki yerini bulmalı ama kimse de yan gelip yatmamalı, çalışmalı. Üretmemiz lazım, üreten bir şehir olmamız, küllerimizden tekrar doğmamız lazım.

Tomsuklu ile ilgili taahhütler verildi ama çok yavaş ilerliyor

Tomsuklu ile ilgili bu deprem sürecinde olabildiğince birçok taahhütler verildi. 14 aydan beri siz bir fabrika kurabilirsiniz, onu devreye alabilirsiniz. Bürokrasi ve diğer şeyler biraz sanayinin önünü tıkıyor. Bunun biraz daha hızlı bir aksiyon alınması gerektiğini zaman gösteriyor zaten. Bunu da biraz daha Ankara'nın ve gerekilen prosedürlerin hızlı bir şekilde aksiyon alınması gerektiğini söylüyor. Sanayicimiz de şu dönemde istihdam tarafında çok zor bulunduğu için yatırım yapma ve yapmama kararı da sürüncemede kalıyor aslında baktığınızda. Yani eleman bulamayacaksınız ama işte tamam yer açılacak ama yatırımı birazcık öteliyorsunuz aslında baktığınızda. Veya eleman sıkıntısı yaşanmayacak yatırım yerleri arıyorsunuz. Bu gibi zorluklarla sanayicimiz karşı karşıya. Şu dönemde de olabildiğince faizlerin çok yüksek olması bu da yatırımı aslında öteliyor. En iyi yatırımlar faizlerin yüksek olduğu dönem yatırımlarıdır. 

Küçük sanayi olmadan büyük sanayi olmaz

Küçük sanayi olmadan büyük sanayi olmaz. Küçük sanayi çarkların dönmesi için gereken çok önemli bir birim aslında baktığımızda. Yani orada tornacısından tutun aklınıza ne gelirse hepsi küçük sanayide ve küçük sanayide yapılıyor. Yani Küçük Sanayi Sitesi içindeki yerlerin de kısa zamanda çok hızlı bir şekilde yapılması, ayağa kalkması gerekiyor. 

İstihdam teşvikleri arttırılmalı

Devlet politikalarını yerinde ve doğru buluyorum. Aslında bunların seçimden önce yapılması gerektiğini de düşünüyorum. Bir şekilde şu anda sermayesi güçlü olanlar ayakta kalacak, sermayesi düşük, çok yüksek faiz kullanan, faizle döndürülen firmalar maalesef eleyin altında kalacak gibi görünüyor. İş dünyasının özellikle deprem bölgesinde beklentisi ciddi manada istihdam teşviklerinin verilmesi yönünde. Özellikle ihracat yapan firmalarımıza bu teşviklerin ivedilikle aktarılması gerekiyor. Böylelikle sanayicilerimiz yurtdışı firmalarla çok daha kolay rekabet edebilir. Ne kadar ihracat yapıyorsa o kadar istihdam teşviki verilebilir.”