Aşkın meyvesidir kitap. Belki de hiç böyle düşünmedik ama işin aslı budur. Derin mevzu. Âlem, varlığını aşka borçlu iken âlemde bulunanın bundan gayrı olması düşünülemez. Kitap insanlığın hafızası, yolu ve ufkuna her daim ışık tutan feneridir. Kahramanmaraş 5. Kültür ve Kitap Fuarı bir haftayı geride bırakırken şehre taşıdığı kıymet ve heyecan ziyaretçilerin gözlerinden ve sözlerinden anlaşılmaktadır. Her yanı cıvıl cıvıl öğrencilerin sardığı manzara görülmeye değer. En az onlar kadar heyecanlı yetişkinlerin biraz meraklı biraz çekingen bakışları, yaşanan değişimin ve içten kabulün göstergesidir. Bu şehir kendisine değer katanı hızla kabul eder ve sinesinde saklar. Artık şehrimizin bir değeri olarak hayatımızda yer alan kültür ve kitap fuarının her geçen yıl kendini yenileyerek değişime, pozitif gelişime çaba içerisinde olduğunu görüyoruz. Çocuklarımıza ve biz yetişkinlere kitapla hemhal olma fırsatı sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatih Mehmet ERKOÇ, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Sayın Cevdet KABAKÇI’ya, tüm emeği geçenler adına bir kitapsever olarak teşekkürü borç biliyorum. Gönlüme kalsa yıl boyu olmasını temenni ettiğim, kitapların dünyasının şehrimize düşen ışığını artırmak için çaba sarf eden basın çalışanlarının emeklerini görmemek mümkün değil. Ayrıca, şehrimizin değerli gazeteci ağabeylerinin, hem Kahramanmaraşlı hem de misafir şair ve yazarları ziyarette bulunmaları ziyadesiyle memnuniyet vericidir. Güzelliklerin anahtara ihtiyacı yoktur. Her gönül onları kapıda karşılar. İnsana yapılan her yatırım, er geç, meyvesini güzelliklerle sunar. Bu; ancak eğitimle, kültürle ve kitapla mümkündür. 5.Kültür ve Kitap Fuarı’nın hafızalarda bıraktığı acı hatırlar da kaldı bu sene. Henüz başlamışken, Edebiyat Yaprağı’nın babası, hâl diliyle öğreten Hocam, Ali Haydar TUĞ’un vefat haberi yüreğimizi yaktı. Nezaketin ve edebiyat aşkının canlı timsali hocam ansızın ayrıldı aramızdan. Biz, yorgun akşam vakitlerinde, elinde dergileriyle görmeye alışmıştık. Mevlam gani gani rahmet eyleye. Daha geçen gün arasında birkaç metre olan kitap standlarının ötesinde yan yana durduğumuz, her fırsatta elini öptüğümüz ve sohbetindeki kısa cümlelerden koskoca bir ömrü nasıl şiire sığdırdığını anlamaya çalıştığımız, Beyaz Kartal Bahettin KARAKOÇ üstad ayrıldı bir gece vakti. Haberi Oğuz KARAKOÇ hocamdan öğreniyoruz. Vakit öğle saati, Ulu Camii avlusu insan seli… Acelesi vardı, demek özlemişti görmeyeli.. Rahmetle, minnetle Beyaz Kartal. Muhabbetle…
Bakmadan Geçme
