Mevzu Papaz Brunson Değil, Hiç De Olmadı!

Bugünlerde papaz Brunson bırakılması (yada bıraktırılması…) üzerinden tabir yerindeyse bir kaşık sudan büyük fırtınalar kopartılıyor. Brunson içerdeyken bu durumun ekonomiyi felakete sürüklediğini iddia edenler şimdi Amerika Türkiye’ye diz çöktürdü naraları ile hamaset yapmaktalar. Hâlbuki papaz başta Amerika olmak üzere kimsenin umurunda değil. 9 Aralık 2016’dan beri tutuklu olan papaz efendi ne hikmettir ki Amerika’nın kongre ara seçimleri (6 Kasım 2018) yaklaşınca kıymete bindi. Tüm dünyada olduğu gibi A.B.D.’de de aşırı sağın yükselişte olduğu bu dönemde başkan Trump’ın oy devşirmek ve Evangelist lere yaranmak için Türkiye’ye meydan okuması zaten beklenen bir durumdu. Hem kendi seçimleri için prestij kazanmak, hem de Türkiye’de yaklaşan yerel seçimlerde, Hükümeti ekonomi üzerinden yıpratmak için papaz Brunson onun için bulunmaz bir fırsattı ve Trump bu fırsatı kaçırmadı. Türkiye içinde bulunan bir takım küresel sermaye sahipleri ve onların işbirlikçileri yaptıkları spekülatif hareketlerle ülke ekonomisine dolar ve kur üzerinden büyük darbe vurdular. Başkan Erdoğan bize ekonomik darbe yapılıyor dediğinde bu durumla ilgili kasıtlı olarak bazı kesimler gayri ciddi bir tutum sergilediler. Herkes gibi kendileri de durumun ne kadar ciddi olduğunun farkındaydılar, ama kurun yükselmesi faizin ve enflasyonun artması işlerine gelmekteydi. 17-25 Aralık-Gezi ve 15 Temmuzda deviremedikleri Halkın gözünden düşüremedikleri Başkan Erdoğan belki bu ekonomik darbeyle itibar kaybederdi. 2001 de Ecevit hükümetinde işe yaramıştı. İlginçtir ki o zaman bir anayasa kitapçığına bağlanan ekonomik kriz şimdide bir papaza bağlanmak isteniyor. Evet papaz tutuklu diye dolar yükselmediği gibi papazın gidişi ile kur düşmeyecek. Parayı elinde tutan global sermaye güçleri her zaman olduğu gibi gene kazanacak. Ülkede yaşanan bu ekonomik çalkantıda papaz olayı olarak hafızalara kazınacak. Çünkü Türk toplumu bu senaryolara alışık tıpkı bundan öncekilerde olduğu gibi… Papaz Brunson gitti ama Sayın Bahçeli’nin dediği gibi “bu gidiş Milli vicdanları tatmin etmedi. Teröristlerle kucak kucağa iş tutan bu hainin ellerinde Güneydoğuda ve 15 Temmuzda şehadete erenlerin kanı var. Keşke kur yükselse dolar 8 lira olsaydı da bu hain serbest kalmasaydı. Türk Millet yokluğu sineye çeker kabullenir, ama Zilleti her şeye rağmen kabul etmez, liderinin arkasında dururdu.” Şimdi hukuk tecelli etti diye kimse kimseyi kandırmasın dava savcısının değiştiği gün sürecin sonucu belli olmuştu. ‘Bir Kızılderili atasözü derki; Güçlü bir rüzgar geldiğinde ağaç eğilmelidir yoksa köklerinden sökülür’. Görünen o ki bizim ekonomimizde bu sert rüzgâra ancak bu kadar dayanabildi. Saygılarımla...