Milli Eğitim Bakanlığı'ndan sert tepki
Milli Eğitim Bakanlığı, bir eğitim sendikasının 10 Mart 2025 tarihinde okullarda müfredat dışı konuların işleneceği ve sınıflardaki tahtaların farklı renklere boyanacağı yönündeki açıklamasına sert tepki gösterdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, anayasal güvence altındaki sendikal faaliyet özgürlüğünün, kamu hizmetlerinin keyfi şekilde yürütülmesi anlamına gelmeyeceği vurgulandı.
Kahramanmaraş, 10 Mart 2025 -
Sabah saatlerinde yayımlanan basın açıklamasında, eğitim-öğretim süreçlerinin Anayasa ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde şekillendiği ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı onayı olmadan müfredat dışı ders işlenemeyeceği belirtildi.
Açıklamada, “Eğitim öğretim kurumlarımızda, ilgili mevzuatımızla çerçevesi belirlenerek Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızca onaylanan müfredat dışında herhangi bir konunun ders içeriği olarak belirlenmesi veya okutulması mümkün değildir.” ifadelerine yer verildi.
Milli Eğitim Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Bir eğitim sendikasının, 10 Mart 2025 tarihinde (bugün) okullarımızda, "Bakanlığımızca hazırlanan müfredat dışında belirlenen konularda ders işleneceği ve dersliklerdeki tahtaların farklı renklere boyanacağı" yönündeki beyanına ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.
ütün demokratik hukuk devletlerinde olduğu gibi ülkemizde de temel hak ve hürriyetlerin kullanılması konusunda anayasal güvenceler getirilmiştir. Bu minvalde anayasamızın güvence altına aldığı özgürlüklerden biri de sendikal faaliyet özgürlüğüdür.
Öte yandan insan haklarının korunmasına ilişkin bütün uluslararası metinlerde temel hak ve hürriyetler kullanılırken "başkalarının özgürlüklerini ihlal etmemesi gerektiği", ortak kabul görmüş bir ifadedir.
Bu açıklamalar ışığında sendikal hakların kullanılmasında; Anayasamızın 12. maddesindeki "Temel hak ve hürriyetler; kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.", Ailenin ve Çocukların Korunması başlıklı 41. maddesindeki "Aile, Türk toplumunun temelidir.", Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi başlıklı 42. maddesindeki "Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.", Sendika Kurma Hakkı başlıklı 51. maddesindeki bu hakkın kullanılmasının "millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle" sınırlandırılabileceği, ilkeleri başta olmak üzere Millî Eğitim Temel Kanunu ile aile hayatını koruma altına alan bütün yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulmalıdır.
Eğitim öğretim kurumlarımızda, ilgili mevzuatımızla çerçevesi belirlenerek Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızca onaylanan müfredat dışında herhangi bir konunun ders içeriği olarak belirlenmesi veya okutulması mümkün değildir.
Gerek sendika yetkilileri gerekse okullarımızda görev yapan öğretmenlerimiz, anayasamız başta olmak üzere kanunlarımızla kendilerine verilen yetki ve görevler çerçevesinde hareket etmekle yükümlüdür.
Sendikal haklar, örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkını içermekte olup kamu hizmetlerinin nasıl yürütüleceğinin çerçevesini ise mevzuat belirlemektedir. Ulusal ve uluslararası normlarda sendikal hakların kullanımı, kamu hizmetlerini keyfi biçimde yürütmek anlamına gelmemektedir.
Sendikal hürriyet iddiasıyla yürütülen ötekileştirici, ayrıştırıcı, kamplaştırıcı ve illegal faaliyetlerin "sendikal özgürlük" kavramını dejenere ettiği ve özüne zarar verdiği de açıktır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, sendikal özgürlüklerin kullanıldığı iddiasıyla anayasaya, yasalara ve toplumsal değerlere aykırı davranışlarda bulunarak sendikal faaliyetlerin özüne zarar veren kişi ve kurumların eylem ve açıklamalarına asla müsamaha gösterilmeyecek, gerekli adli ve idari süreçler yürütülecektir.” İfadelerine yer verildi.
Bakmadan Geçme





