• Haberler
  • Diğer
  • OSB'lerde okul öncesi eğitim için iş birliği protokolü

OSB'lerde okul öncesi eğitim için iş birliği protokolü

Millî Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasındaki Organize Sanayi Bölgelerinde Okul Öncesi Eğitim Kurumu Açılmasına İlişkin İş Birliği Protokolü, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından imzalandı.

Sanayi sektöründeki gelişmeler ile okul öncesi eğitimde eş güdümü sağlamak ve kadın istihdamının artırılması için organize sanayi bölgelerinde okul öncesi eğitim hizmetlerini yaygınlaştırmak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında iş birliği protokolü imzalandı.
 
Protokol imza töreninde konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla ikinci kapsamlı iş birliğini yaptıklarını; daha önce organize sanayi bölgelerinde mesleki eğitim merkezleriyle ilgili çok önemli bir hamle yaparak tüm Türkiye'de OSB'lerde mesleki eğitim merkezleri kurduklarını söyledi. 
 
Küçük ve orta ölçekli işletmeler ile sektörün yoğun bir şekilde kümelenmiş olduğu OSB'lerde en fazla ihtiyaç duyulanın çırak, kalfa ve usta olduğuna işaret eden Özer, "Mesleki eğitim merkezleri, haftada bir gün okulda, geri kalan dört gün gerçek iş ortamında eğitim alınan ve Almanya'daki duale mesleki eğitime karşılık gelen kurumlar... Aslında bu bizim geleneğimizde olan ahilik kültürünün, çıraklık, kalfalık, ustalığın yüzyıllardan beri devam eden Türkiye'deki -bu topraklardaki- uygulaması. Sadece mesleki eğitim değil, aynı zamanda ahlakı da merkeze alan, değerler eğitimi de yapan bir eğitim türü." diye konuştu. 
 
Mesleki eğitim merkezlerindeki çırak, kalfa sayısı 700 bine ulaştı

Son yirmi yılda tüm çocukların eğitime erişimiyle ilgili yapılan seferberliğe işaret eden Özer, daha önceki dönemlerde uygulanan antidemokratik uygulamalar sonucu oluşan hasarların da giderildiğini kaydetti. Özer şöyle devem etti:  "1998 yılında tüm Türkiye'deki mesleki eğitim merkezlerinde yaklaşık 250 bin çırak, kalfa varken katsayı uygulamasından sonra o rakam 74 bine düştü. Her ülke, beşeri sermayesinin niteliğini arttırmak için seferber olurken bizde eğitim politikaları 'Beşeri sermayeyi nasıl kullanamayız?' odağında politikalar üretti maalesef. İşte Sayın Bakanımızla o başlatmış olduğumuz girişim ve 25 Aralık 2021 tarihinde 3038 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda yapmış olduğumuz değişiklik sonunda, bunun öncesinde tüm Türkiye'de mesleki eğitim merkezlerinde 159 bin çırak, kalfa varken -Dün Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı.- 700 bin çırak, kalfaya ulaştık. Bu, başlı başına bir sessiz devrimdir mesleki eğitim alanında. Hedefimiz, yılın sonuna kadar 1 milyon gencimizi bu geleneksel çıraklık, kalfalık, ustalık eğitimiyle buluşturmak. Bir taraftan mesleki eğitimi güçlendirirken diğer taraftan genç işsizlik oranlarımızı düşürmek için en önemli enstrüman olan mesleki eğitim merkezlerini aktif olarak kullanmak."
 
Ülkenin en kalıcı sermayesi olan beşeri sermayesini eğitimle buluşturup niteliğini arttırmak için elden gelen çabayı sarf ettiklerini dile getiren Özer, OECD ülkelerinin eğitimde kitleselleşme evresini 1950'li yıllarda tamamladığını, Türkiye'nin ise bu evreye 70 yıllık bir gecikmeyle ancak ulaşabildiğini söyledi.

100 OSB'de anaokulların açılmasını hedefliyoruz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise bu yılın başında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında iş birliği protokolü imzalanarak yeni bir projenin startının verildiğini anımsatarak, mesleki eğitim merkezlerini organize sanayi bölgeleriyle eşleştirdikleri o proje kapsamındaki çalışmaların başarılı bir şekilde devam ettiğini ve öğrencilerin eşleştirildikleri OSB'lerde yer alan fabrikalarda işbaşı eğitimi alarak mesleklerini bizzat sahada öğrendiğini söyledi.
 
Mesleki eğitim merkezlerindeki eğitim programları ve materyallerin sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilip, güncellendiğine dikkati çeken Varank, böylece ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücünün çok daha hızlı ve kaliteli şekilde yetişmiş olduğunu dile getirdi. Varank, ara eleman eksikliğinin sanayicinin sorunu olduğuna dikkati çekerek, "Ben daha yeni İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'ndeydim. Hepsinin ortak bir sıkıntısı şu anda eleman bulamamakla ilgiliydi. 'Bakanım bize eleman gönderin biz hemen işe alalım' diyorlar. Bu manada bu işin ne kadar mühim olduğu da gerçekten ortaya çıkmış oluyor. 'Mesleki eğitim merkezlerinin de katkısıyla aradığım elemanı bulamıyorum' lafı artık tarih olacak." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'yi daha aydınlık yarınlara kavuşturmanın yolunun katma değerli üretimden geçtiğini, bunun da formülünün yatırım, istihdam, üretim, ihracat olduğuna işaret eden Varank, "Özellikle istihdamın geliştirilmesinde sanayi ve eğitim sektörleri arasındaki eş güdüm büyük önem arz ediyor. Bunun bilincinde olarak biz de iki bakanlığımızın iş birliğiyle bu alandaki çalışmalarımızı aralıksız bir şekilde sürdürmeye devam ediyoruz." diye konuştu. Varank, protokol kapsamında atılacak imzalarla birlikte organize sanayi bölgelerinde okul öncesi eğitim kurumlarının açılmasını sağlayacaklarını belirterek, "Proje kapsamında bir yıl içerisinde 100 organize sanayi bölgesinde anaokullarının açılmasını hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde tabii ki bu sayı daha da artacak. Okulların arazi, inşaat ve tefrişat giderleri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda OSB'ler tarafından sağlanacak." dedi.

Konuşmaların ardından Bakan Özer ve Bakan Varank iş birliği protokolünü imzaladı.

Bakmadan Geçme