- Haberler
- Kahramanmaraş
- Prof. Dr. Mehmet Akif Özdoğan: Allah'a teslim olan hür olur
Prof. Dr. Mehmet Akif Özdoğan: Allah'a teslim olan hür olur
Kahramanmaraş'ta İftar Vakti Programına konuk olan Prof. Dr. Mehmet Akif Özdoğan, 'Cahilliği, katılığı ve öfkeyi reddetmemiz gerekir. Bunları reddederek bir Müslüman teslim değil hür olmuş olur' dedi.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından Ramazan ayı boyunca düzenlenecek "İftar Vakti" programları devam ediyor. Sunuculuğunu Mehmet Yaşar'ın yaptığı programın konuğu KSÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akif Özdoğan oldu. Gerçekleştirilen program Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı. Kur'an tilaveti ile başlayan programda geleneksel Hacivat – Karagöz gölge oyunu izleyici ile buluşturuldu. Dekan Özdoğan ile İslam, ibadetler ve teslimiyet gibi pek çok konuya değinildi.
İbadetler teslimiyetin ispatıdır
KSÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akif Özdoğan, “Allah Teâlâ buyuruyor ki, ‘Bugün sizin dininizi tamamladım ve İslam’ı size din olarak seçtim’. İslam'a mensup olan kişiye Müslim denir. İnsanın bütün benliğiyle Allah'a teslim olmasına ve emirlerini icra ederken o teslimiyet ile hareket etmesi olarak tanımlanan dinimize İslam, İslam’a mensup olan kişiye Müslim denir. Bir insan dünyada ve aile hayatında mutluluğu istiyorsa İslam'a girsin buyuruyor Allah Teâlâ. Dünyada gerçekleştirdiğimiz bütün ibadetler Müslim kelimesinin altını doldurmak için vardır. Biz Müslümanlar olarak Allah Teâlâ’ya teslim olmalıyız ancak önce bir şeyleri reddetmeliyiz. Müslümanlar olarak cahilliği, katılığı ve öfkeyi reddetmemiz gerekir. Bunları reddederek bir Müslüman teslim değil hür olmuş olur. Ancak bunları reddetmeyen nefsine ve şeytana teslim olmuş olur. Ancak Allah'a teslim olan kişi hürriyetini elde etmiş oluyor. Müslim Allah'a teslim olan ve hürleşen, kâfir ise bunu kapatan, örten demektir. Teslimiyet ispat gerektiren bir şeydir ve ibadetler teslimiyetin ispatıdır. İbadetin amellerle beslenmesi gerekir. Allah Teâlâ bu konuda ilk önce namazı sonra orucu istiyor. Çünkü Allah Teâlâ’ya teslimiyetin ve ispatının göstergelerinden birisi de namaz kılmaktır. Orucu ancak takva sahipleri tutar dolayısıyla Müslim olma vasfını da güçlendirir. Oruçla teslimiyet arasında bir bağ vardır. Oruç tutan insan Allah’ın emrini kabul etmiş olur. Zira oruç çok gizli bir ibadet ve Allah’la insan arasındadır. İtikâf, kulun Allah'a teslimiyetini göstermesinin diğer bir yoludur. Peygamber efendimizin sünneti olan itikâf tüm Müslümanların yapması gereken şeylerden biridir. Peygamber efendimizin özellikle Ramazan ayının son 10 gününde yaptığı gibi itikâfa giremesek de bulduğumuz ilk fırsatta itikâfa girerek Allah'a teslimiyetimizi göstermeliyiz ve kendimizi sorgulamalıyız. Böylece dinginleşiriz, rahatlarız ve yaptığınız birtakım hatalardan dolayı tövbe ederiz” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş, Osmanlı Mirasını devam ettiriyor
Prof. Dr. Özdoğan konuşmasını, “İstanbul, Osmanlı Devleti'ne başkentlik yapması münasebeti ile İslamiyet'in en güzel tezahür ettiği yerlerden birisi olmuştur. Kahramanmaraş'ta bu yönden İstanbul'u örnek almıştır. Kahramanmaraş'ın diğer bir yönü ise Şam’a bakıyor. Bu yönden Kahramanmaraş hem İstanbul'u hem de Şam’ı örnek almıştır. Kahramanmaraş geleneklerine bağlı, kültür ve medeniyetin oluşturduğu Ramazan edebiyatına sahip bir şehirdir. Özellikle hatimle teravih namazı kılma özelliği Osmanlı'dan Kahramanmaraş'a kalmış bir mirastır ve Maraş bunu çok güzel uygulamıştır. Osmanlı'dan kalmış bir diğer mirasımız ise diş kirasıdır. Diş kirası zengin vatandaşların özellikle Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine evlerinde davet edip beraber iftar yaptıktan sonra ihtiyaç sahiplerine zarfların içine para koyarak yardım mahiyetinde verilmesidir. Diş kirası geleneğinin benzerini günümüzde devletimiz ve belediyeler ihtiyaç sahiplerine yardım ederek devam ettirmektedir” sözleriyle noktaladı.