Rüzgar enerji santrallerine, 233 milyar yatırım
Rüzgar sektörünün nabzını tutacak '12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi' (TÜREK) bu yıl Rüzgarın Yüzyılı mottosuyla, Türkiye'den ve dünyanın dört bir yanından gelen uzmanları İstanbul'da buluşturdu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 'Teşvik sistemimiz kapsamında Rüzgâr Enerji Santrali (RES) yatırımlarına bugüne kadar toplam 388 teşvik belgesi düzenledik. Bu kapsamda 233 milyar lirayı aşan sabit yatırımın önünü açtık.' dedi.
Bakan Kacır, “Geçen yıl yüzde 9 büyüyerek 906 Gigavat’a ulaşan dünya rüzgâr enerjisi kapasitesinin, 2030 yılında 2 Teravat'ı aşması öngörülüyor.” ifadesini kullandı.
Kacır, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) organizasyonunda, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın ev sahipliğinde düzenlenen “12. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi”nde (TÜREK) konuştu. Kongrenin; yenilenebilir enerji teknolojilerinde Türkiye’nin daha güçlü bir oyuncu olmasını temin edecek, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşılması için kritik öneme sahip ve Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla gerçekleştirilen atılımlara katkı sağlayacağını belirten Kacır, şunları söyledi:
2002’de üretilen ilk yerli kanatla serüveni başlayan Türkiye Rüzgâr Enerjisi Sanayi; kule, kanat ve jeneratör gibi türbin ana aksamının yerli olarak üretildiği, bugün yaklaşık 25 bin kişinin doğrudan istihdam edildiği, yıllık 1,5 milyar avroluk ciroya sahip, üretilen her 4 üründen 3’ünü 52’den fazla ülkeye ihraç eden dev bir sanayi haline dönüştü.
12. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Kongresi boyunca, rüzgâr enerjisi sektöründeki son gelişmeleri yerli ve yabancı paydaşlarımızla birlikte masaya yatıracağız. Yatırım süreçlerinde sektörün karşılaştığı sorunları birlikte çözmek için kamu kurumlarımızın temsilcileri de aramızda yer alıyor. Rüzgâr enerjisi teknolojilerinde gelinen son aşamayı, bu alanda dünyanın en yetkin isimleriyle birlikte değerlendireceğiz.
Türkiye’nin rüzgâr enerjisi alanındaki mevcut kabiliyetlerini ve gelecek projeksiyonunu hep birlikte istişare edeceğiz. Kongremizle hem dünyanın hem de ülkemizin dört bir yanından gelen katılımcılar için önemli bir iş birliği platformu oluşturuyoruz. Bu vizyoner etkinliğin; rüzgâr enerjisi ekosistemi paydaşlarına, tüm yatırımcılara ve ülkemize faydalı olmasını diliyorum.
Ülkelerin yeşil enerji teknolojilerinde yatırım ve imalatta yarış halinde oldukları bir dönemden geçiyoruz. Batarya, güneş, hidrojen, rüzgar enerjisi teknolojileri gibi bir çok alanda kıyasıya bir rekabet söz konusu. Yenilenebilir enerji kaynakları içinde ise rüzgâr enerjisi önemli bir paya sahip. Geçen yıl yüzde 9 büyüyerek 906 Gigavat’a ulaşan dünya rüzgâr enerjisi kapasitesinin, 2030 yılında 2 Teravat’ı aşması öngörülüyor.
Bizler de küresel çapta rüzgar enerjisinden faydalanmak, ülkemizin coğrafi konumu ve iklim özellikleri bakımından rüzgar enerjisi potansiyelini değerlendirmek, temiz enerji projelerine yatırım yaparak 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefimize ulaşmak, sürdürülebilir ve yenilebilir enerji projeleriyle, enerjide ülkemizi tam bağımsız kılabilmek adına rüzgar enerjisine diğer yeşil enerji teknolojilerinde olduğu gibi çok kıymet veriyoruz. Ülkemizi, “Bölgesel Rüzgâr Enerjisi Ekipmanı Üretim Üssü” haline getirmek için çalışmalarımıza devam ediyor, rüzgâr enerjisi teknolojilerinde; girişimcilerimizi, araştırmacılarımızı, yatırımcılarımızı, sanayicilerimizi çeşitli mekanizmalarla destekliyoruz.
Bakanlık olarak bugüne kadar; teşvik sistemimiz kapsamında Rüzgâr Enerji Santrali (RES) yatırımlarına bugüne kadar toplam 388 teşvik belgesi düzenledik. Bu kapsamda 233 milyar lirayı aşan sabit yatırımın önünü açtık. Bu yatırımlarla birlikte türbin kulesi, makine ve bağlantı ekipmanı imalatı yatırımları için ise toplam 53 teşvik belgesi ile 8 milyar liralık yatırımı hayata geçirdik.
TÜBİTAK destek ve burs programları kapsamında rüzgâr enerjisi teknolojileri alanında 118 projeye toplam 405 milyon lira doğrudan destek sağladık. TÜBİTAK öncülüğünde yürütülen Rüzgârdan Üretilen Elektriksel Güç İzleme ve Tahmin Sistemi Projesi (RİTM) ile ülkemizdeki tüm rüzgâr santrallerini anlık olarak izleme ve üretim tahminlerini sistem operatörlerine dinamik olarak sunma yetkinliğini kazandık.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, katma değerli üretimin artırılması amacıyla Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nı hayata geçirdik. Program kapsamında, rüzgâr türbinlerinde kullanılan bağlantı ekipmanlarının, ileri döküm teknolojisi kullanılarak yerli ve milli imkânlarla üretilmesini sağlayan bir projeyi destekleyerek 425 milyon lira bütçeli yatırımın önünü açtık.
Kalkınma Ajanslarımız bölgelerinde; kara ve deniz üstü rüzgâr enerjisi fizibilite çalışmaları yürütmekte, sektöre yönelik eğitim, yol haritası, kümelenme projeleri gerçekleştirmekte. Bugüne kadar kalkınma ajanslarıyla; rüzgâr enerjisi alanında yürütülen 158 projeye 575 milyon liralık finansman sağladık.
İnovasyon ekosistemimizin kurumsal altyapıları olan teknoparklarımızda yer alan 40 yenilikçi girişim, rüzgâr enerjisi alanında 700’den fazla Ar-Ge projesi yürütüyor. Bu girişimlere, bugüne kadar yaklaşık 1,5 milyar lira destek sağladık. Ülkemizde rüzgâr enerjisi alanında 25 Ar-Ge ve Tasarım Merkezi bulunmaktadır. Tabi bu kurumsal desteklerle birlikte, rüzgâr enerjisi ekipmanı imal eden 76 KOBİ’mize, 13 milyon lirayı aşan finansman desteği sağladık ve tedarik zincirine dahil ettik.
Devletimizin sağladığı tüm bu destek ve teşviklerle birlikte; yerli rüzgâr enerjisi sanayimizin gelişmesini ve üreticilerimizin Avrupa’nın önemli tedarikçileri arasında yerlerini almasını sağladık. Kule, kanat, jeneratör gibi büyük aksamlara ek olarak kule iç aksamları ile bağlantı ekipmanlarını yerli olarak üretmeyi başardık. Bu kapsamda yerlilik oranımız yüzde 60’ı geçmiş durumda.
Yerli rüzgâr enerjisinde üreticilerimizin, özellikle açık deniz rüzgar türbinlerinde, yetkinliklerini geliştirmeyi ve sektörde güçlü bir tedarik ağı oluşturmayı önemsiyoruz. Sektörümüzün gelişimini hızlandıracak yeni endüstri bölgeleri kuracak ve ihracat potansiyelini harekete geçirecek Çandarlı Limanını da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızla birlikte hayata geçireceğiz.
Ülkemizin rüzgâr enerjisi ekipmanı üretimindeki mevcut konumunu daha da ileri taşıyacak milli rüzgâr türbini markamızı çıkaracağız. Ülkemize değer katan yatırımcıları, katma değer üreten Ar-Ge projelerini kısaca bugüne kadar taş üstüne taş koyan herkesi destekledik, desteklemeye de devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ülkemizi; yatırım, üretim, İstihdam ve İhracat ekseninde dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olacağız. Bu iddiamızı enerjide bağımsızlığımızı tahkim ederek gerçekleştirebiliriz. Yenilenebilir enerji alanında kaynak çeşitliliği oluşturmak, enerji bağımsızlığımızda kilit rol üstleniyor. Bu doğrultuda ülkemizin hem karasal hem de deniz üstü rüzgâr potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek adına önemli adımlar attık.
2002 yılında, rüzgâr enerjisi kurulu gücümüz sadece 19 megavattı. Şimdi ise 12 Gigavat’lık rüzgâr gücü ile dünyada 12, Avrupa’da 5’inci sıradayız. 100’ün üzerinde yerli ve yabancı yatırımcıyla birlikte inşa ettiğimiz 280 santraldeki 4 bini aşkın türbin ile ülkemizin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 11’ini rüzgârdan sağlıyoruz. Rüzgâr enerjisi alanında gerçekleştirdiğimiz ve planladığımız atılımlarla, 2053 Net Sıfır Emisyon hedeflerimize ulaşacak, üretimin kalbi enerji sektöründe her geçen gün bağımsız olma yolunda emin adımlarla ilerleyeceğiz.
Programda, İSTKA Genel Sekreteri Erkam Tüzgen, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden ile Windeurope CEO’su Giles Dickson da birer konuşma yaptı.
Enerji sektörünün en güncel konularının ele alınacağı kongre, deniz üstü rüzgardan depolamaya, yeni türbin teknolojilerinden yatırımlara kadar rüzgarla ilgili her konuyu içeren pek çok oturuma ev sahipliği yapacak.