Şerh:

Şerh:
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kûyundan o şûhun dil-i rüsvâ ile geçdik Her hatvede bin şekve-i bî-câ ile geçdik                                                           (Nâilî) Bazı Kelimelerin Anlamları: Rüsvâ: Ayıplanacak durumda olan, rezil Şȗh: Güzel Kȗy: Köy, sevgilinin yeri Hatve: Adım Şekve-i bî-câ: Yerinde olmayan şikayet, hoşnutsuzluk Çeviri: O uçarı güzelin bulunduğu yerden rüsva gönül ile geçtik; her adımda bin yersiz şikâyet ile geçtik. Vezin:  Mef‘ûlü mefâ‘îlü mefâ‘îlü fe‘ûlün Şerh: Aşık, sevgilinin karşısında rezildir. Sevgili divan şiirinde aşığa eziyet çektirir. Aşık rezil olur. Yalnız şair yalnız değildir. Yanında rüsva gönlü de vardır. Bunu ‘’geçtik’’ ibaresinden çıkarıyoruz. Edebi Sanatlar: Teşhis: Gönlünü kişileştirmiştir. Gönlü ile sevgilinin buunduğu yerden geçiyor. Tecrit: Gönlünü başka birisi gibi düşünmüştür. ŞERH: Lisân-ı ehl-i dilde ‘aşka gül-zâr-ı belâ dirler Cevânun kâmet-i mevzȗnına nahl-i cefâ dirler                                             (Şeyhülislam Yahya) Bazı Kelimelerin Anlamları: Ehl-i dil: Gönül ehli Gülzâr: Gül bahçesi Cevân: Yiğit, genç Kâmet: Boy Mevzȗn: Ölçülü, vezinli Nahl: Fidan Cefâ: Sıkıntı Çeviri: Gönül ehlinin dilinde aşka ‘’belanın gül bahçesi’’ derler. Genç sevgilinin düzgün boyuna da cefa fidanı derler. Vezin: Mefâ‘îlün mefâ‘îlün mefâ‘îlün mefâ‘îlün Şerh: Aşka belanın gül bahçesi diyerek sıkıntılı olduğunu anlatırlar. Aşık da bu sıkıntılı işte yiğit bir savaşçı gibidir. Aşk kolay değildir. Cefalı iştir. Sevgili sıkıntı çekme sebebidir.   Edebi Sanat: Teşbih: ‘’Nahl-i cefâ’’ diyerek benzetme yapılır. Cefa bir fidana benzetilir. Tenâsüp: ‘’Gül-zâr’’ ve ‘’nahl’’ kelimeleri arasında uygunluk vardır.

Bakmadan Geçme