Su sorunuyla ilgili bir açıklamada Bakan Soylu'dan
Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medyadan başlatılan su yok paylaşımlarına 'Şimdi dün akşamdan itibaren böyle, 'suya ihtiyacı var' diye bir şey çıktı. İçme suyu ihtiyacı ise bölgeye sevk edilen ambalajlı sularla şu ana kadar sağlanmıştır, sağlanmaya da devam edilmektedir.' Denildi.
Bakan Soylu, AFAD İl Koordinasyon Merkezindeki koordinasyon toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, toplantıda gelinen noktayı değerlendirdiklerini ifade etti.
Esnafla ilgili yeni süreç
Deprem bölgesindeki küçük esnafa ait binalarda da ciddi tahribat söz konusu olduğunu dile getiren Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Dükkanları yıkıldı, malları gitti. Buna yönelik gerek esnaf teşkilatlarımızla, Ticaret Bakanımızla da bu konuyu değerlendirerek yine bağış usulü yani birçok ille valiliklerimiz bağışçılarla onları birleştirerek, onları bir araya getirerek illerde küçük esnaf dükkanları yaparak şu anda onların da ticari hayatlarına başlaması, şehirlerin biraz daha hareketlenmesi konusunda adım da atılmaktadır. Köyün tarım hayatı, süt meselesinden tutun da tüm süreçlere kadar, bu masanın etrafındaki bütün arkadaşlarımız tarafından takip edilmekte. Özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı ve yetkilileri tarafından takip edilmektedir. Yine sokak hayvanları meselesi aynıdır. Sokak hayvanları meselesinde de bir taraftan belediyeler, bir taraftan Veterinerler Birliği bir taraftan Milli Parklar Genel Müdürlüğü bütün bunlar özellikle tüm illerde bu süreçle ilgili anı anına hem meseleyi takip edebilmek hem karşılaşılan sorunları giderebilmek için çaba sarf etmektedirler."
Deprem bölgesinde 41 valinin de görev yaptığını belirten Bakan Soylu, "Yani aslında ne kadar büyük bir operasyon yürüdüğünü ve nasıl bir koordinasyon içerisinde olunduğunu, herkesin görevini nasıl sahiplendiğini ve nasıl bir süreç yönetildiğini ifade etmek için bunu örneklendirerek anlatıyorum. Valilerimizden 15'i Hatay'da 11'i Kahramanmaraş'ta, 5'i Adıyaman'da, 4'ü Malatya'da, Gaziantep'te, Osmaniye'de ve diğer noktalarda görev yapıyor. Kaymakamları, bakanlıklarımızın görevlendirdiği tüm genel müdürleri, genel müdür yardımcılarına, daire başkanlarını bunları saymıyorum ve bunların her birinin bir görevi var. " dedi.
Bakan Soylu: "Yerküre'nin en büyük depremlerinden ve 400 kilometrelik bir yırtıktan bahsediyoruz. Elbette ki bu bizim açımızdan önemli bir sonuç doğurdu. Büyük acılar ve büyük zaferler milletleri birleştirir. Milletimiz bu büyük acı karşısında büyük bir birliktelik gerçekleştirdi. Allah razı olsun. Bu acının onarılması için herkes seferber oldu ve bu seferberlik ülkemizin her noktasında devam ediyor. Şu ana kadar toplam 13 bin 72.” Dedi.
Deprem bölgesine binlerce yardım tırının geldiğini hatırlatan Bakan Soylu: "Kahramanmaraş'ta 4 binin üstüne çıktı tuvalet, hemen hemen bir noktaya gelmiş durumda. Ama Hatay'da var olan sayısının 2 katına çıkmamız lazım. Duşun da aynı şekilde, çamaşır makinelerinde aynı şekilde. Bunun için sevkiyatlar da geliyor. Ama burada bir ihtiyaç var. İç çamaşırı ihtiyacı buranın en temel ihtiyaçları olarak değerlendirilebilir." diye konuştu.
Depremde hayatını kaybedenlerin sayısı
Bakan Soylu, depremde hayatını kaybedenlerin sayısına ilişkin şu açıklamada bulundu: "Bugüne kadar enkazlarda, hastanelerde hayatını kaybeden vatandaşımızın, depremzedelerimizin sayısı 45 bin 968. Bunların içerisinde 4 bin 267 Suriyeli kardeşimiz var. Bunların 44 bin 235'i şu anda tescil edildi. Bunların 4 bin 267'si Göç'e tescil edildi. Yani Suriyeli kardeşlerimizin tescilini Göç yapıyor, diğerlerinin de Nüfus yapıyor. Savcılıklarla beraber kimliklendirme tespit teyit edildiği kadarıyla da Nüfus bu tescili yapmaktadır. Burada vatandaşlarımıza bir ifadede de bulunmak isterim. Muhakkak ki depremin büyüklüğü ölçüsünde birçok değerlendirme ve rakamlar kamuoyunda söylenebilir. Ortaya konulabilir. Ama depremde hayatını kaybeden her bir vatandaşımızın tek tek defin dahil, kimliklendirmesi dahil, aynı zamanda savcılık raporları veya eğer kırsalda hayatını kaybetmiş ve o ilk gün gömülmüşse muhtarlık, jandarma ve kaymakamlık tutanakları ve nüfusa tescil eden belgeleri dahil olmak üzere hepsi gerçekleştirilmektedir. Ne rakam varsa burada milletimizle paylaşıyoruz. Çünkü bazı gerek sosyal medyalarda gerek bazı yazar çizerlerde 'İşte ölüm sayısı şu kadar ama bunlar şu kadarını söylüyorlar.' Bunu niçin eksik söyleyelim, az söyleyelim? Çünkü burada her biri kendisi her bir başına bir hukukun parçasıdır. Kimisi miras hukukunun parçasıdır."
Toplam 13 bin 72 artçı sarsıntının meydana geldi
Bakan Soylu, bugüne kadar toplam 13 bin 72 artçı sarsıntının meydana geldiğini kaydetti.
Bunun, çok olağan bir durum olmadığını ifade eden Bakan Soylu, "Bu da aslında depremin art arda gelmesi kadar olağan dışı bir süreç. Bunu da beraber yaşıyoruz." dedi.
Su ihtiyacı olduğu iddiaları
Hatay'da şebeke sularının günlük ihtiyaçlarda kullanıldığını belirten Bakanımız Sn. Soylu, şunları kaydetti: "İçme suyu ihtiyacı ise bölgeye sevk edilen ambalajlı sularla şu ana kadar sağlanmıştır, sağlanmaya da devam edilmektedir. Sadece bugün Hatay'a verilen ambalajlı içme suyu adedi, 1 milyon 200 bin adet. Şimdi dün akşamdan itibaren böyle, 'Hatay'ın suya ihtiyacı var' diye bir şey çıktı. Üzülüyoruz da biz bu masanın etrafında hepimiz çalışıyoruz. Şimdi olmayan bir şeyi, yani ufak tefek eksiklik bir yerde olabilir, bir kişinin kendi adına talebi olabilir ama bu İstanbul'da da başka bir yerde de olabilir. Burada sabahtan akşama kadar depremzedelerimize ulaşmak, onların bütün eksikliklerini karşılayabilmek için canhıraş bir mücadele var. Öyle bir sosyal medya dalgası yayılıyor ki bu hakikaten hepimizi hem üzüyor hem de bazen çalışmaktan da alıkoyuyor. Bazen bununla birlikte planlarımızı da altüst ediyor. Yani sadece birtakım siyasi saiklerle veya burada görev yapan arkadaşlarımızın moralini bozabilmek için bir çaba ortaya konulduğu apaçık ortadadır."
Afete, yalanlar üzerinden başka afetler ekliyorlar
Dağıtılan su miktarının ihtiyaçları karşılayabilecek ölçüde olduğunu kaydeden Bakan Soylu, şöyle konuştu: "Eksik olmaz mı, eksiksiz Cenabı Allah'tır, hepimiz eksiğiz. Eksik var ama suyla ilgili bir talebe öyle ya da böyle bir yerde rastlamamız lazım. Muhtarlarımız, kaymakamlarımız, belediyelerimiz arandı, 'Bildiğiniz bilmediğiniz bir yer var mı söyleyin' diye. Birileri buradaki vatandaşlarımızın bir vesileyle eksikliğini giderebilmek için elinden gelen gayreti gösterirken buradaki süreçler içinde herkes ama öteki tarafta meseleyi manipüle etmek, yanlış ve yalan üzerinden beyanda bulunmak ne kadar doğrudur onu bilmiyorum. 'İşte 22 mahalleye verilemiyor.' Nasıl verilsin? 22 mahalle yıkık. Biz hangisini düzeltelim ve neyi düzeltelim? Burada sadece 16 belediye Hatay'ın büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle birlikte buranın suyunun vatandaşlara ulaştırılabilmesi için hep birlikte çaba sarf ediyorlar, gövdelerini taşın altına koymuşlar ve mücadele ediyorlar. Bunu bu şekilde değerlendirmek insafla da ahlakla da bağdaşmıyor. Buradaki insanların karşı karşıya kaldığı afete yalanlar üzerinden başka afetler ekliyorlar. Bunun doğru olmadığını söylüyorum. Bu, yalan. Bunu da bir şekilde anlatmak durumundayız."
Dezenformasyonla mücadele
Su meselesinde olduğu gibi birçok konuda sosyal medyada yanlış bilgilerin yayıldığını ifade eden Bakan Soylu, "Çok dezenformasyonla karşı karşıya kalıyoruz, 1090 hesap yöneticisini Siber Suçlar Daire Başkanlığı tespit etmiş, bunu savcılıklarımızla paylaşmış, 613 sosyal medyada hesap yöneticisi hakkında işlem gerçekleştirilmiş ve Cumhuriyet başsavcılıklarından alınan talimat doğrultusunda da 151 şahıs gözaltına alınmış, 29'u da tutuklanmıştır. Sosyal medyada vatandaşlarımızı istismar etmek, dezenformasyonla tahrik etmek üzere yapılan bütün organizasyonlarda bizatihi devletin tüm kurumları tarafından takip edilmektedir. " ifadelerini kullandı.