TBMM Başkanı Kurtulmuş: 'Dünya sisteminin sorun çözme yeteneği bitmiştir'
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Moskova ziyareti kapsamında, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diploması Akademisini ziyaret ederek, öğrencilere hitap etti.
TBMM’den milletvekilleriyle resmi ziyaret dolayısıyla geldiği Moskova’da, diploması akademisindeki programa katılmaktan memnuniyet duyduğunu dile getiren Kurtulmuş, Moskova’da gerçekleştirecekleri programların iki ülkenin işbirliklerinin gelişmesine katkıda bulunması temennisinde bulundu.
Filistin'de yaşananlar bir turnusol kağıdı mesabesindedir
Kurtulmuş, Batı'nın Gazze'deki insanlık dışı katliamlar karşısında son derece insanlıktan uzak bir şekilde çifte standart izlediğinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Dünyanın başka yerinde masum insanların öldürülmesi, çocukların, kadınların hayattan koparılması savaş suçu olarak kabul edilirken, bu işlenen suçlar uluslararası sistem tarafından cezalandırılmak üzere bazı Batı ülkeleri harekete geçirirken aynı şey İsrailliler tarafından, İsrail hükümeti tarafından Filistinli masum insanlara karşı işlendiğinde bunlara karşı duyarsız kalındığı, sessiz kalındığı ve bunların görmezden gelindiğine maalesef hep beraber şahit oluyoruz.
Filistin meselesinin sadece Filistin halkıyla ilgili olmadığını kaydeden Kurtulmuş, şunları söyledi: "Filistin'de yaşananlar bir turnusol kağıdı mesabesindedir. İnsan onuruna karşı ne kadar hakkaniyetli ne kadar adaletli ne kadar uluslararası hukuka ve evrensel insan haklarına uygun olduğunu test eden önemli bir kriz alanıdır. Ülkelerin bir kısmı bütün demokratik değerlerini ayaklar altına alarak Filistin'de yaşanan bu katliama, soykırıma sessiz kalmıştır. Bu çerçevede bazıları görmezden gelmiş ama şunu da sevinerek ifade etmek isterim ki dünyanın birçok yerinde sivil halklar sokaklara çıkarak, üniversite öğrencileri, özellikle genç nesiller bu meselede insani tarafta duruş vergilemiş ve insanlık cephesini tahkim etmişlerdir."
Kurtulmuş, bu temel gelişmelerin bundan sonraki süreçte dünya sisteminin yapısını ciddi bir şekilde etkileyeceğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: "Dünyanın topyekun bir kutuplaşma süreci içerisine girdiği bölgesel sorunlar eğer çözülemezse küresel gerilimlerin ve çatışmaların nedeni haline dönebilecekleri de aşikardır. Yine aynı şekilde bugün silahlanma meselesinin dünyanın en önemli sorunlarından biri haline tekrar geldiğini görüyoruz. Ayrıca silahlanma artık sadece konvansiyonel silahlar boyutunun çok üstüne çıkmış. Hemen hemen dünyada birçok bölge için nükleer bir tehdit ortaya çıkmıştır."
Dünya sisteminin sorun çözme yeteneği bitmiştir
TBMM Başkanı Kurtulmuş, dünyada yeni bir küresel siyasal mimariye ihtiyaç olduğunun altını çizerek, "Dünya sistemi bugünkü yapısıyla hiçbir çatışmayı ve sorunu çözebilecek bir imkana sahip değildir. Birleşmiş Milletler gerek Güvenlik Konseyi'nin yapısı gereği olsun gerek diğer kuruluşlarının yapısı gereği olsun sorun çözme yeteneğini bitirmiştir. Bir tek ülkenin veto ettiği bir konu, bütün dünya milletleri birleşse bile o konuda bir karar alamazsınız. Böyle bir şey olamaz. Yani 7-8 milyar insan bir tarafta olsa diğerleri başka tarafta olsalar karar almanız mümkün değildir. Gerçekten savaşları, çatışmaları önleyecek, sorunları çözme kabiliyetine sahip yeni bir Birleşmiş Milletler'e ihtiyaç vardır." değerlendirmesinde bulundu.
Barış masasının canlandırılması çağrısında bulunuyoruz
Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgesel krizleri çözmek için ilgili tarafların hepsinin razı olacağı adil barışı esas kabul ettiğini söyledi. Türkiye’nin Gazze'deki tavrının da barış vizyonuyla alakalı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Biz Orta Doğu'da kalıcı bir barışın sağlanmasından yanayız. Ama İsrail ve kölelerinden müteşekkil bir Orta Doğu'yu asla kabul etmiyoruz. Aynen Orta Doğu'da yaşayan tüm halklar gibi Filistinlilerin, diğer Arap halkların, herkesin var olma hakkı vardır. Herkes de kendi milli onuruna sahip çıkma hakkına, hürriyetine sahiptir. Bu çerçevede artık Orta Doğu'da, Filistin'de barışın sağlanabilmesi için iki devletli bir çözümden başka çözümün olmadığını çok net bir şekilde görüyoruz. Başkenti Kudüs olan, 1967 sınırlarında bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulması, Orta Doğu barışının kalıcı bir şekilde sürdürülebilmesi için en temel hususlardan birisidir. Bu çerçevede Türkiye, bölgesel bütün meselelerini, bu barış perspektifi içerisinde ele almaktadır."
Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden ihtilafların çözümünde Türkiye'nin barıştan yana olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, burada özellikle Kafkas ülkelerinin kendi arasında geliştireceği bu anlayışın bölgede kalıcı bir barışı temin edeceğini söyledi.