• Haberler
  • Gündem
  • TMO ve Anadolu Coğrafyasının Tarım Merkezleri adlı kitap yayımlandı

TMO ve Anadolu Coğrafyasının Tarım Merkezleri adlı kitap yayımlandı

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile Erciyes Üniversitesi Kurumsal İş Birliği Araştırma Projesi olarak yürütülen Toprak Mahsulleri Ofisi Yapı ve Alanlarının Demir Yolu Güzergâhındaki Kırsal Yerleşmelerin Merkezleşmesi Üzerindeki Etkileri ve Mekânsal Gelişime Katkısı 1938-2020 isimli akademik proje tamamlandı.

Kahramanmaraş, 30 Ocak 2025 -

Erciyes Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Seda Çalışır Hovardaoğlu ve Prof. Dr. Ozan Hovardaoğlu tarafından proje kapsamında hazırlanan “Toprak Mahsulleri Ofisi ve Anadolu Coğrafyasının Tarım Merkezleri” adıyla yayımlanan kitap,  Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) ait yapı ve alanların demir yolu güzergâhındaki kırsal yerleşmelerin merkezleşmesine etkisi ve mekânsal gelişimine katkısını ayrıntılı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Demir yolu güzergâhı üzerindeki 52 yerleşme örneklem grubu olarak seçildi

TMO’nun kaynak ve lojistik desteğiyle 4 yıl süren bir çalışma neticesinde ortaya çıkan kitap, 1938 ile 2020 yılları arasındaki dönemi kapsıyor.

TMO’nun kuruluş tarihindeki taşra teşkilat yapısını oluşturan 9 bölgedeki demir yolu güzergâhı üzerinde bulunan toplam 52 yerleşmenin örneklem grubu olarak seçildiği araştırmada bu yerleşmelere ilişkin dönemsel fotoğraf ve harita seçkisi bolca kullanılıyor.

Araştırmada bunun yanı sıra TMO’nun alım ve depolama faaliyetlerini düğüm noktası hâline getiren, ulusal demir yolu ağı üzerinde konumlanmış yerleşmeler baz alınıyor.

Araştırma 4 aşamada ele alındı

Araştırma; kavramsal çalışma ve tarih araştırmalarından oluşan literatürün araştırılması, kurum ve kuruluşların belge ve harita arşivlerinin taranması, 52 yerleşme için elde edilen dönemsel harita verilerinin ilişkilendirilerek mekânsal çözümlemelerin oluşturulması ve 52 yerleşmede yerinde alan araştırmalarının yapılması olmak üzere 4 aşamada ele alınıyor. Bu 4 aşama, Erken Cumhuriyet Dönemi’nden başlayarak ulusal tarım politikaları çerçevesinde oluşturduğu kurumsal ve tarihsel açıdan ortaya çıkan etkileri ile TMO’nun bir ana uzmanlık alanı olarak doğrudan işlevsel açıdan oluşturduğu etkiler olmak üzere iki ana çerçeveye bağlı olarak değerlendiriliyor.

Kitapta TMO’nun ulusal tarım politikalarına katkısı da anlatılıyor

Kitapta 1920 ve 1930’lu yıllardaki ulusal tarım politikalarının büyük oranda kurumlar arasındaki iş birlikleri sayesinde gerçekleştiği ancak tarımsal öncelikleri gerçekleştirmek için oluşturulan çabalarla kendini gösteren alım, depolama ve sevkiyat konusunda sistemli bir kurumsal yapıya ihtiyaç duyulduğunun görüldüğü ve bu lüzum üzerine stratejik bir kurum olarak 1938’de 3 mıntıkada toplam 59 alım merkezine sahip şekilde Anadolu coğrafyasına yayılan geniş teşkilat yapısıyla TMO’nun kurulduğu belirtilmektedir. Kurulduğu günden bugüne dek ulusal tarım politikaları kapsamında ortaya çıkan önemli kurumsal katkıları; Ofisin kurumsal yapısı, taşra teşkilatlanması ve uygulamalarıyla ilişkili olarak anlatılıyor.

TMO, konumlandığı yerleşmeleri merkezleştiriyor

Araştırma TMO’nun konumlandığı bütün yerleşmeleri, bu yerleşmelere transfer ettiği fonksiyonlara bağlı olarak en alt kademede çevresindeki tarımsal ürünlerin toplandığı birer toplayıcı merkeze ya da daha üst kademelerde birer depolama merkezine hatta ulusal ölçekte tarımsal ürün tedarikinin yapılabildiği dağıtıcı merkezlere dönüştürdüğünü ortaya koyuyor.

TMO’nun aynı zamanda konumlandığı bir yerleşmede merkezleşme üreten başlıca ana uzmanlık alanı işlevinin ötesine geçerek o yerleşmeyi aynı zamanda ulusun gıda erişim güvenliğini sağlayan stratejik bir coğrafi düğüm noktası hâline getirdiğine de dikkat çekiliyor.

TMO, ulusal ölçekte dayanıklılığa katkı sağlıyor

Araştırmada TMO’nun kurumsal yapısının değişen kademelerde dayanıklılık üretebilen özelliğine vurgu yapılarak “Kurulduğu 1938 yılından hemen bir yıl sonra, 1939 yılında patlak veren İkinci Dünya Savaşı’nın hemen başlarında, savaş ve çeşitli doğal afetler karşısında ulusun gıda erişim güvenliğinin sağlanmasına ilişkin Ofisin ürettiği ve sahip olduğu kurumsal duyarlılığın 2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi ve sonrasında da devam etmiş olması, Ofisin ulusal ölçekte dayanıklılığa katkısının örneklerindendir.” ifadelerine yer veriliyor.

TMO, fonksiyonları itibarıyla Türkiye’nin en stratejik kurumlarından biri

TMO’nun ülke ekonomisi, tarımsal üretim, tarım üreticisi, tarım piyasaları ve tüketiciye olan katkılarının açık olduğunun vurgulandığı kitapta yapılan araştırmanın temel bulgusu olarak TMO’nun Anadolu coğrafyasına yayılan yerleşmelerin ekonomik ve sosyo-mekânsal gelişimi açısından çok büyük bir önem arz ettiği, bu kapsamda TMO fonksiyonlarının bu yerleşmelerin tamamında değişen düzeylerde merkezleşme üreten başlıca unsurlardan birini teşkil etiği ve bu fonksiyonlarıyla TMO’nun ulusal tarım politikaları ve bunların öncelikleri açısından Türkiye’nin en stratejik kurumlarından biri olduğu belirtiliyor.

Kitap, TMO’nun tarihsel süreçteki fonksiyonlarını bilimsel bir çerçevede ortaya koyuyor

Kitabın ön sözünü kaleme alan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Güldal, TMO’nun 1938 yılından bugüne dek köklü geçmişi, tecrübesi ve dinamizmiyle tarımın sürdürülebilirliği adına tüm imkânlarını seferber ederek ülkemiz tarımının öncü kuruluşlarından biri olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti, “Piyasa düzenleme görevini temel misyon edinmiş olan TMO, tarihi boyunca sadece asli görevlerini yerine getirmekle kalmamış; kendisine tevdi edilen her konuda başarılı çalışmalar ortaya koymuştur. Bu kapsamda birçok kurumun kuruluşuna öncülük eden TMO yeri geldiğinde fabrika kurmuş, market açmış; II. Dünya Savaşı gibi zorlu dönemlerde benzinden otomobil lastiğine, et kavurmasından kahveye kadar pek çok temel maddenin tedarik ve dağıtımını sağlamıştır. İç ve dış gelişmelerden kaynaklanan olumsuzlukların ülkemize etkisini bertaraf ederek üretici, tüketici ve ilgili sektörleri korumuş; özetle görevli olduğu ürünlerde sigorta işlevi görmüştür.”

Geniş teşkilat yapısı ve ülke sathına yayılmış iş yerleriyle TMO’nun sadece tarım sektörüne değil aynı zamanda bulunduğu bölgelerin sosyal, ekonomik ve mekânsal gelişimine de büyük katkılar sağladığına dikkat çeken Güldal; söz konusu kitabın TMO’nun tarihsel süreçteki fonksiyonlarını bilimsel bir çerçevede ortaya koyduğunu ve bu alanda araştırma yapacak çalışmalara önemli bir kaynak teşkil edeceğini kaydetti.

Güldal, TMO faaliyetlerinin topluma ve ülke tarımına olan katkılarını araştırmak amacıyla yapılan çalışmalara destek vermeyi bir sosyal sorumluluk olarak gördüklerini belirterek “Dolayısıyla bu projede yer almaktan ve değerli akademisyenlerimize destek olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumuzu önemle belirtmek istiyorum.” dedi.
 

Bakmadan Geçme

Gazetecin - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!