Türkiye-Avusturya İş Forumu toplantısı tamamlandı

Türkiye-Avusturya İş Konseyi Yuvarlak Masa Toplantısı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, Avusturya Çalışma ve Ekonomi Bakanı Martin Kocher, Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak ile DEİK Başkanı Nail Olpak’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Türkiye-Avusturya ilişkilerinin iki ülkenin stratejik konumu, ekonomik potansiyeli ve ortak çıkarları doğrultusunda; derinliğini ve çok boyutlu yapısını hiçbir zaman kaybetmediğini belirten Bakan Kacır, şunları söyledi:  Avusturya’da yaşayan yaklaşık 300 bin kişilik Türk toplumu da iki ülke arasındaki bu bağların yapı taşlarından birini oluşturmakta. Arzumuz bu derin ve stratejik bağları, iki ülke toplumunun ortak refahı için daha da güçlendirmek. Forumun, karşılıklı ticaret ve yatırım ekosistemimizin gelişmesinde ve çeşitlenmesinde önemli bir aşama olacağına inanıyorum.

Son üç yıla baktığımızda tüm dünyanın; Pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı ve enflasyon gibi zorlu sınamalara maruz kaldığı bir ortamda, Türkiye ekonomisi, dayanıklılığını bir kez daha gösterdi ve büyümesini sürdürdü. Türk ekonomisi, geçen 12 çeyrekte olduğu gibi, ikinci çeyrekte de yüzde 3,8 büyüme ile sürekli büyüme trendini devam ettirdi. Böylelikle; 2023 yılının ikinci çeyreğinde, OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ikinci ülke olduk ve G20 ülkeleri arasında üçüncü sırada yer aldık.

Geçen yıl ihracatta yeni bir rekora imza attık ve 254 Milyar Dolara ulaştık. 2023'ün ilk dokuz ayında, küresel ticarette yaşanan durgunluk ve yaşadığımız büyük deprem felaketlerine rağmen, ihracatta geçtiğimiz yılın seviyesine yaklaştık ve 187,5 milyar dolara ulaştık. 

Bununla beraber; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye’nin küresel üretim ve inovasyon üssü olma rolünü perçinlemeye devam ediyoruz. Altmış yıldan fazladır hayalini kurduğumuz, yerli ve milli otomobilimiz TOGG, şimdi yollarda.

Güneş paneli, beyaz eşya, düz cam ve çimento üretiminde Avrupa’da birinci ülkeyiz. Askeri insansız hava aracı üretiminde ise, dünya birincisiyiz. Girişimcilik ekosistemimiz Avrupa'nın parlayan yıldızı olarak tanımlanmakta. 
2019'da ülkemizin herhangi bir unicornu yok iken, bugün, gururla 7 Türk 'unicorn'una veya kendi tabirimizle 7 'turcorn'a ulaşmış durumdayız. 101 Teknoparkımız; 9 bin 700’den fazla şirkete ev sahipliği yaparken, bin 600'den fazla Ar-Ge ve tasarım merkezimizle, 221 Bin Ar-Ge personelimizle, büyük bir teknoloji ekosistemi inşa ettik.

Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu derken, tam da bundan bahsediyoruz. Bu başarı, Türkiye’nin potansiyeline inanan ve güvenen herkesin başarısı. Önümüzdeki dönemde, Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken; ülkemizi yüksek teknolojili ürünlerin üretim merkezi haline getirecek program ve projeleri adım adım gerçekleştireceğiz. 

Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm uygulamalarımız ile de, ülkemizin imalat sanayiinde rekabetçiliğini ve sürdürülebilirliğini artıracağız. Türkiye; Ortanca yaşı 33,5 olan nüfusu, dinamik ve genç iş gücü, terzi usulü ve cazip yatırım teşvikleri, nitelikli yatırım çekme noktasında güçlü siyasi iradesi ile birlikte; Hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için, kazandıran adres olmaya devam edecektir. 

Nitekim Türkiye, Avusturyalı yatırımcılar için yabancı bir pazar değil. Son 20 yılda Avusturyalı firmaların yaklaşık 11 milyar dolarlık bir yatırımı söz konusu. Türkiye’de faaliyet gösteren bine yakın Avusturyalı şirket 23 bine yakın istihdam oluşturdu.

Türkiye’nin büyüme yolculuğunda sunduğu katkılardan dolayı bu firmalara teşekkürlerimi sunuyorum. Önümüzdeki dönemde bu yatırımların sayısını artırmak ve mevcut yatırımların ölçeğini büyütmek üzere; Sizlerle beraber çalışmaya, ihtiyaçlarınız için yanınızda olmaya her zaman hazırız. 

 İki ülkenin vizyonu ve kabiliyetlerini dikkate aldığımızda; Önümüzdeki dönemde, özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarında ve mobilite teknolojilerinde iş birliği için ben büyük bir fırsat penceresi görüyorum. Fakat Avusturya ve Türkiye’nin üretim ve yatırım ekosistemini karşılıklı kazan-kazan prensibiyle daha da genişletmek için, şüphesiz en kritik iki alan, Gümrük Birliği ve vize muafiyeti. Gümrük Birliği anlaşmasının mevcut koşullar dikkat alınarak güncellenmesinin Türkiye-Avusturya ekonomik ilişkilerine ivme katacağına inanıyorum.

Diğer yandan mevcut vize uygulamaları; Avrupa’da yatırım yapan, ihracat yapan, üretim yapan sanayicilerimizin, Avrupa teknoloji ve inovasyon ekosisteminin bizzat kalbinde yer alan girişimcilerimizin ve mühendislerimizin karşısına engel olarak çıkmakta. Umuyorum Türkiye ve Avrupa Birliği arasında son dönemde oluşan diyalog zemini ile birlikte, bu iki kritik alanda da somut adımlar göreceğiz.  

Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak da iki ülke arasındaki ticaretin istikrarlı bir şekilde geliştiğini bildirdi. Finansal güvenliğin önemine işaret eden Uçarmak, "Türkiye, yatırımların hukuki güvenliğini sağlamış bir ülkedir. Türkiye'nin Avusturya'daki yatırımları daha çok küçük ölçekli yatırımlardan oluşurken, Avusturya'nın Türkiye'deki yatırımları daha büyük ölçekli, yüksek teknoloji öngören yatırımlardan oluşuyor. Bu güzel bir şey. Türkiye'nin bu yeni yapılacak yatırımlarda daha iyi bir işbirliğini geliştirebileceğini düşünüyoruz." dedi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da Türkiye ve Avusturya arasındaki ekonomik ilişkilerin dünya dinamiklerine uygun bir gelişim içerisinde ve birbirini tamamlar nitelikte olduğuna işaret etti. Olpak, Gümrük Birliği Anlaşması'nın modernizasyonunun ve vize kolaylığının da ilişkiler açısından önemli olduğunu belirtti.

DEİK Türkiye - Avusturya İş Konseyi Başkanı Burak Bilge de konseyin, iki ülke arasındaki ticaretin artırılması, ortak yatırımların teşvik edilmesi, teknolojik iş birliğinin geliştirilmesi ve üçüncü ilkelerdeki iş fırsatlarının belirlenmesi gibi hedefler doğrultusunda faaliyet gösterdiğini ifade etti.