Türkiye için tarihi zafer

Gündeme ilişkin bir açıklama yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında Üçlü Muhtıra’nın imzalanması ile ilgili “Sayın Cumhurbaşkanımız, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti adına çok büyük bir tarihi zafere imza atmıştır” dedi.  

Türkiye hem NATO üyesi, hem Avrupa Konseyi üyesi uluslararası pek çok örgüte üye olan ve katkı veren bir ülke. Bir yandan o örgütlerin yasal düzeyde sağladığı hak ve imkanlardan yararlanmak ister öte yandan da bunların Türkiye'ye karşı yükümlülüklerini yerine getirmesini ister.  NATO bir güvenlik örgütü. Türkiye pek çok terör örgütüyle mücadele ediyor. Bir yandan PKK, FETÖ, DHKP-C, PYD, YPG, DEAŞ öte yandan daha adını saymadığım pek çok örgütle mücadele ediyor. Şimdi yandan NATO üyesiyiz. NATO’nun güvendiği kendi üyelerinin güvenliğini sağlamakla ancak temin edilebilir. Fakat görüyoruz ki ABD,  Almanya, Fransa dahil olmak üzere İsveç pek çok ülke terör örgütlerine aleni bir şekilde destek veriyorlar, uzunca bir zamandır.

Cumhurbaşkanımız haklı bir sesi yükseltti

İşte PYD / YPG terör örgütleri PKK'nın farklı versiyonları olduğunu ve PKK olduğunu herkes bildiği halde binlerce tır oraya silah aktardılar ve bunu gizlemeden yaptılar. Eğitimler yapılıyor, başka şeyler yapılıyor. Türkiye haklı olarak madem NATO üyesiyiz, bizim aleyhimize yapılan bu terör faaliyetlerini sizin desteklemeniz, bu çatının doğurduğu hukuka aykırıdır diye her defasında ifade ettik. Onlar dinlediler, “Gereğini yapacağız” dediler ama bugüne kadar maalesef gerekleri yapılmadı. Son İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği gündeme gelmesi üzerine Sayın Cumhurbaşkanımız, Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukukunu koruyan bir irade ortaya koydu. Diğer konularda engelleyici bir rolü, imkanı yok ama üyelik oybirliği ile karar gerektirdiği için “Türkiye’nin terör örgütleriyle yaptığı mücadeleye karşı NATO ve NATO'ya üye olmak isteyen ülkeler ortak bir irade ortaya koymazlarsa biz bu geçişe izin vermeyiz” dedi ve haklı bir sesi yükseltti.

Türkiye’nin bu noktadaki samimi, haklı sesini ve geri adım atmayacağını değerlendirdikleri içinde en sonunda böylesi bir mutabakat metni imzalandı ve kamuoyuyla paylaşıldı. Tabi bu mutabakat metni Türkiye’nin dış politikada ortaya koyduğu iradenin nasıl netice aldığını ve olumlu sonuçlandığını göstermesi bakımından son derece önemli olduğu gibi, öte yandan da PKK terör örgütü dışında, terör örgütü kabul etmeyen uluslararası sözleşmelerde veyahutta herhangi bir şeyde terör örgütü olarak nitelendirilen FETÖ, PYD, YPG de terör örgütü olarak nitelendirmiştir. Bu da fevkalade önemlidir. Türkiye bundan sonraki süreçte bu mutabakatta yer alan hususların takibini yapmakta da kararlıdır. Burada mutabakat metninde yer alan ifadeler kadar bu ifadelerin uygulanıp uygulanmayacağını izlemek ve gerekenleri yapmak üzere güvenlik, adalet ve istihbarat birimlerinden oluşan bir izleme kurulunun oluşturulması son derece önemli. Bu şu demektir, biz bunu yazıda yazılmasını kafi görmüyoruz, uygulamasını da denetleyeceğiz ve uygulamada da bunların bir bir hayata geçmesini takip edeceğiz.” Dedi.

Cumhurbaşkanımız, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti adına çok büyük bir tarihi zafere imza atmıştır

Tabi bu mutabakat metni üyelik sürecinin henüz bittiği anlamına da gelmiyor. Bunun belli bir süreci var. Bu süreç içerisinde de Türkiye izlemeye devam edecektir. Bu ülkelerin, terör örgütlerinin kuluçka yuvası olmaması için Türkiye’nin istediği teröristleri Türkiye’ye iade etmeleri için terör örgütlerine finans, eğitim ve silah desteğini kesmeleri için Türkiye mücadelesini sürdürmeye devam edecektir. Bu mutabakat metni, Avrupa ülkesi olan bir kısmı Avrupa Birliği, bir kısmı Avrupa Konseyi üyesi ama tamamen aynı zamanda NATO üyesi ABD ile beraber bunların bu terör örgütlerine karşı bakışlarında ilk defa bir değişiklik olduğunu gösteriyor. Bu değişen makasın kapanması ve aynı şekilde devam etmesi Türkiye’nin arzusudur. İnşallah bunları takip edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti adına çok büyük bir tarihi zafere imza atmıştır.