Ulaşım sektöründe teknolojik dönüşüm
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Akıllı Ulaşım Sistemleri ile ulaşımın daha güvenli ve konforlu sistemler bütünü haline geldiğini belirterek, Bakanlık olarak temel sorumluluk ve misyonlarının Türkiye'de tüm ulaşım modlarına entegre, güncel teknolojileri kullanan yerli ve milli kaynaklardan yararlanan yenilikçi, dinamik ve sürdürülebilir akıllı ulaşım ağı oluşturmak olduğunu söyledi. Ulusal AUS Mimarisi geliştirme çalışmalarını tamamladıklarının altını çizen Uraloğlu, AUS sistemlerinin uydu üzerinden de birbirleriyle haberleşmesini sağladıklarını açıkladı. Uraloğlu, 'Türksat'la birlikte mobil ve sabit antenler ile Karada Hareket Halinde Uydu İletişim Antenleri geliştirdik' şeklinde konuştu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 4. Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Türkiye Zirvesi’nde konuştu. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişme seyrinin güçlü bir duvar örmeye benzediğini belirten Uraloğlu, “Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişme seyri, güçlü bir duvar örmeye benzer. Nasıl ki bir duvarı tuğlaları üst üste koyarak inşa ediyorsak, teknolojide bilgilerin üst üste birikmesiyle gelişir. Akıllı ulaşım sistemlerindeki her gelişme de böyledir. Geliştirdiğiniz her yeni sistem ya da uygulama, bir sonraki yeniliğin temelini oluşturur. Bu, sistemin doğasında vardır. Yani, üretilen ve kullanıma sokulan hiçbir bilgi yok olmaz. Bilgi, bilgiyi üretir. Bu birikim yeni birikimleri desteklemek ve daha ileriye taşımak için kullanılır. Bu noktada bu yıl 4.sünü gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi de daha önceki yıllarda elde ettiğimiz birikimin üstüne bilgi ve tecrübe koyacaktır.” dedi.
Ulaşım sektöründe teknolojik dönüşüm
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ulaşım sektöründe teknolojik dönüşümün en önemli destekleyici unsurlarının başında Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS)’nin yer aldığını belirten Uraloğlu, “Bildiğiniz üzere Akıllı Ulaşım Sistemleri, ulaşımın daha güvenli, konforlu, enerji verimliliği sağlayan, ulaşım ağlarını etkin bir şekilde yöneten, bilgi ve haberleşme teknolojilerine dayanan sistemler bütünüdür. Bu sistem, teknoloji kullanımıyla birlikte, ulaşım altyapısının optimizasyonuna, kullanıcılar için ulaşım hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesine, çevre dostu ulaşım seçenekleri sunulmasına katkılar sağlıyor. Bu nedenle her alanda olduğu gibi Akıllı Ulaşım Sistemlerinin de belirli bir politika ve strateji çerçevesinde yürütülmesi, gerekli düzenlemelerin yapılması ve bu alanda gelişmelerin takip edilmesi önem arz ediyor.” diye konuştu.
Misyonumuz yerli ve milli ulaşım ağı oluşturulmasıdır
Uraloğlu, bakanlık olarak istişare halinde yürütülen çalışmalarla Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve Eylem Planları hazırladıklarının altını çizerek, bu alanda politika ve strateji belirleyerek atılacak adımları ortaya koyduklarını vurguladı. Bakan Uraloğlu, “Akıllı Ulaşım Sistemleri alanına ilişkin temel sorumluluğumuz ve misyonumuz; Ülkemizde tüm ulaşım modlarına entegre, güncel teknolojileri kullanan, yerli ve milli kaynaklardan yararlanan, verimli, güvenli, etkin, yenilikçi, dinamik, çevreci, katma değer sağlayan ve sürdürülebilir akıllı bir ulaşım ağının oluşturulmasıdır. Bu alanda stratejilerimizi belirlerken de ileri ve yenilikçi teknolojilerle insan ve çevre odaklı ulaşımı sağlama vizyonuna odaklandık.” dedi.
Serbest geçiş sistemini hayata geçirdik
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin Akıllı Ulaşım Sistemleriyle tanışmasının ilk olarak elektronik ücret ödeme sistemleriyle başladığını anımsatarak, “Otoyol ve köprülerde 1999 yılında ilk olarak OGS uygulanmaya başladı. Daha sonra ise sürücülerin yanlarında taşıyabilecekleri elektronik kartlar ile ödeme yapılması sağlanan KGS (Kartlı Geçiş Sistemi) devreye alındı. 1 Şubat 2013 tarihinden itibaren ise KGS tamamen kaldırılarak HGS (Hızlı Geçiş Sistemi) uygulaması başladı. Aynı konuşmamın başında değindiğim tuğlaları üst üste koymak gibi hep geliştikçe daha iyi olan sisteme geçiş yaptık. Artık hepimizin en kıymetlisi zaman, yani hiçbirimiz bir yerde beklemek istemiyoruz. Onun için biz de Serbest Geçiş Sitemini hayata geçirdik. Artık büyük şehirlerde uygulamaya koyduğumuz Serbest Geçiş Sistemi’ni yakında ülke genelinde yaygınlaştıracağız. Bir TAK vasıtasıyla araç sahiplerimiz hiçbir bekleme yapmadan köprülerden geçiyor ve geçmeye devam edecek.” açıklamasında bulundu.
Ulusal AUS platformunu hizmete sunacağız
Bakanlık olarak Türkiye’de akıllı ulaşım sistemlerinin planlanması, tanımlanması, yaygınlaştırması ve entegrasyonun sağlanması adına bir çerçeve sunan Ulusal AUS Mimarisi geliştirme çalışmalarını tamamladıklarının altını çizen Uraloğlu, “Ülkemizin Ulusal AUS Mimarisi oluşturma sürecinde, dünya literatür taraması ve iyi uygulama örneklerini inceleyerek ülkemizin mevcut ihtiyaçları ve gelecek perspektifini dikkate aldık. Aynı zamanda, AUS mimarisini yerelleştirme ve özgünleştirme çalışmaları ile ilgili hizmet paketlerini de belirledik. Ulusal AUS mimarisine ait mimari katmanların, hizmet paketlerinin ve mimari yazılım aracının yer aldığı bir ulusal AUS platformunu da yakında kamuoyunun hizmetine sunacağız. Söz konusu platformda, AUS sektörüne ait projeler, mevzuat, ulusal ve uluslararası alanda yapılan çalışmalar ve etkinlikler de yer alacak.” şeklinde konuştu.
K-AUS uygulama koridorunun kurulması çalışmalarına başladık
Yapılan bu çalışmalarla Türkiye’de AUS uygulamalarının yaygınlaşmasında kullanılacak standartları ve haberleşme çözümlerini de belirlediklerinin altını çizen Uraloğlu, “Mevcut haberleşme altyapılarının coğrafi koşullar nedeniyle uygun olmadığı durumlarda, AUS sistemlerinin uydu üzerinden birbirleriyle haberleşmesini sağladık. TÜRKSAT’la birlikte mobil/sabit antenler ile Karada Hareket Hâlinde Uydu İletişim Antenleri geliştirdik. Yapay zekâ, derin öğrenme, Haypırlup, Blokzincir, nesnelerin interneti, bulut bilişim gibi yenilikçi teknolojilerin, gelecekte ülkemizin AUS politika ve uygulamaları üzerindeki potansiyel etkilerine yönelik detaylı raporlar hazırladık. Otonom araç, araç-araç, araç-altyapı haberleşme teknolojileri gibi yeni nesil teknolojilerin takibi amacıyla, ülkemiz için ilk örnek çalışma olacak Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri (K-AUS) Uygulama Koridorunun kurulması çalışmalarına başladık. İstanbul’da Hasdal ve İstanbul Havalimanı arasında kurulacak koridor ile kazaların ve trafik sıkışıklığının azaltılması, trafik güvenliğinin sağlanması, yakıt tüketimi ve çevresel olumsuz etkilerin azaltılmasını amaçlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ulaşım daha verimli ve konforlu hale getirilebiliyor
Son yıllarda Akıllı Ulaşım Sistemleri alanında ortaya çıkan otonom araçlar ve akıllı hareketlilik gibi yeni trendlerin şehir içi ve şehirlerarası yollarda kullanılması amacıyla çalışmaların yoğunlaştığına da tanık olduklarını belirten Uraloğlu, “Bu sistemle trafiğin anlık olarak izlenmesiyle elde edilen veriler, Akıllı Sistemlerle arşivleniyor ve yeniden kullanılabiliyor. Yine, yapay zekâ destekli sistemler sayesinde de çeşitli ulaşım analizleri yapılarak trafik akışlarının önemli ölçüde iyileşmesi sağlanıyor, anlık trafik akışları planlanıyor. Büyükşehirlerde otopark problemlerinin çözümlenmesi, zaman ve yakıt tasarrufunun sağlanması, çevresel olumsuz etkilerin azaltılması amacıyla, elektrikli araç şarj istasyonlarını da içerecek şekilde akıllı otopark projeleri devam ediyor. Öte yandan bilgilendirme sistemleriyle toplu taşıma, trafik ve hava durumu gibi bilgilerin anlık olarak durakta bekleyen veya otobüs içinde seyahat eden yolcularla paylaşılmasıyla ulaşım daha verimli ve konforlu hale getirilebiliyor.” diye konuştu.
Türkiye kart ile ödeme yapmak mümkün olacak
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından geliştirilen Türkiye Kart ödeme sistemi çalışmalarıyla, ulusal hareketliliğin ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik projelerin de hız kesmeden devam ettiğini belirten Uraloğlu, “Türkiye Kart sayesinde farklı şehirlerde aynı toplu taşıma kartı veya mobil uygulama ile ödeme yapmak mümkün olacak. Konya başta olmak üzere pilot şehirlerimizde Türkiye Kartın hayata geçirilmesi için Ptt tarafından çalışmalar devam ediyor. Sayıları hızla artan elektrikli araçlara ilişkin çalışmalarımız da sürüyor. Bu araçların ülkemizde de yaygınlaşması için gerekli olan teknik ve idari alt yapıya yönelik olarak çalışmaların yapılması ve elektrikli araç şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması için ilgili Bakanlıklarımız ile koordineli olarak çalışıyoruz.” Dedi.
Türkiye’nin karayolu ve demiryolu ağında, uygun lokasyonlarda ve kapasitede şarj altyapısı oluşturulabilmesi için elektrikli şarj ağı planlama çalışmalarını da yürüttüklerini vurgulayan Uraloğlu, Şehirlerde bisiklet kullanımı ve mikro mobilitenin yaygınlaştırılması eylemleriyle trafik sıkışıklarının azaltılmasına katkı sunduklarını söyledi. Uraloğlu, “Bakanlığımız tarafından yürütülen ‘T-ROTA’ projesi kapsamında da toplu taşıma, araba kiralama, bisiklet, elektrikli scooter gibi farklı taşıma seçeneklerini bir arada kullanma olanağı sağlayan mobil bir yazılımı da yakında sizlerle paylaşıyor olacağız. Ayrıca araç ve yol durum bilgilerinin toplanması, elektronik ücret toplama, kaza ve acil durum bilgileri, sürücü bilgilendirme gibi servisler de yol ve sürüş güvenliğinin sağlanması için önem arz ediyor. Bu noktada ilgili üniversitelerimizle yürüttüğümüz çalışmalarla hücresel ve kablosuz haberleşme teknolojileri kullanılan araç içi bilgi sistemleri ve bu sistemler tarafından veri toplanmasına yönelik gerekli teknik altyapı çalışmalarını ortaya koyduk. Bu sayede ilgili altyapı geliştiricilerine, otomotiv üreticilerine, teknoloji geliştiricilere, ülkemizde araçtan her şeye teknolojilerinin uluslararası kriterlere uygun şekilde geliştirilmesi konusunda yol gösterici olmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.