Uzun ağaçların zirvesinden çam fıstığı toplayan işçilerin zorlu mesaisi
Adana çam fıstığının elde edildiği kozalakları toplayan işçiler, yüksekliği zaman zaman 15 metreyi bulabilen ağaçların zirvelerinde zorlu bir çalışmayla para kazanıyor.
Karataş ilçesi kırsalında Akdeniz sahilinden Akyatan Lagünü'nde kumul taşınmasını önlemek için 1970'li yıllarda oluşturulan yaklaşık 900 hektarlık çam fıstığı ormanında yetişen fıstıkların toplanması, Adana Orman Bölge Müdürlüğü tarafından ihale ediliyor.
Geçen yıl yaklaşık 200 ton çam fıstığı kozalağı elde edilen ormanda, bu senenin hasadı için işçiler ter dökmeye başladı.
Yüksekliği zaman zaman 15 metreye ulaşan ve yaşları itibarıyla alt kısımlarında dalları olmayan ağaçların altına gelen işçiler, yılların getirdiği alışkanlıkla kısa sürede ağaçlara tırmanıyor.
Kişisel güvenlik önlemleri dışında ağaçlara çıkmak için herhangi bir ekipmanı olmayan işçiler, zirveye kadar rastladıkları tüm kozalakları gerek el gerek demir çengellerle kopararak aşağı bırakıyor.
Ağaçlardaki olgunlaşmış kozalak miktarına göre çalışma süreleri değişen işçiler, günde ortalama 20 ağaca tırmanarak hasat yapıyor.
Ağaçların her birinden yaklaşık 7-8 kilogram kozalak toplayan işçiler, bunları kilosu 2 liradan ihaleyi alan işletmeciye teslim ediyor.
İşçiler, ağaçların kozalak tutma durumuna göre 2-3 ay süren hasat boyunca para kazanma imkanı buluyor.
Meşakkatli bir çalışma sonucunda hasadı gerçekleştiren tarım işçileri, gün sonunda zoru başarmanın ve evlerine ekmek götürmenin gururunu yaşıyor.
İşçilerin zorlu çalışmayla topladıkları kozalakların 1 tonundan yaklaşık 15 kilogram çam fıstığı elde ediliyor.
İriliği, rengi ve tadına bağlı olarak kilosu 250-550 lira arasında olan çam fıstıklarının büyük çoğunluğu, Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer Körfez ülkelerine satılıyor.
Osmaniye'nin Kadirli ilçesinden yakınlarıyla ormana günübirlik gelip kozalak toplayan 21 yaşındaki Sezer Pektuzlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının yanında 10 yaşından itibaren ağaçlara çıkıp kozalak toplamaya başladığını söyledi.
"Düştüğümüz, kalktığımız oldu"
Kozalak toplamak için ağaçlara tırmanmak zorunda olduklarını ifade eden Pektuzlu, şöyle konuştu: "Düştüğümüz, kalktığımız oldu. Ağacın altına geldiğimizde düşünüyoruz 'Acaba çıkabilecek miyiz, çıkamayacak mıyız?' Bu şekilde düşe kalka alıştık. Severek yapıyoruz biz bu işi. Öyle herkesin yapacağı kolay bir iş değil. Küçük yaştan itibaren alışmak gerekir bu işe. Yukarıda ister istemez ilk başta tedirginlik oluyor ama alışkın olduğumuz için pek o korkuyu hissetmiyoruz. Yukarısı güzel ve havadar, yanımızda göl var, deniz var, kuşlar var. Güzel ve zevkli ortamı izleyerek çalışıyoruz. Ekmek parası sonuçta."
Pektuzlu, kendi çocuklarının öncelikle okumasını istediğini ancak bu mümkün olmazsa bu işi yapmalarını tercih ettiğini dile getirdi.
Ağaca tırmanarak bir nevi spor da yaptıklarını anlatan Pektuzlu, "Tırmanmaya alıştığımız için kilomuz da pek olmuyor, vücudumuz bir nevi fit oluyor. Sıradan bir kişi bunu yapamaz. Küçüklükten alışkın olduğumuz için zevkle ve severek yapıyoruz. Mesela uykusuzluk, yorgunluk falan etkilemiyor." dedi.
Günde ortalama 100-150 kilogram kozalak topluyorlar
Serkan Pektuzlu da kozalak toplamayı ailesinden öğrendiğini söyledi.
Yüksek ağaçların kendilerini biraz korkuttuğunu ancak pek sıkıntı yaşamadıklarını ifade eden Pektuzlu, ağaçların kozalak tutma durumuna göre günde ortalama 100-150 kilogram kozalak topladıklarını belirtti.
Pektuzlu, "Kilosunu 2 liradan topluyoruz. Günlüğümüzü kurtarıyoruz. Allah'ın verdiğine şükür. Bir ağaçta çalışma yarım saat, 40 dakika sürebilirken bazı ağaçlar 10 dakika bile sürmüyor. Normalde bu ağaçlara çıkmak kolay değil ama küçüklükten alıştığımız için kolayca inip çıkıyoruz. Defalarca düşmüşlüğüm oldu, yaralandım ama şükür iyiyiz." diye konuştu.
Galip Duga da 15 yıldır bu işi yaptığını söyledi.
Ağaçlara tırmanmanın kendisini pek zorlamadığını dile getiren Duga, "Ağaçlar yüksek, çok yüksek ama onlara çıkmak da çok güzel bir duygu. Kaç yıldır bu işi yapıyorum. Alışkın olduğum için bir sıkıntı olmuyor. Kurban olduğum Allah koruyor." dedi.