Kahramanmaraş, sanayi yatırımları açısından potansiyeli yüksek bir şehir olarak öne çıkıyor. Bu potansiyeli hayata geçirme noktasında ise Tomsuklu Organize Sanayi Bölgesi (OSB) büyük bir önem taşıyor. Ancak bu önemli proje, son günlerde siyasetin ve tartışmaların odağında yer alıyor. Özellikle muhalefet milletvekili İrfan Karadutlu'nun Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na verdiği soru önergesi, bu tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Karadutlu, Tomsuklu OSB'de arsaların usulsüz bir şekilde dağıtıldığını iddia ederek konuyu Meclis gündemine taşıdı. Elbette, bir milletvekilinin bölgesel kalkınma projelerinin takipçisi olması, kamu adına hesap sorulabilirliği sağlamak açısından önemlidir. Ancak burada dikkat çeken bir başka nokta var: Karadutlu'nun, soru önergesinde asıl sorması gereken kritik bir konuyu göz ardı ettiği.
Bu kritik soru, Tomsuklu OSB’nin neden hala Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından devredilmediği. Zira OSB’nin faaliyete geçebilmesi, yalnızca bürokratik süreçlerin tamamlanmasına değil, aynı zamanda mülkiyetin de doğru bir şekilde devredilmesine bağlı.
Bu devir işlemi gerçekleşmeden, bölgedeki sanayi faaliyetlerinin başlaması neredeyse imkânsız. Hatta, bölge yatırımcılarının karşılaştığı en büyük engel de tam olarak bu devrin yapılmamış olması.
Bu durumda, Karadutlu’nun eleştirilerinin odağını değiştirmesi ve TSK’nın Tomsuklu OSB üzerindeki mülkiyetini neden hâlâ devretmediğini sorgulaması gerekirdi. Zira bölgedeki sanayiciler ve yatırımcılar, bu devrin yapılmaması nedeniyle ciddi mağduriyet yaşıyor. Arsaların usulsüz dağıtıldığı iddiası elbette araştırılmalı, ancak bu iddia bile bölgenin faaliyete geçmesinin önünde duran en büyük engelin mülkiyet devri olduğunu değiştirmiyor.
Özetle, Tomsuklu OSB ile ilgili tartışmaların merkezinde yer alan mülkiyet devri meselesi, şehrin ekonomik kalkınması ve sanayi yatırımları açısından hayati bir öneme sahip.
Bu meseleye odaklanmak, Kahramanmaraş'ın sanayi alanındaki potansiyelini hayata geçirebilmesi için atılacak en doğru adım olacaktır. Karadutlu'nun eleştirilerinde bu noktayı göz ardı etmemesi ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirmesi, bölgedeki yatırımcıların ve sanayicilerin haklı beklentilerine cevap vermek adına önemli bir sorumluluktur.
