İbrahim Baykut

TYP alımları ve deprem bölgesindeki iş insanlarının karşılaştığı zorluklar

İbrahim Baykut

Depremin yaralarını sarmaya çalışan Kahramanmaraş ve çevresindeki bölgelerde, istihdamı desteklemek amacıyla İŞKUR iş birliğiyle başlatılan Toplum Yararına Programı (TYP), yeni işe alımla dikkat çekiyor. Ancak, bu programın ardındaki niyet ne kadar iyi olursa olsun, uygulamada özel sektördeki iş insanlarının karşılaştığı sorunlar göz ardı edilmemeli.

TYP’nin beklenmeyen yan etkileri

Deprem bölgesinde işsizlik oranlarını düşürmek amacıyla oluşturulan TYP, kamu sektörüne yönelik istihdam olanakları sunuyor. Bölgedeki işe alımlar, ekonomik canlılığı artırma ve sosyal fayda sağlama açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, özel sektör iş insanları için durum pek de iç açıcı değil.

Nitelikli iş gücü kaybı

Özel sektörün can damarı olan nitelikli iş gücü, TYP sayesinde kamu sektörüne kayıyor. Daha güvenli ve düzenli maaş imkânları sunan kamu sektörü, işçilerin tercihi haline geliyor. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler) için ciddi bir iş gücü kaybı anlamına geliyor. Kalifiye elemanlarını kaybeden işletmeler, üretim verimliliğini ve hizmet kalitesini sürdürememe riskiyle karşı karşıya.

Maliyet artışı

Azalan iş gücü arzı, işçi ücretlerinin yükselmesine neden oluyor. Kalifiye eleman bulmakta zorlanan iş insanları, daha yüksek maaşlar teklif etmek zorunda kalıyor. Bu da işletme maliyetlerinin artmasına ve kar marjlarının daralmasına yol açıyor. Deprem sonrası toparlanma sürecinde bu tür maliyet artışları, birçok işletmeyi zor durumda bırakabilir.

Rekabet gücünün azalması

Kamu sektörünün cazibesi, özel sektörün rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Özellikle yeni kurulan veya yeniden yapılanma sürecinde olan işletmeler, yeterli iş gücü bulamadıkları için piyasada tutunmakta zorlanabilirler. Bu da bölgedeki ekonomik çeşitliliği ve rekabeti zayıflatır.

Çözüm önerileri, teşvik ve destek programları

Özel sektördeki iş gücü sorunlarını çözmek için devletin teşvik ve destek programları geliştirmesi gerekiyor. İş insanlarına verilecek vergi indirimleri, istihdam teşvikleri ve mali destekler, bu süreci daha yönetilebilir hale getirebilir.

Mesleki eğitim ve yetiştirme programları

Mesleki eğitim ve yetiştirme programları, iş gücünün kalitesini artırmak ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanları yetiştirmek için hayati önem taşıyor. Bu tür programlar, hem işsizlerin niteliklerini artırarak istihdam edilebilirliklerini yükseltir hem de özel sektörün iş gücü ihtiyacını karşılar.

Kamu ve özel sektör iş birliği

Kamu ve özel sektörün iş birliği yaparak ortak projeler geliştirmesi, her iki tarafın da yararına olacaktır. Bu tür iş birlikleri, iş gücü piyasasında dengeyi sağlayabilir ve her iki sektörün de ihtiyaçlarını karşılayabilir.

Sonuç ve değerlendirme

Deprem sonrası toparlanma sürecinde TYP alımları, kısa vadede işsizliği azaltmak ve kamu hizmetlerini iyileştirmek açısından olumlu bir adım. Ancak, bu sürecin özel sektör üzerindeki olumsuz etkilerini göz ardı etmemek gerekiyor. İş insanları, nitelikli iş gücü kaybı, maliyet artışı ve rekabet gücünün azalması gibi sorunlarla başa çıkmak zorunda kalıyorlar.

Devletin, özel sektörü destekleyici politikalar geliştirmesi ve kamu-özel sektör iş birliğini teşvik etmesi, bu sorunların çözümünde önemli bir rol oynayacaktır. Böylece, hem kamu hem de özel sektörün ihtiyaçlarına cevap verilebilecek, deprem sonrası ekonomik toparlanma süreci daha sağlıklı bir şekilde ilerleyecektir.

Deprem bölgesindeki iş insanlarının sesine kulak vermek, yalnızca ekonomik değil, toplumsal bir sorumluluktur. Zira güçlü bir özel sektör, güçlü bir toplumun temel taşlarından biridir.
 

Yazarın Diğer Yazıları