Pozitif enerji yüklü Hazine ve Maliye bakanımız Sayın Nurettin NEBATİ sayesinde Türk ekonomi sistemi yeni bir olguya kavuştu… Görüne o ki Artık ekonominin gidişatını tahmin ederken Sayın bakanımızın gözünden yayılan ışığı takip etmemiz gerekecek. Bu günlerde Sayın bakanımızın ışığı ne durumda bilmem lakin, enflasyon ve hayat pahalılığı böyle devam ederse vatandaşın gözünün feri, söndü sönecek…
Yöneticilerin güzel günler göreceğiz güneşli günler söylemlerinin… Halkın nezdinde bir karşılığı yok. Toplum enflasyonun düşeceğine olan inancını kaybetmiş durumda. Marketlerde insanlar temel ihtiyaçlarını alırken üçer beşer almaya çalışıyor. Hani sosyal medyada gündem olan emekli bir amcanın beş litrelik yağ bidonlarını market arabasına doldurması vardı ya… Bu olay aslında tamda toplumun şu anki ruh halini yansıtıyor. Artık ülkemizdeki yeni ekonomik klişe; ALDIĞINIZ ÜRÜN BUGÜN PAHALI OLABİLİR AMA YARINDAN UCUZ… İşte bu tedirginlik ve panik yüzünden insanlar alım gücü olmasa da, yarına daha pahalı almamak için kredi kartları ile borçlanarak temel ihtiyaç maddelerini stoklamaya çalışıyor.. Olmayan parayı harcadıkları için bütçelerindeki delik büyüdükçe büyüyor.
Devlet sürekli parmak sallasa da, Büyük zincir marketler ve stokçular ellerindeki mevcut malları aldıkları ücretten değil sürekli güncellenen ( zamlanan) fiyattan satarak zenginliklerine zenginlik katmaya devam ediyor… Bunun yanında dar gelirlisi, asgari ücretlisi, memuru, işçisi, emeklisi giderek azalan alım gücü ve enflasyonun etkisi ile hayatlarını devam ettirmek için yaşam standardını sürekli düşürüyor mecburen düşürmek zorunda kalıyor.
Şimdilerde siyaset kulislerinde sıkça dillendirilen, muhalefetteki partilerin sürekli argüman olarak kullandığı; Süleyman DEMİREL’in meşhur ‘Tencerenin düşüremeyeceği Hükümet Yoktur’ kavramının manası kendini daha çok hissettiriyor. Bu arada Aklıselim birçok kişi ülkemizdeki ekonomik krizin sebebi olarak pandeminin etkisi, tedarik ve üretim zincirinin bozulması, küresel kriz, Rusya Ukrayna savaşı; bu durum geçecek vs diye düşünse de ayın sonunu getiremediğinde, iyimserlik yerini öfke ve umutsuzluğa bırakıyor.
Halk koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi denir misali, ekonomi için hiçbir somut öneri sunmayan muhalefete, budan da kötüsü olmaz diyerek daha çok umut bağlıyor…
İşin Eğrisi Doğrusuna gelince; İktidar enflasyon ve hayat pahalılığı için maaş artışı hariç uzun vadeli gerçekçi bir çözüm üretemezse görünen o ki rahmetli Demirel’in yıllar önce dediği gibi… 2023 yılı seçim sonuçlarını da bundan önceki seçimlerin birçoğunda olduğu gibi Tencere belirleyecek gibi gözüküyor.