Necati Karapınar

Ahilikte eğitim, ahlaklı bireyler yetiştirmek

Necati Karapınar

Günümüzün önemli sorunlarından biri de başarılı ama toplumsal duyarlılıktan yoksun ahlaksız bireylerin sayısının artmasıdır. Sadece tüketim odaklı, daha fazla kazanım, daha fazla harcayayım anlayışıyla hayatını yaşayan kişilerin oluşturdukları sahte mutluluk balonu zamanla şişe şişe bir yerde patlıyor ve ortaya mutsuz, depresif bireyler çıkıyor.

Bunun sebepleri eğitimdir. Maalesef hem mesleki, hem öğretim anlamında donanımlı ahlaklı bireyler yetiştirmekte sıkıntı yaşıyoruz.

İyi mühendisler, doktorlar, öğretmenler, avukatlar, siyaset adamları, bürokratlar, esnaflar, iş insanları eğitim sistemimizde eğitim alıp başarılı şekilde mezun oluyor. 

Ancak baktığımızda başarılı doktor daha fazla ilaç pazarlama şirketinden bonus kazanmak için gereksiz sayıda ilaçlar yazıyor, daha fazla kazanç elde etmek için usulsüz işlemlere girişiyorlar. İnsan odaklı değil sadece kazanç odaklı düşünüyorlar.

Öğretmenler öğrencilerine sadece mesai kapsamında görüp onları kendilerine emanet edilen ülkenin geleceği olarak görmedikleri öğrencilerine gereken önemi vermeden ilgisiz, alakasız bir şekilde mesailerini tamamlamaktadır.

Avukatlar adaleti savunacakken, hakkı haksızlık karşısında savunacakken gücün paranın etkisinde kalıp kendilerince öncelikleri para kazanmak olup ana amacı hak ve adalet savunuculuğunu unutabiliyor.

İş insanlarımız, esnaflarımız daha fazla kazanmak için yaptıkları işlerin önünü arkasını düşünmeden, kimlere nerelere zarar verdiğini önemsemeden sadece çok kazanan kişi olma telaşında olup açtığı toplumsal zararları görmemektedir.

Bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Ancak şunu da söylemek istiyorum. Örnekleme yaptığım öğretmen, mühendis, avukat ve diğer meslek dallarındaki herkes bu şekilde demiyorum. Belli bir kısım maalesef bu şekilde olup İşini layıkıyla yapan ahlaklı ve erdemli işlerini yapan meslek elemanlarımızda var çok şükür.

Genel olarak baktığımız bu sorunların insan odaklı, ahlaklı bireylerin olmaması ve ahlakın hayatımızın en disiplin edici unsuru olduğunu göz ardı edişimizdir. Bu sorunların çözümü konusunda Ahilik teşkilatının eğitim sistemine hâkim olan genel ilkelerinin eğitim sistemimizde var olmayışından kaynaklanmaktadır.

 Ahilik anlayışı mesleki bir dayanışma ve yardımlaşma kurumu olarak tanımlasa da sahip olduğu insan yetiştirme ülküsü ile de bir eğitim modeli olarak ta ön plana çıkmaktadır.

Ahilik sisteminin eğitim anlayışı, insanı tek yönlü olarak değil, çok yönlü ve toplumun bir parçası olarak yetiştirmektir. 

Ahilik anlayışında eğitimde amaç her şeyden önce ahlaklı, adil, liyakatli, milli ve manevi değerlere sahip bireyler yetiştirmektir.

Ahilik teşkilatı için ahlaki değerler her şeyde üstün olarak değerlendirilmekteydi. Nitekim ahilik teşkilatının kuruldukları dönemden itibaren bir “ahlak okulu” gibi davranmalarından da bu durum görülebilmektedir.

Ahilik eğitim anlayışında ilk olarak ideal insan olma kuralları öğretilmekte ve mesleklerine yönelik teknik eğitimde bulunulmaktaydı. İdeal insan olmak için her bir insana iyi davranılması, saygılı olunması, yeme ve içme adabına uygun davranmak gibi görgü kurallarıyla birlikte, mesleğini en iyi biçimde yapmak, müşteriyi kandırmamak, ürettiği malın kalitesi olması, dürüst olunması gibi ilkeler öğretilmekte ve yoksul insanlara yardım edilmesine yönlendirilmekte, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ahlakına sahip insanların yetiştirilmesine özen gösterilmekteydi.

Ahilik teşkilatının dayandığı eğitim sistemi ve ahlaki işlevleri doğrultusunda görgü kuralları oldukça önemli olarak değerlendirilmiştir. Gençlere öğretilmesi için yaklaşık olarak 740’a yakın görgü kuralı bulunurken, çırak olunması için ise asgari 124 görgü kuralını bilmek zorunlu tutulmuştur. Teşkilat içinde en üst seviyeye ulaşılması için ise 740 görgü kuralının bilinmesi ve yaşam içinde uygulanması zorunlu tutulmuştur. En üst seviyeye gelen teşkilat üyesi, “insan-ı kâmil” mertebesine ulaşmaktaydı.

Ahilik teşkilatının temel politikası, kendisiyle barışık, dürüst, bilgi ve beceri sahibi, devamlı öğrenen ve gelişen, paylaşımcı, ait olduğu toplumsal yapıya yararlı ve ahlaklı bireylerin yetiştirilmesidir.

Ahilik anlayışında Ahi Ocağı’nda eğitim alan bireyler, teşkilattan öğrendiği mesleki, dini ve ahlaki kuralları hayatlarına uygulayarak toplum içinde örnek şahsiyetler olmuşlardır. Bu tür eğitim anlayışıyla yetişen bireyler meslek sahibi olduğunda, (esnaf, doktor, öğretmen, avukat, vb. gibi..) dini ve ahlaki esasların eğitim öğretim yoluyla halka benimsetilip yaşatılması konusunda örnek şahsiyetler olacaklardır.

Bu kapsamda başarılı doktor, başarılı mühendis veya başarılı tüccar yetiştirmekle beraber eğitim sistemimizi Türk-İslam değerlerine bağlı ahlaklı birey yetiştirmeyi başaran bir eğitim sistemi haline dönüştürmemiz gerekir. Böylece hem sosyo-kültürel hem de sosyo- ekonomik birçok sorunun çözümlenmesine önemli katkı sağlanılacaktır.
 

Yazarın Diğer Yazıları