Necati Karapınar

Yeni yıla, geçen yıldan dersler çıkararak, hoş geldin diyelim mi?

Necati Karapınar

Yeni yılın ilk günlerindeyiz. HOŞGELDİN 2024.

Yeni yıl; yeni umutlar ve yeni başlangıçlar demektir.

Bu başlangıçların daha başarılı ve güzel bitmesi için de yaşadıklarımızdan dersler çıkarmalıyız. Bu dersler ışığında kendimizi dönüştürerek ve geliştirerek yeni yıla başlamalıyız.

Neler yaşadık hangi dersleri çıkarmamız gerekiyor?

2023 yılının başında 6 Şubat’ta şehrimizin de dâhil olduğu on çevre ilde yaşadığımız deprem yüzyılın en büyük felaketi olarak adlandırıldı. Çok büyük bir felaketti. O gece hep beraber en acı, en soğuk ve en uzun geceyi yaşadık. Binlerce canımızı enkazın altında bıraktık.

Yaşadığımız felaket büyük bir felaketti. Ancak bu felaket bizlere bazı şeyleri de acı şekilde öğretti. Mülkün sahibinin ancak ve ancak tek sahibinin ALLAH olduğunu bizlere tam anlamıyla öğretti. Bize ait sandığımız nice eşyalarımızın da olduğu sığındığımız evlerimizden yalın ayak kaçarken hiç düşünmedik maddiyatı. Sadece sevdiklerimizle beraber kendimizi kurtarma telaşına düştük. Sonrasında beş odalı evlere sığamazken günlerce bir arabanın içine sonrasında çadır bulacak kadar şanslıysan 3 metre karelik çadırlara onlarca kişinin rahatça sığdığını gördük. Elbise dolaplarımızı elbiselerle doldururken depremde sadece üzerimizdeki elbiseyle iki hafta geçirdiğimizi de gördük.

Coğrafyamız deprem bölgesi, deprem olmasını engelleyemeyiz ama deprem için nasıl önlemler alıp neler yapabiliriz bunlarla ilgili dersler çıkarmalıyız…

Deprem sonrası yaşanan bazı üzücü gelişmeler de oldu. Maalesef deprem acısının üstüne vicdanını unutup fırsatçılık peşinde koşanlar da oldu. Gelen yardım paketlerini insanlık dışı, bencilce alıp istifleme düşüncesine kendini kaptırıp insanlığını unutanlara da şahit olduk. Bu yaşanılanlar insanlığın da toprak altında kaldığını hissettirdi bize. Depremin üstüne bir deprem felaketi daha yaşamış gibi olduk.

Neyse acılarımızla yaşadıklarımızla ne kadar aciz olduğumuzu öğrendik. Yaşadığımız coğrafyayı tanıyıp sevdiklerimizi ve canlarımızı emanet ettiğimiz evlerimizi alırken gerçekten yapı güvenliğine, zeminin sağlamlığına ve deprem anında, sonrasında toplumsal sorumluluklarımızı öğrenmemiz gerektiğini bizlere öğretti.

Depremde şehit olan tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Yaralılarımıza Allah’ım acil şifalar versin. Sevdiklerini kaybedenlere Mevla’m sabırlar versin. Bir daha böyle felaketleri yaşatmasın Mevla’m…

Yine bu yıl da İsrail zulmünü gördük. Mazlum ve masum insanlara yapılan Gazze zülmünü gördük. Elimizden çok bir şey gelmedi. Gözyaşlarımızla seccademizi ıslatarak dualarımızla onların yanlarında olmaya çalıştık ve çalışıyoruz.  Bu olaylar da bizlere birçok şeyler öğretti. Siyonistler ve yandaşları yıllarca bizleri uyuttular. Onlar üretti biz tükettik. Üretim yapmayıp sadece tüketim odaklı hayat yaşayınca onların pazarı konumunda bulduk kendimizi. Artık uyanmamız gerekmektedir. Peygamber efendimizin hadis-i şerifinde de söylediği gibi " İki günü birbirine eşit olan aldanmıştır. Bugünü dününden kötü olan lanetlenmiştir. Artmayan eksilir. Eksilen için ise ölüm daha hayırlıdır.” Günümüz dünümüzden daha pozitif anlamda artarak devam etmelidir. Kendi değerlerine sahip çıkan, kendi üretimini yapan, yerli ve milli atılımlar için çalışmalıyız. Tabi ki bu kolay olmayacak ama “ zahmet olmadan rahmet olmaz” şiarıyla çalışıp bedel ödemeye razı olmalıyız. Ancak böyle güçlü birey, güçlü devlet oluruz.

Yılın son günlerinde de şehitlerimiz oldu. Allah’ım onların mekânlarını cennet eylesin. Ailelerine sabırlar ihsan eylesin. Haberlerde şehitlerimizin ailelerini ve evlerini gördük içimiz parçalandı. Her birinin ayrı bir hikâyesi ayrı bir acısı var. Haberlerde gördük ve sonrasında unutmamalıyız. Bu ülke kolay kurulmadı ve kolay korunmuyor. Bu ülke için canını feda eden bu şehitleri bir kırkbeş saniye ve birkaç sosyal medya paylaşımına sığdırmayıp bu ruhu ilelebet yaşatmalı onların bizlere emanet ettiği vatanseverlik ruhunu yaşatmalıyız. Ulu önder Atatürk” Vatanını seven işini en iyi yapandır” şiarı doğrultusunda vatanımıza olan sevgimizi göstermeliyiz. Bu nedenle şehitlerimizin ruhunu yaşatmak için, vatanımız için işimizi en güzel ve en değerli şekilde yapıp ülkemize devletimize en güzel katkıları sağlamalıyız. 

Son olarak da insanlara yeni yıldan beklentiniz nedir diye sorulduğunda çoğunluğumuzun ortak dilekleri “yeni yıl sağlık, mutluluk, huzur,  başarı ve toplumsal barış getirmesi” şeklindedir. Bu güzel dileklerimizi umarım Mevla’m kabul ve niyaz eder.

Ama unutmamamız gereken yeni yıldan sağlık istiyorsak, kendi sağlığımıza, beslenmemize dikkat edip, fabrikasyon doğal olmayan beslenmeden, gereksiz streslerden kuruntulardan uzak durmalıyız.

Yeni yıldan mutluluk istiyoruz. Bilmeliyiz ki yıl mutluluk getirmez. Mutluluk bizim elimizdedir. Mutlu olmak için gereksiz işlerle uğraşmayı bırakıp zamana anlam kazandırmamız gerektiğimizi anlamamız gerekir. Sevdiklerimizi, kendimizi saçma sebepsiz tartışmalarla boğmayıp daha anlayışlı daha doğru iletişimlerle daha sevgi dolu şekilde yaşamakla mutluluğu yakalayacağımızı bilmemiz gerekir.

Yeni yıldan huzur istiyoruz. Ama yıl huzurda getirmez. Huzur ve huzur ortamını bizler sağlayacağız. Bunun içinde her şeyi kafamıza takıp, sorun etmeyeceğiz. Allah  İnşirah süresinde bizlere “Her zorlukla beraber elbette bir kolaylık vardır “ ayetiyle buyurmuştur.. Her zorluğun sabırla düzelebileceğini, elimizden geleni yapıp geri kalanı ALLAH’ a bırakıp tevekkül etmemiz gerektiğini bilmeliyiz. Negatif insanlardan uzak durup, pozitif insanlarla hemhal olmalıyız. Sorunları büyüten değil çözüm odaklı olan olmalıyız.

Yeni yıl başarı istiyoruz. Başarı da maalesef yeni yılla gelmez. Başarılı olmak için elimizden geldiğince akıllıca çalışıp, zamanımızı en etkin ve en verimli şekilde kullanmayı öğrenmeliyiz. Kendimizi geliştirmek için gerekli bedelleri ödemeye razı olmalıyız. Okumalıyız. Yaşadıklarımızdan hayatımızdan geçmiş yıllarımızdan dersler çıkarmalıyız. Yaptığımız hataların bizlere pahalı bir ders olduğunu bilip, geçmişten ve hatalardan dersler çıkarıp hayata ve yeni yıla daha pozitif daha akılcı olarak çalışmaya başlamalıyız.

Yeni yıldan barış istiyoruz. Yeni yıl barış getirmez. Barış bizlerle olur. Barış istiyorsak farklılıklarımızın zenginlik olduğunu bilip, karşımızdakine önyargısız onun değerlerine saygı duyan bir bakış acısıyla bakıp ortak yaşam alanımızda ortak kültürle hareket etmeyi bilmemiz gerekir.

Yeni yıl da ve önceki yıllardan farklı olmayacak farklı olmasını istiyorsak dönüp kendimize bakıp kendimizi değerlendirip kendimizden başlayarak çevremizdekileri değiştirmeye ve dönüştürmeye başlamalıyız.

Unutmayın. Büyük gelişim küçük değişimlerle başlar… 

Her şeyin Gönlünüzde olduğu gibi bir yıl olması dileğiyle…
 

Yazarın Diğer Yazıları