Günlük okumalarım sırasında “Life Caching” isimli yeni bir trendin varlığına rast geldim. Dilimizdeki karşılığı “hayatı depolamak’’ olan bu yaklaşımın ana fikri biriktirmek. Her gün onlarca eşya ile iç içe yaşamaktayız. Birçoğumuz bu eşyaları biriktirmeyi seviyoruz.
Bugüne geldiğimizde istifçilik denen kelimenin içeriği artık dijitalleşmiş durumda. Özellikle iletişim araçları noktasında yaşanan dijitalleşme hızla yaygınlaşmakta ve bunun getirisi olarak herkes dijital ortamda yer alan verilerle süreklilik gösteren ilişki halindedir. Bir taraftan cep telefonlarımızla fotoğraf çekerken diğer taraftan sosyal medya üzerinden iletişim halindeyiz. Her gün her birimiz farklı sayıda e-postalarla göz gözeyiz. Dijital araçları kullanarak yazıyoruz okuyoruz, finansal işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Artık bunlar günlük hayatımızın rutinlerinde yerlerini almış durumdalar ve diğer sahip olduğumuz eşyalar gibi belli değere sahiptir. Maddi yada manevi karşılığı muhakkak vardır. Günlük eşyalarımızın arasına dijital varlıklar dahil olmuş durumda. Vahim olan kimilerimizin bu dijital varlıklara aşırı anlam yükleyip duygusal köprü oluşturarak “dijital istifçilik’’ ifadesine hayatımızda üst sıralarda yer açmak. Dijital ortamın bize sunmuş olduğu sınırsız diye tabir edilen depolama alanları nedeniyle biriktirdiklerimize her geçen gün daha sıkı bağlanıyoruz. Çeşitli yazılım, memory stick ve yüksek çözünürlüklü kameralı cep telefonları gibi depolama alanı yüksek araçlar dijital istifçiliğe kapı açmaktadır. Kimilerini silmeye üşendiğimiz, kimilerini de unuttuğumuz için bilgisayarımızın, telefon veya tabletimizin bir köşesinde saklıyoruz, çoğu zaman bu verilerin varlıklarını unutmuş olsak bile…
Harvard Business Review dergisinde yayınlanan bir makalede ifade edildiğine göre, 46 katılımcı ile gerçekleştirilen bir çalışma yapılmış. Katılımcılara, bilgisayar kullanıyor olmaları ve bir elektronik posta hesaplarının olması şart koşulmuş ve online olarak dijital ortamdaki davranışları ile ilgili açık uçlu sorular yöneltilmiş. Ortaya şu sonuçlar, dijital verinin silinmesinin önündeki engeller ve dijital verinin biriktirilmesi ile ilgili problemler çerçevesinde gruplandırılmış.
Dijital verilerin biriktirilmesi ile ilgili problemler, çok fazla verinin içinde kaybolmanın etkinliği azaltabileceği, psikolojik esenlik üzerindeki negatif etkileri, bu durumun özellikle kaygı ve strese yol açabileceği düşüncesi, siber ataklar, siber güvenlik tehdidi ve kişisel verinin kötüye kullanılması olarak belirtilmiştir.
Bu çalışmanın neticesinde ortaya çıkan verilere göre dijital verilerin silinmesinin önündeki engeller ise şu şekildedir
Her ihtimale karşı gelecekte kullanabilirim düşüncesi
Kanıt niteliğindeki veriyi elde tutmak
Zaman kısıtları, tembel davranmak
Dijital verinin duygusal bir değer taşıması
Dijital depolama kapasitesinin kişinin üzerinde bir baskı yaratmaması ve dolayısıyla bu durumun kişide bu benim sorunum değil hissi oluşturması olarak belirlenmiş.
Peki, çözüm için neler yapabiliriz? Nereden başlamak uygun dur? Sorularına kısmen de olsa cevap olabilir nitelikte birkaç bilgiyi paylaşmayı isterim.
Gelen E- postalarınızı her gün temizleyerek başlangıç yapabiliriz, mesajları günlük belli zaman aralıklarında yanıtlayarak, gereksiz olanları silmek ve gerekenleri dosyalamak, ihtiyacınızı karşılamayan e-posta ve bülten listelerinden çıkmak ve almak istemediklerimizi spam filtresi ile engellemek iyi bir çözüm. İnternetten indirilen verileri dosya olarak kaydetmek ve kopyalamak yerine bu dosyalara erişim adreslerini kaydetmek, ilgi alanlarımıza göre en sık oluşturduğumuz dosyaları ana başlık altında tutabiliriz. İşlerimizi, devam eden ve tamamlanan işler için ayrı dosyalar oluşturup buradan takip etmek, saklamak istediğimiz bilgileri tarih sıralamasına göre anlamlandırmak, örneğin; yakın tarihli bilgiler için ayrı dosya oluşturulabilir. En önemlilerinden bir tanesi de arşiv dosyası oluşturmak. İnternetten olur olmaz çektiğimiz ekran görüntüleri yerine erişim adreslerini kaydetmenin daha verimli olacağı kanaatindeyim.
Nasıl ki artık çöplerimizi bile ayrı kutulara atarak ayrıştırıyorsak, hayatımızın her alanında olduğu gibi, dijital alanda da verilerimizi planlı ve ayrıştırarak kendimize daha rahat hareket edebileceğimiz alanlar yaratmalıyız.
Çöp verilerden oluşan dağların arasında kaybolmamak dileğiyle…
Sağlıkla kalın…