Bugün bir rüya gördüm. Rüyamda Kahramanmaraş sallanıyor, hem de kolundan tutmuş da bir o duvara bir bu duvara çarparcasına. Sonrasında evler yıkılmış, caddelerde sokaklarda insanlar telaş içinde sanki kıyamet kopmuşta kaçarmış gibi… Çocuklar ağlıyor, kimileri analarını arar durur, kimileri de evlatlarını aramakta. Evler yıkılıyor birer birer… Elimi uzatıp tutasım geliyor, bağırmak istiyorum sesim çıkmıyor…
Sonra bir ses işitiyorum. Diyorlar ki, Malatya’da sallanıyor, Hatay’da sallanıyor, Gaziantep, Diyarbakır, Adıyaman, Osmaniye, Kilis, Adana, Urfa’da sallanıyor…
Yüzyılın depremi oluyordu!
Sonra anladım ki, bu bir rüya değil aksine acı gerçeğin ta kendisiydi…
Ülkece yaşayabileceğimiz en büyük kabuslardan birini yaşıyoruz. Kahramanmaraş’ta üst üste meydana gelen iki deprem oldu, korkunç bir yıkım yaşadık ve on binlerce canımızı kaybettik. Hala enkaz altında canlarımız var ve kurtulan insanlarımızda zor şartlar altında ayakta durmaya çalışıyor.
Koca koca binalar yerle bir oldu. Altında on binlerce insan. Bir tarafta enkaz başında haber almayı bekleyen gözü yaşlı insanlar, diğer tarafta sevdiklerinin cansız bedenlerini enkazdan elleriyle çıkarmaya çalışan insanlar! Acımızın tarifi yok
Şimdi kim verecek bu yıkılan binalarla birlikte yok olan ailelerin, kaybedilen annenin, evladın, babanın hesabını…
Hayallerin, umutların, çocukluğun, gençliğin hesabını…
Depremde sevdiklerini ve yakınlarını kaybeden insanların sözleri yüreğimize bıçak gibi saplanıyor, boğazımızda kocaman bir yumru var ve asla geçmiyor.
Etkilenen kişi sayısı tam tamına 13,5 milyon.
Vefat sayısı için tek söyleyebileceğim, bir savaş olsa en fazla bu kadar olurdu sanırım.
Türkiye bir deprem ülkesidir. Önlem dersen işte o bizde yok. Bu bir kader değildir! Tedbirsizliktir, uyarılara kulak tıkamaktır, depremi ciddiye almamaktır.
Görüldüğü üzere deprem affetmiyor.
Biz ülke olarak deprem felaketinin acısını ilk defa yaşamıyoruz ki. Dileğimiz yeni depremleri beklerken gerekli önlemlerin bir an önce alınması. Bu ülke benzer bir acıya daha dayanamaz. Zaten küle dönen yürekler ikinci bir yangını kaldıracak durumda değil.
Son olarak depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralı kurtulanlara şifa diliyorum. Yakınlarını kaybedenlerin acısını ise yüreğimde hissederek sabır diliyorum.
Depremle ilgili konuşulacak çok husus, söylenecek çok söz, yazılacak çok başlık var. Bu nedenle yazmaya devam inşallah…