Yunus Emre Kaçamaz, Şehrin geleceği için acil imar planı şart

Kahramanmaraş'ın mimarlık alanında önemli bir kurumu olan Mimarlar Odası'nın başkanı Yunus Emre Kaçamaz, Ekonomi-X Gazetesine verdiği özel röportajında şehrin geleceği için acil bir imar planının şart olduğunu vurguladı. 6 Şubat depremi sonrasında inşaat sektörünün hızlı bir toparlanma gösterdiğini belirten Kaçamaz, ancak şehirde çözülmesi gereken temel sorunların olduğunu ifade etti.

Kaçamaz, şehrin 1/100.000'lik bir imar planına acil ihtiyacı olduğunu ve bu planın en az 2-3 yıl sürecek bir çalışma gerektirdiğini dile getirdi.

1/100.000’lik bir imar planına acil ihtiyacımız var

Mimarlar Odası Başkanı Kaçamaz, verdiği röportajında: “Kahramanmaraş'ta inşaat sektörü 6 Şubat depreminden sonra aslında en hızlı ayağa kalkan, en hızlı ilerleyen şehir. Problemler var ama problemler çözümsüz değil. Devletin, TOKİ'nin, Emlak Konutun yapmış olduğu yatırımlar devam ediyor. Bu yatırımlar devam ederken artık özel sektöründe işin içine dahil olması gerekiyor. Yeni yönetimler ciddi inisiyatifler alıp aslında işi hızlandırmaya yönelik hareketler yapıyor. Ama şehrin temel ihtiyaçlarından biri kesinlikle 1/100.000’lik bir imar planına acil ihtiyacımız var. Bu 1/100.000’lik imar planı bir günde yapılabilecek bir şey kesinlikle değil. Bu en az 2-3 yıl süre alan bir çalışma gerektiriyor. Bununla ilgili de temellerinin hızlı bir şekilde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından bir an önce yapılması gerekiyor. Bununla ilgili biz Mimarlar Odası olarak her çıktığımız platformda, her gittiğimiz toplantıda, konuşmalarda, buradaki yerel yöneticilerle mülki amirlerle görüşmelerimizde dile getiriyoruz. Şehrin, 1/100.000’lik plana ihtiyaç olduğunu. Bununla ilgili de bize oda olarak KATÜ'den, Konya Teknik'ten, ODTÜ'den, İTÜ'den taleplerde bulunuyoruz. 

Değişimi 5-6 yıl sonra fark etmiş olacağız

Ama bunları yaparken sadece Mimarlar Odası olarak değil burada bütün şehrin bir olması lazım ve Büyükşehir Belediyesinin kontrolü altında yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Plan noktasında gerçekten Türkiye'nin çok iyi hocaları var. Şehrimiz için de bu bir fırsat. Yani bizim şehrimizin yapısı başka şehirlere benzemiyor. Ona göre de yeni bir kanun ve plan olması gerekiyor. Bu da 1/100.000’lik planla başlıyor. Bunun kesinlikle olması lazım. Şu an bir değişimin içindeyiz. Biz bu değişimin içinde olduğumuz için değişimi fark etmiyoruz ama biz Kahramanmaraş’ta bu değişimi 5-6 yıl sonra gerçekten fark etmiş olacağız. Değişimi fark ettiğimizde müdahale edemediğimiz ve bunların hepsinden sorumlu olmuş olacağız. Biz yeni seçilen Belediye Başkanlarını ziyarete giderken de birer dosya hazırlayıp gittik. Şehrin temel ihtiyaçları ve yapılması gereken acil yapılması gereken işlerle ilgili. Bir kere şehre Kent Estetik Kurulunun acil kurulması gerekiyor. 

Mimarlar Odası olarak bir hazırlık içindeyiz

Belediye Başkanımız Fırat Bey bu noktada kurulacağını, kendilerinin de bir çalışma yaptığını söyledi. Biz de dosyamızı verdik. 6 Şubat depreminden sonra çok büyük bir tecrübe sahibiyiz. Dünyanın en büyük kara depremlerinden birini yaşadık. Tartışma ya da kutuplaşma olmadan, tamamen nötr bir şekilde nerede yanlış yaptık? Doğrusu ne olabilirdi? Çözüm üzerine yapılan yanlışların değerlendirme noktasında ya da yapılan iyi şeyleri daha iyi nasıl yapabilirdi değerlendirme noktasında bir program yapılması lazım. Bununla ilgili de biz kendimiz Mimarlar Odası olarak bir hazırlık içindeyiz. Ekim ayında mimarlık haftası var. Mimarlık haftasında belli şehirlerde mimarlık festivalleri yapılıyor. Biz bu Mimarlık Festivali'ni Kahramanmaraş'ta bölgesel bir mimarlık festivaline dönüştürmek istiyoruz. Mimarlık Festivali'ni yaparken de mimarlık festivalinde de deprem farkındalığı olarak bir tema belirlemek istiyoruz. Bunu da Gaziantep, Adana, Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Adıyaman merkezli bir deprem farkındalık festivaline dönüştürüp Türkiye ve dünya kamuoyunu buraya çekmek istiyoruz. 

Herkesin sağlıklı bir şekilde eleştiri yapabilmesi lazım

Artık oturup herkesin sağlıklı bir şekilde eleştiri yapabilmesi lazım çünkü Türkiye deprem kuşağında olan 35 tane şehrinden fay hattı geçen bir ülkeyiz. Buna artık alışıp bununla yaşayacağız. Yani deprem bizim kaçınılmaz, yaşamayı öğrenmemiz gereken bir zorunluluk. Bununla ilgili artık net bir şekilde elimizde somut verilerin olduğu, bilimsel verilerin olduğu bir çalıştayla yazılı kağıda dönüştürüp insanların açıp okuyabildiği bir seviyeye getirmek istiyoruz. Bununla ilgili de biz kendi çapımızda, kendi networkümüzde bir girişimde bulunduk. 

İnsanlar ucuz ve yeşil şehir istiyor

Artık enerjinin bu kadar pahalı olduğu, zamanın bu kadar kıymetli olduğu dönemlerde bir kere bu ulaşım aksamının yenilenmesi, değişmesi gerekiyor. Artık insanlar ucuz ve yeşil şehir istiyor. Ucuz şehir işte tramvay olan, raylı hatları olan, enerjiyle hareket edebilen, insanların çabuk ulaşabileceği, evlerine çabuk ulaşabileceği bir alan istiyorlar. Yani bizim biraz artık şehri yatay bir yapılaşmaya açmamız lazım. Buradan Göksun'a kadar Dulkadiroğlu’ndan Çağlayancerit'e kadar şehrin birleşmesi gerekiyor.

İmar, siyaset üstü olmalı

Biz planın, imarın, siyasetin üstünde olduğunu, bunu her gittiğimiz yerde de vurguluyoruz. Çünkü şehirde belediye başkanları değişirken imarlar duruyor. İmar siyasete bağlı bir şey değildir. Bunların artık değişmesi gerektiğini söylüyoruz.” İfadelerine yer verdi.
 

Bakmadan Geçme