Erken teşhis, amatör maratoncuyu ölümden kurtardı

İstanbul'da yaşayan ve her gün 20 kilometre koşan amatör maratoncu 55 yaşındaki Mustafa İnce'yi erken teşhis kurtardı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, İstanbul’da yaşayan ve her gün 20 kilometre koşan amatör maratoncu 55 yaşındaki Mustafa İnce’yi erken teşhis kurtardı.

Kalp kontrolü sonrasında gizli kalp hastalığı tıbbi adıyla “sessiz iskemi” olduğu fark edilen İnce, tıkanan 3 damarına yerleştirilen stent sonrasında sağlığına kavuştu.

Operasyonu gerçekleştiren Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, kalp damar tıkanıklıklarının yaklaşık yüzde 20'sinde görülen halk arasında "gizli kalp" olarak bilinen sessiz iskemi hastalığı olan kişilerin kalp krizinin tipik bulguları olan göğüste sıkışma, yanma, sol kola vuran ağrı gibi şikayetler olmadan da kalp krizi geçirebildiğini belirtti.

Prof. Dr. Boztosun, bu hastaların bir kısmına rutin kalp kontrolü esnasında tanı koyulabilirken, bazılarında ise gizli kalp hastalığı tanısının ölümden sonra tespit edilebildiğini aktardı.

Sessiz iskemi hastalığı yüzünden kalp krizine bağlı ölümlerin yaşandığına işaret eden Boztosun, “Hastamızı kontrollerinde yapılan efor testinde bazı sıkıntılar görülmesi üzerine anjiyoya aldık. Yapılan anjiyo grafisinde ana damar ve diğer iki damarın da tamamen tıkalı olduğunu fark ettik. Üç damara stent yerleştirdik. Sonrasında hastamızı şifa ile taburcu ettik. Erken teşhis yine hayat kurtardı.” ifadelerini kullandı. 

Sessiz iskemi hastalığına dikkat

Boztosun, kalp damarlarında tıkanıklığı olan kişilerin özellikle efor esnasında ağrıyı hissederek dinlenmeye geçtiğine işaret ederek, “Bu uyarı sayesinde kendilerini zorlamaktan kaçınarak doktora daha erken başvurabilir. Ancak gizli kalp hastalığı olanlarda göğüs ağrısı gibi erken uyarı mekanizması olmadığı için istirahate geçmezler, spor yapmaya ya da kalbi zorlamaya devam ederler. Bu da sonuçta kalp krizinin oluşmasına zemin hazırlar. Bu sebeple gizli kalp hastalığı olanlar doktora geç başvuruyor. Bu hastalarda kalp krizine bağlı ölüm riski normal kalp krizi geçirenlere kıyasla en az 2 kat daha yüksek.” değerlendirmesinde bulundu.

Mustafa İnce ise hafif bir çarpıntı hissettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Kalp çarpıntım çok hafifti. Her koşu sonrası yaşıyorum diyerek boş vermedim ve hastaneye gittim. İyi ki de gitmişim. Yapılan tetkiklerden sonra beni anjiyoya aldılar. Damarlarımın tıkalı olduğunu öğrendim. Kalp damarlarıma stent yerleştirdiler. Doktoruma ve görüşlerine güveniyorum. Şu an çok iyi olduğumu söyledi. Bende kendimi iyi hissediyorum ve koşmaya devam etmek istiyorum."

Tüm ailesinde kalp rahatsızlıkları olduğunu aktaran İnce, “Anneme stent takılırken beynine pıhtı attı o yüzden vefat etti. Babam kalp yetmezliğinden öldü. Dayımın beynine giden bir damar tıkandı. Hem anne hem baba tarafından da damar hastalıkları var. Böyle bir şey bende oluşmasın diye yaklaşık 15 sene önce hafif hafif yürüyüşlerle başladım. Daha sonra günde 20 kilometreye kadar koşmaya başladım.” ifadelerini kullandı.

İnce, yaklaşık 10 seneyi aşkın süredir koşu yaptığını belirterek, şunları kaydetti: “Yediklerine, sağlığına, kilosuna dikkat eden biriyim. Sigara ve alkol kullanmıyorum. Özel bir şirkette makine mühendisi olarak görev yapıyorum. Her sabah ve akşam olmak üzere toplamda her gün hafta sonu hariç yaklaşık 20 kilometre koşuyorum. Amatör olarak maraton yarışlarına katılmaya çalışıyorum. İşim masa başı olduğundan her fırsat bulduğumda koşmaya özen gösteriyorum. Beni kurtaran bence sporcu kişiliğimdi. Kalp kaslarımın kuvvetli olduğu söylendi, bunu koşmaya borçlu olduğumu düşünüyorum."
 

Bakmadan Geçme