Gülşah Keklik

Trafik canavarı olma!

Gülşah Keklik

Bu yazımı yazmadan evvel, tıpkı diğer yazılarımı yazmadan önce yaptığım gibi, bir araştırma evresinden geçtim. Açıkçası, en çok ihmal edilen trafik kurallarını incelediğimde karşıma çıkan tablo beni şaşırtmadı. Emniyet kemeri kullanmama, alkollü araç kullanımı, aşırı hız, hatalı sollama, takip mesafesini korumama,... Bu ihlallere her gün bir yenisi ekleniyor. Peki bizler trafik canavarı olmamak adına neler yapıyoruz? Neden her seferinde ders almak yerine hatalarımıza bir yenisini ekliyoruz ve her hatamız bize gerek maddi gerekse manevi anlamda son derece pahalıya patlıyor? Gelin, bunu bir konuşalım.

***

Bu noktada size küçük bir anımı anlatmakta fayda görüyorum. Birkaç yıl evvel Avrupa’nın bazı ülkelerinde bulunma şansım oldu. Birgün o ülke şehirlerinin birinde yaya geçidinden karşıdan karşıya geçerken; şuan yaşadığım ülkede şimdiye değin sıklıkla görmediğim incelikte bir davranışla karşılaştım. Henüz yaya geçidine adımımı atmamıştım ki, uzaktan gelen koca otobüsün şoförü beni fark etmiş olacak, hemen aracı durdurdu ve yolu bana bıraktı. Belki size biraz komik gelecek ama daha önce karşıdan karşıya geçerken kendimi hiç bu kadar önemli ve özel hissetmemiştim. O günden itibaren dünyanın neresinde olursam olayım, her kim karşıdan karşıya geçerken yolu bana teslim etme inceliğinde bulunuyorsa, başımı eğip teşekkür ediyorum. Yol veren de en az benim kadar mutlu olmuş oluyor böylelikle.

***

Peki ya ülkeme döndüğümde şoförlerden aynı inceliği beklesem, onlara haksızlık etmiş olur muydum? Herhalde olmazdım diye düşünmüş olacağım ki, yaya geçidine adımımı atar atmaz aracını durdurmak yerine beni ezmeyi göze alan bir kamyon şoförüne rastladım. O gün yanımdaki arkadaşlarımdan biri omzumdan tutup geriye doğru çekmeseydi, bugün bu yazımı sizlerle paylaşamıyor olabilirdim. Artık fabrika ayarlarına dönmem gerektiğinin farkındaydım. Karşıdan karşıya geçmeler benim için bir eziyetten başka bir şey değildi. Maruz kaldığım bazı davranışlar, bir yaya olarak yaya kaldırımında önceliğim olduğunu unutturmaya ayarlanmış gibiydi. Adeta afacan bir arkadaşımın elimdeki oyuncağı alıp kaçmasına, benim de onu kovalayışıma benzettiğim bu mücadele halini bugün hala yaşıyor olmama rağmen yılmadım. Hakkım olanı zorla da olsa almaya çalışıyorum. Birbirimize saygı göstermek yerine birbirimizin haklarını ihlal etme çabası niye, inanın cevabı ben de bilmiyorum.

***

Gereksiz yere çalınan kornalar, trafik magandalarının sırf ilgi odağı olmak adına yaptıkları driftler sonucunda trafiği felç etmeleri, bilhassa küçük ve az gelişmiş şehirlerde durak harici yolcu indirip bindirme kaygısına düşen dolmuş ve otobüs şoförlerinin seyir halindeki diğer şoförlere ve yayalara verdiği zararın farkında olmalarına rağmen bu hareketlerini ısrarla sürdürmeleri, önce ben geçeceğim telaşıyla arkadan gelen ambulansa veya itfaiye aracına yol vermekte gecikmemiz ve bir an için o ihtiyaç sahibinin ailemizin bir ferdi olabileceği ihtimalini aklımızdan çıkarmamız, aracımızla seyir halindeyken dahi elimizden düşürmediğimiz cep telefonlarımız… Öyle çok ki hatalarımız…

***

Söylenecek daha çok şey var fakat birçok sorunun çözümünde olduğu gibi trafik sorununu da ancak eğitimli ve bilinçli bireyler yetiştirerek aşabileceğimize inanıyorum. Trafik bilinci gelişmiş, saygılı, sabırlı, dikkatli sürücüler olabilmek ve en az bizim kadar ince düşünen sürücülere denk gelebilmek dileğiyle…

Yazarın Diğer Yazıları